EY (Ernst & Young) çatısı altında faaliyet gösteren uluslararası danışmanlık şirketi EY-Parthenon’un yayımladığı Türkiye Turizm ve Konaklama Sektörü Görünümü raporu, sektörün 2025’e güçlü bir giriş yaptığını ortaya koydu. Rapora göre Türkiye, 2025 yılının ilk altı ayında 25 milyonun üzerinde yabancı ziyaretçi ağırladı ve turizm gelirleri 25,4 milyar dolara ulaştı. Yıl sonunda uluslararası ziyaretçi sayısının 65 milyona, toplam gelirin ise bir önceki yıla göre %4,7 artışla 64 milyar dolara yükselmesi öngörülüyor.

Ziyaretçi akışı üç büyük şehirde yoğunlaştı

Raporda yer alan verilere göre Türkiye, 2025’in ilk yarısında uluslararası ziyaretçi sayısını yıllık bazda %1,7 artırdı. Gelen turistlerin yaklaşık %57’si Antalya’yı, %17’si İstanbul’u ve %11’i Muğla’yı tercih etti. Bunun yanı sıra Nevşehir’de %60, Mardin’de %51, Çanakkale’de %23 ve Trabzon’da %17’lik artış yaşanması, Türkiye’nin kültür, tarih ve deneyim odaklı turizm çeşitlerinde de güçlendiğine işaret ediyor. 2024’te 62 milyon olan uluslararası ziyaretçi sayısının 2025 sonunda 65 milyona çıkması bekleniyor.

Gelirlerde yükseliş: Kişi başı harcama artıyor

Turizm gelirleri 2025’in ilk yarısında yıllık bazda %7,4 artarak 25,4 milyar dolara yükseldi. EY-Parthenon’un analizine göre bu artışta en önemli etken, turistlerin kişi başı harcama miktarındaki yükseliş. 2025’in ilk altı ayında günlük kişi başı ortalama harcama 996 dolara ulaştı ve %5,6 oranında artış gösterdi. Bu tablo, Türkiye’ye gelen turist profilinin daha yüksek harcama kapasitesine sahip segmentlere doğru kaymaya başladığını gösteriyor. Sektörün yıl sonunda 64 milyar dolar gelir elde etmesi öngörülüyor.

Türkiye’de fiyatlar küresel seviyelere yaklaşıyor

Raporda TÜİK’in Haziran 2025 verilerine de yer verildi. “Lokanta ve Oteller” grubunda yıllık fiyat artışı TL bazında %35,59 olarak gerçekleşirken, hizmetler genelinde artış %50,34 oldu. Bu gelişme, Türkiye’nin turizm fiyatlarının uluslararası destinasyonlarla rekabet edebilecek seviyelere yaklaştığı şeklinde yorumlandı. Özellikle Akdeniz bölgesine gelen uluslararası lüks otel markalarının etkisiyle Türkiye, küresel turizm pazarında daha görünür hale geliyor.

Avrupa pazarından güçlü talep

Almanya ve Rusya başta olmak üzere Avrupa ülkeleri, 2025’in ilk yarısında Türkiye’ye en fazla ziyaretçi gönderen ülkeler arasında yer aldı. Rapora göre bu trend, Türkiye’nin hem yaz turizmi hem de kültürel deneyim arayan turistler açısından cazibesini koruduğunu gösteriyor.

Uluslararası talep istikrarlı seyrediyor

Çalışmaya göre; 2024 yılının ilk yarısında %2,3 oranında büyüyen GSYH’nin, 2025 yılının aynı döneminde %4,8’lik artış kaydetmesi, ekonominin dayanıklılığını ortaya koyuyor. Bununla birlikte, makroekonomik görünümün yanı sıra bölgesel ekonomik ve siyasi gelişmelerin turizm sektörünü etkilediği görülüyor.

