Türkiye ve Avrupa’nın ilk ve en büyük çelik termos üreticisi olan Termosan Çelik, Çinli ortaklarıyla birlikte Şanlıurfa’da yeni bir yatırım hayata geçiriyor. Günlük 40 bin adet termos üretim kapasitesine sahip olacak Termomug Çelik, Şanlıurfa’yı termos üretiminde önemli bir merkez haline getirecek. Yaklaşık 25 milyon dolarlık bu yatırımın Türkiye’ye kazandırılmasından büyük mutluluk duyduklarını ifade eden Termomug Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz, üretim kapasitelerini dört katına çıkarmayı ve Çin dışındaki alternatif tedarikçi arayışında olan Amerika, Avrupa ve Asya-Pasifik bölgelerindeki büyük müşterileri hedeflediklerini belirtti. Şu anda 80’den fazla marka için ‘private label’ üretim yaptıklarını ve ürünlerini 45 ülkeye ihraç ettiklerini söyleyen Yılmaz, “Çin ile rekabet etmek yerine iş birliği yapmanın daha etkili bir yol olduğunu gördük ve bu ortaklık teklifini kabul ettik. Bu iş birliği sayesinde Türkiye’yi termos sektöründe dünya çapında güçlü bir tedarikçi haline getireceğimize inanıyoruz,” dedi. 
Şanlıurfa’da faaliyet gösteren Termosan Çelik, ikinci yatırımını yine aynı yerde, bu kez Çinli ortaklarıyla birlikte gerçekleştirecek. Ortaklığın duyurulduğu basın toplantısında konuşan Mehmet Nuri Yılmaz, 1990’lı yıllardan 2013’e kadar Cooker Mutfak Gereçleri firmasıyla başta termos olmak üzere çeşitli züccaciye ve mutfak ürünlerinin ithalatını yaptıklarını, daha sonra üretime geçmeye karar verdiklerini anlattı. Yaklaşık üç yıl süren fizibilite ve yatırım çalışmalarının ardından, 2016 yılında Türkiye, Avrupa ve Ortadoğu’nun ilk ve tek çelik termos üretim tesisi olan Termosan Çelik’i Şanlıurfa’da kurduklarını belirten Yılmaz, böylece Türkiye’ye yeni bir üretim ve ihracat kalemi kazandırdıklarını ve çelik termos endüstrisini ilk kez Çin dışına taşıdıklarını ifade etti.
‘Önce bize inanmadılar, şimdi 45 ülkeye ihracat yapıyoruz’
Kısa sürede Türkiye’nin termos ihtiyacının neredeyse tamamını karşılayacak kapasiteye ulaştıklarını ve hemen ardından ihracata başladıklarını ifade eden Mehmet Nuri Yılmaz, süreçte yaşadıkları zorluklara da değindi. “Türkiye’de daha önce üretilmemiş bir ürün yaptığımız için ihracat pazarındaki müşteriler bizi kolay kabul etmedi. Üretimimizi sorgulayanlar oldu, hatta ‘Yurt dışından parça getirip Türkiye’de montaj mı yapıyorsunuz, serbest bölgede ithalat yapıp re-export mu yapmaya çalışıyorsunuz?’ gibi sorularla karşılaştık. Tüm dünya termos ürünlerini Çin’den temin etmeye alışkın olduğu için, kendimizi ispat etmek için ciddi bir çaba sarf ettik,” dedi.
Bugün gelinen noktada, yıllık yaklaşık 15 milyon dolarlık ithalatı ikame ettiklerini belirten Yılmaz, Hindistan’dan Güney Amerika’ya, Ortadoğu ve Körfez ülkelerinden Afrika ve Avrupa’ya toplam 45 ülkeye ihracat yaptıklarını söyledi. Ayrıca 80’den fazla markaya ‘private label’ üretim yaptıklarını vurguladı. Türkiye’deki tüm havayolu şirketlerinin uçaklarında ikram için kullanılan termosları kendilerinin ürettiğini de ekleyen Yılmaz, “Cooker Termos, Vestel, Karaca, Emsan, Schafer, English Home ve LCW gibi markalar için üretim yapıyoruz. 300 ml’den 5 litreye kadar bireysel, ev, bebek kullanımı, piknik ve kamp gibi farklı ihtiyaçlara yönelik geniş bir ürün yelpazesine sahibiz,” şeklinde konuştu.
Çinliler İle ortak kuruluyor, kapasite dörde katlanacak
Yurt içinde ve yurt dışında gördükleri ilginin ardından pandemiyle birlikte yeni bir yatırım ihtiyacı doğduğunu kaydeden Mehmet Nuri Yılmaz, süreci şöyle anlattı: “Üretimi Türkiye’de yapmamız, günden güne yükselen ‘Made in Türkiye’ algısı ve alıcıların Çin harici alternatif üretici arayışı, bizi ön plana çıkardı. Ancak, tesisimizin mevcut üretim kapasitesini göz önünde bulundurduğumuzda hem iç piyasaya ürün tedarikine güçlü bir şekilde devam etmek hem de ihracatta pazar payımızı artırmanın pek mümkün olmadığını anladık. Bu sebeple 2022 yılında yıllık üretim kapasitemizi tam 4 katına çıkaracak ve esas olarak ihracata çalışacak olan yeni tesisimiz Termomug Çelik’i kurmak için inşaat ve proje çalışmalarımıza başladık. Yeni kapasitemiz Türkiye’deki tüketimin çok üzerinde olacak ve bizim ihracatta yeni pazarlara ve müşterilere erişmemizi sağlayacak.”
