Türk Tekstil Sektörünün Kalbi Texhibition İstanbul’da Attı

İstanbul Fırıncılar Odası Başkanı Erdoğan Çetin: Üretim noktasında iyi bir durumdayız fakat girdilerimiz yüksek İstanbul Fırıncılar Odası Başkanı Erdoğan Çetin: Üretim noktasında iyi bir durumdayız fakat girdilerimiz yüksek

Türk tekstil sektörü için adeta bir ‘vitrin’ olan Texhibition İstanbul Kumaş, İplik ve Tekstil Aksesuarları Fuarı, altıncı kez kapılarını açtı. İstanbul Fuar Merkezi'nde gerçekleşen fuar, 527 firmanın katılımıyla dikkat çekti ve 100'ün üzerinde ülkeden davetliler ile 28 binden fazla profesyoneli ağırladı. Önceki beş döneminde 100 bini aşkın ziyaretçiye ev sahipliği yapan bu fuar, her döneminde bir adım daha ileriye giderek sektöre önemli katkılar sağlıyor.

Fuarın açılışı sırasında İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Öksüz ile gerçekleştirdiğim özel röportajda, fuarın sektöre kattığı değeri ve geleceğe dair vizyonunu konuştuk.
1726089203090

Texhibition Fuarı’nı diğer tekstil fuarlarından ayıran en büyük özellik nedir?


Bu fuarın en büyük farkı, sektör tarafından düzenleniyor olması. Biz İTHİB olarak sektörü temsil ediyoruz ve buradaki firmalar da ya bizim ya da diğer ihracatçı birliklerinin üyeleri. Texhibition, kar amacı gütmeden, sektörün ihtiyaçlarına yönelik olarak düzenleniyor. Bu da kaliteyi ve nitelikli bir organizasyonu beraberinde getiriyor. Genelde fuarlar özel şirketler tarafından organize edilir, ama burada kontrol tamamen bizim elimizde. Sektörün kendisi fuarı düzenlediği için hem kalite yükseliyor hem de sektörün ihtiyaçlarına daha iyi cevap verebiliyoruz.
1726089203606

Fuarın stantları aynı boyutta ve aynı metrekarede. Bunun özel bir anlamı var mı?


Evet, bu bizim bilinçli olarak yaptığımız bir tercih. Ticari bir fuar şirketi olsaydık, büyük firmalara daha büyük stantlar satardık. Ancak biz burada belli kriterler belirledik; üretici olmak, belli bir ihracat kapasitesine sahip olmak gibi. Bu kurallarla fuarı düzenlemek, hem fuarın niteliğini hem de adaletli bir yapıyı sağlıyor. Fuarda küçük ve büyük markalar aynı alanda yer alıyor, bu da dengeyi koruyan bir yaklaşım.

Bu yılki fuarda hedef ülkeler nereler?


Bu yıl Amerika kıtası önemli bir hedefimiz. Amerika’dan alım heyetleri var ve büyük alıcılar katılım gösterdi. Geçen fuarda Dominik Cumhuriyeti'nden bir alım heyeti gerçekleştirdik ve bu heyet siparişlerle geri döndü. Hâlâ ülkemizden alım yapmaya devam ediyorlar. Önemli olan, bu süreçleri ticarete dönüştürebilmek. Bu yıl da Amerika kıtasından büyük umutlarımız var.

Avrupa pazarı da sizin için önemli mi?


Kesinlikle. Avrupa, bizim en büyük pazarlarımızdan biri. Oradan da alım heyetlerimiz fuara katıldı. Avrupa pazarı bizim için çok değerli ve bu pazardaki payımızı korumak için yoğun çalışıyoruz. Onu ihmal etmemiz söz konusu olamaz.

Döviz kuru hakkında ne düşünüyorsunuz? İhracatçılar için bir sorun oluşturuyor mu?


Evet, döviz kurları şu anda bizim arzu ettiğimiz seviyenin çok altında. Enflasyonun altında kalması, neredeyse yatay seyretmesi büyük bir sorun yaratıyor. Türkiye son dönemde oldukça pahalı bir ülke haline geldi ve bu durum ihracatçılar için sürdürülebilir değil. Müşterilere sürekli fiyat artışı talep etmek kolay değil çünkü her müşterinin başka bir ülkeden alım yapma alternatifi var. Döviz kurları bu şekilde devam ederse, rekabet gücümüzü korumamız zor olabilir.

Türk tekstil sektörünün Mısır gibi ülkelere üretimi kaydırması hakkında ne düşünüyorsunuz?


Bu durumu tamamen engellemek mümkün değil, çünkü firmalarımız rekabet etmek zorunda. Ancak biz bunu arzu etmiyoruz. Bir firmanın üretimini başka bir ülkeye kaydırması, o ülkeye istihdamı götürmek demek. Ancak firmalar da kendi ayakları üzerinde durmak zorunda. "Her koyun kendi bacağından asılır" derler ya; firmalar bu anlamda kendi kararlarını almalı. Bizim arzumuz, Türkiye’deki üretim kapasitesini koruyarak yurt dışında yatırım yapmaları ve böylece bir sinerji oluşturmaları. Bu, hem firmalarımız hem de ülkemiz için daha faydalı olacaktır. Yoksa, buradan giden kapasiteyi geri getirmek çok zor olur.

Texhibition Yoluna Güçlenerek Devam Ediyor

Texhibition İstanbul, Türk tekstil sektörü için sadece bir fuar değil, aynı zamanda sektörün geleceğe açılan kapısı olma niteliği taşıyor. Ahmet Öksüz’ün de altını çizdiği gibi, bu fuar sektördeki firmalar tarafından düzenlenen ve kar amacı gütmeyen bir etkinlik. Sektörün kendini yenileyerek, global pazarda rekabet gücünü artırmasına yardımcı oluyor.

Döviz kuru gibi zorluklar yaşansa da Türk tekstil sektörünün Avrupa ve Amerika pazarlarına yönelik çalışmaları devam ediyor. Fuara katılan firmalar, yalnızca yeni iş bağlantıları kurmakla kalmıyor, aynı zamanda Türkiye’nin tekstildeki güçlü pozisyonunu pekiştiriyor. Öksüz’ün de belirttiği gibi, "Her koyun kendi bacağından asılır" misali, firmalar kendi ayakları üzerinde durmak ve rekabet gücünü artırmak için stratejik kararlar alıyor.

Bu noktada, Türk tekstil sektörünün gelişimine katkı sağlayan tüm firma temsilcilerine ve Texhibition İstanbul’un gerçekleşmesinde büyük emek veren İTHİB Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Ahmet Öksüz’e, sektörün her geçen yıl daha da ileriye gitmesine olanak tanıdıkları için teşekkürlerimizi sunuyoruz. Texhibition İstanbul, her geçen yıl güçlenerek büyüyen bir organizasyon. Sektörün bu güçlü temsili, Türkiye’nin tekstil dünyasındaki yerini daha da sağlamlaştırmaya devam edecek. Türk tekstil sektörünün dünya çapında kendini göstermeye ve rekabet etmeye devam edeceği kesin.

Editör: İbrahim GÜNEŞ