Türkiye’den ocak-nisan döneminde gerçekleştirilen hamsi ihracatı, ülke ekonomisine 4 milyon 738 bin 385 dolarlık katkı sağladı. İhracatta en büyük payı ise Belçika aldı.
Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği (DKİB) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ahmet Hamdi Gürdoğan, Anadolu Ajansı’na yaptığı açıklamada, Türkiye’den bu yılın ilk dört ayında toplam 1385 ton hamsi ihracatı gerçekleştirildiğini bildirdi. Bu ihracattan elde edilen gelir 4 milyon 738 bin 385 dolar olarak kaydedildi.
Gürdoğan, söz konusu dönemde Türkiye’den 18 farklı ülkeye hamsi ihracatı yapıldığını belirterek, pazar çeşitliliği ve ihracat potansiyelini artırmak adına çalışmaların sürdüğünü vurguladı.
Belçika İlk Sırada
Türkiye’nin dört aylık hamsi ihracatında en fazla dış satım Belçika’ya yapıldı. Gürdoğan, bu ülkeye yönelik ihracatın geçen yılın aynı dönemine kıyasla miktar bazında yüzde 28, değer bazında ise yüzde 37 arttığını açıkladı.
2023 yılı Ocak-Nisan döneminde Belçika’ya 148 ton hamsi ihraç edilerek 1 milyon 161 bin 406 dolar gelir elde edilirken, bu yılın aynı döneminde ihracat 189 tona, gelir ise 1 milyon 589 bin 543 dolara ulaştı.
Fransa ve Almanya da Önemli Alıcılar Arasında
Belçika’yı 1 milyon 37 bin 468 dolarlık ihracatla Fransa, 723 bin 73 dolarla da Almanya takip etti. Gürdoğan, Avrupa ülkelerinin hamsi talebinin artmasının sektör açısından olumlu bir gelişme olduğunu ifade etti.
“Pazar Çeşitliliğini Artırmak Önceliğimiz”
Ahmet Hamdi Gürdoğan, Türkiye’nin su ürünleri ihracatında önemli bir yere sahip olan hamsinin, özellikle Avrupa pazarında tanınırlığının arttığını belirterek şunları söyledi:
“Hamsi, Karadeniz mutfağının vazgeçilmezlerinden biri olmasının yanı sıra ihracat potansiyeli yüksek bir üründür. Pazar çeşitliliğini artırmak, yeni hedef pazarlarda kalıcı olmak ve mevcut pazarlardaki payımızı büyütmek için çalışmalarımıza devam ediyoruz.”
İhracatçıların Gözü Yeni Pazar Fırsatlarında
Doğu Karadenizli ihracatçılar, Avrupa başta olmak üzere Uzak Doğu ve Orta Doğu pazarlarında da Türk hamsisine yönelik talebi artırmaya yönelik tanıtım ve pazarlama faaliyetlerini sürdürüyor. Gürdoğan, Türk su ürünlerinin kalite ve lezzet açısından dünya pazarlarında rekabet gücüne sahip olduğunu sözlerine ekledi.