Proje için makine siparişlerini vermeye hazırlanırken Çin’den ortaklık teklifi aldıklarını ifade eden Yılmaz, şöyle devam etti: “Mevcut tesisimizde birçok konuda danışmanlığımızı yapan ve makine tedarikçimiz olan ve Dai Bin ve Çin’de hali hazırda büyük bir kapasite ile termos üretimi yapan Zhejiyang Yongheng HouseHold’un Yönetim Kurulu Başkanı Zhou Yichao yeni projemizde bizimle ortak olmak istediklerini söylediler. Özellikle Amerika pazarına hitap eden Çinli firmalar, Amerika - Çin arasında devam eden ticari çekişmelerden dolayı oradaki varlıklarını koruyabilmek için Çin dışında yatırım yapmaya yöneldiler. Kendilerinin bize ortaklık teklifi de bu sebeple oldu. Biz de yaptığımız uzun değerlendirmeler sonucunda Çin ile rekabet ederek değil, güç birliği yaparak daha başarılı olacağımızı gördük ve teklifi kabul ettik. Şu an Türkiye’de ve Çin’de termos üretimi yapan iki farklı firma olarak, Termomug Çelik adı altında 25 milyon dolar yatırımla 35 bin m2 alan üzerinde günlük 40 bin adet termos üretimi yapacağımız tesisimizi kuruyoruz. 2025 yılı mayıs ayında da üretime başlamayı planlıyoruz. Bizim bölgesel gücümüz ve Made in Türkiye markamız ile Çin’in de know-how’ını birleştirerek kısa sürede termos ürün gamında, Türkiye’yi dünya pazarındaki en kuvvetli tedarikçilerden biri haline getireceğimize inanıyoruz.”
Hedefte mega müşteriler var, Stanley ile görüşmeler başladı
Mevcut durumda ihracat oranının toplam cironun yüzde 25’i seviyelerinde olduğunu ve yeni yatırımla bu oranı 2 yıl içinde yüzde 60’ın üzerine çıkarmayı hedeflediklerini kaydeden Yılmaz, “Dünya, Çin dışında üretici arıyor ve ihracat pazarından da güçlü ve yüksek talepler alıyoruz. Bu nedenle ihracat pazarına daha hızlı ve daha yüksek adetlerde hitap edebilmek için Termomug Çelik tesisimizi kuruyoruz. Amerika, Avrupa ve Asya-Pasifik bölgelerinde Çin dışı alternatif arayışındaki mega müşterileri hedefliyoruz. Özellikle Amerika, 1,5 milyar dolarlık termos pazarı ile dünyanın en büyük alıcısı. Dünya çapında ünlü olan termos markaları da Amerika merkezli. Bununla birlikte dev kahve zincirleri ve perakende zincirleri var. Örneğin; Stanley, Yeti gibi termos markaları ile şu an somut görüşmeler halindeyiz. Daha önceleri de bizden talepleri vardı fakat Termosan Çelik’teki mevcut kapasitemiz buna elverişli değildi. Bu nedenle Termomug projemiz ile yakından ilgileniyorlar ve yılbaşından sonra kendilerine üretim yapmak için Ar-Ge ve denetim ön süreçlerine başlamak hakkında görüşüyoruz.” ifadelerini kullandı.
Yeni tesisin endüstri 4.0 ilkeleriyle tasarlandığını ve robotik sistemler ile otonom üretim süreçleriyle donatılacağını kaydeden Yılmaz, sürdürülebilirlik alanında da ciddi çalışmalarının olduğunu kaydetti. Mevcut tesiste 2022 yılında GES yatırımı yaptıklarını ve şu an elektrik tüketiminin yüzde 70’ini güneşten elde ettiklerini belirten Yılmaz, “Yeni tesisimizde de en kısa sürede GES yatırımı yapmayı planlıyoruz ve üretimde sürdürülebilirlik hedeflerimiz var. Ana hammaddemiz olan paslanmaz çelikte de geri dönüştürülmüş hammaddelerden üretim yapmayı hedefliyoruz.” dedi.
Zhou YIchao: Türkiye’deki yatırımdan büyük heyecan duyuyoruz
Çin’de yaklaşık 20 yıldır termos üretimi yaptıklarını ve dünyadaki önemli kahve zincirleri ve markalarla çalıştıklarını söyleyen Zhejiyang Yongheng HouseHold’un Yönetim Kurulu Başkanı Zhou Yichao; daha önce yatırım için Tayvan ve Vietnam’a da baktıklarını ancak, Türkiye’yi tercih ettiklerini ve bu yeni yatırımdan dolayı büyük bir heyecan duyduklarını ifade etti. Termosan’ın Çin dışındaki bir numaralı üretici olduğunu ve Termomug’daki günlük 40 bin kapasite ile birlikte yeni pazarlara ulaşacaklarını kaydeden Yichao, Türkiye’nin konumu, lojistik, maliyet ve gümrük avantajlarının da yatırım kararlarında etkili olduğunu belirtti.