İstanbul ve Antalya yeni yatırımların merkezi konumunda

Yatırımcı ilgisi, Antalya ve Muğla gibi kıyı destinasyonlarda ve İstanbul gibi kentsel merkezlerde yoğunlaşmaya devam ediyor. Süregelen seyahat talebinin yanı sıra MICE (Kongre turizmi) segmentindeki toparlanma da bu yoğunluğa katkı sağlıyor. İstanbul ve Antalya, 19.038 odalık 130 otel projesi ile yeni yatırımların merkezi konumunda yer alıyor. Bu arzın %40’ı İstanbul’da yer almakta olup, şehirde 49 proje kapsamında 7.903 yeni oda planlanıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı verilerine göre, 2025 yılı haziran ayı itibarıyla doluluk oranları Antalya’da %84,35, İstanbul’da %49,54 ve Muğla’da ise %65,61 olarak gerçekleşti. Şubat 2025 itibarıyla geçtiğimiz 1 yılda mevcut oda başına gelirde (RevPAR) Türkiye’de %20, İstanbul’da ise %25’lik artış görüldü. Çalışmaya göre, lüks ve üst segment resort varlıklarının, kişi başına harcamadaki artışın da desteğiyle uluslararası yatırımcılar açısından cazibesini koruduğu gözlemlendi.

Yüksek inşaat maliyetleri yenileme projelerini temel yatırım stratejisi haline getiriyor

Çalışmaya göre; sürdürülebilirlik ve ESG (çevresel, sosyal ve kurumsal yönetim) standartları, yatırım kararlarını giderek daha fazla şekillendirirken; enerji verimliliği ve yeşil sertifikasyonlar, yatırımcı ilgisini çeken önemli farklılaştırıcı unsurlar haline geliyor.

“Türkiye hâlâ lüks segment otel grupları için cazip bir yatırım destinasyonu”

EY-Parthenon Türkiye Ticari Gayrimenkul İşlemleri Kıdemli Direktörü Gün Gökkaya, Türkiye turizm ve konaklama sektörü için şu değerlendirmelerde bulundu:

Ev ve mutfak eşyaları ihracatı kasımda 244,5 milyon dolar oldu
Ev ve mutfak eşyaları ihracatı kasımda 244,5 milyon dolar oldu
İçeriği Görüntüle

“EY Parthenon olarak hazırladığımız çalışmaya göre; makroekonomik dalgalanmalara karşın Türkiye hâlâ lüks segment otel grupları için cazip bir yatırım destinasyonu olma özelliğini koruyor. Bu durumun da etkisiyle Türkiye, turizm ve konaklama sektörü dayanıklı yapısını koruyarak dengeli bir büyüme ivmesi sergiliyor. Yukarı yönlü gelir performansı, çeşitlenen destinasyon yapısı ve sürdürülebilirlik temelli yatırımlar, sektörün uzun vadede rekabet gücünü destekliyor. Bu noktada, artan maliyetler ve hizmet fiyatlarındaki yükselişin, Türkiye’nin fiyat avantajını bir miktar azalttığını belirtmemiz gerekiyor. Buna karşın, lüks ve üst segment tesislere yönelik artan talep görüyoruz. Güçlü turizm gelirleri, sektörde nakit akışı istikrarını ve borç ödeme kapasitesini destekleyerek kredi dinamiklerini destekliyor. Yerel bankaların; mevcut varlıkların renovasyon ve yenileme projelerine finansman sağlamayı, yeni otel geliştirme projelerine göre daha fazla tercih etmesi, artan inşaat maliyetleri ile birlikte yeni projeleri daha maliyetli hale getiriyor. Bu durum yatırımcıların daha fazla alternatif finansman modellerine yönelmesine sebep olurken, özellikle ortak girişimler, özel sermaye fonları ve gelir paylaşımı anlaşmaları öne çıkıyor. Uluslararası turistlere yönelik tatil bölgelerinde işletmeler, döviz kuru riskini azaltmak için döviz üzerinden fiyatlama yaparak, kur sabitleme gibi yöntemlerle gelirlerini güvence altına alıyor.”