Avrasya bölgesinin lider ticaret etkinliği olan Avrasya Pencere, Avrasya Kapı ve Avrasya Cam Fuarları, 15 Kasım 2025’te Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde başladı. 18 Kasım’a kadar sürecek olan fuarlar, yapı sektörünün geleceğini belirleyecek teknoloji ve çözümleri tek çatı altında toplayarak bölgenin en güçlü ticari buluşma noktası oldu.
Bu yıl 26’ncısı düzenlenen fuarlar, Türkiye’nin yapı malzemeleri ihracatındaki rekabet gücünü artırmayı hedeflerken, yurt içi ve yurt dışından toplam 70 binin üzerinde profesyonel ziyaretçiyi ağırlamaya hazırlanıyor. Bunların 10 binden fazlasını yabancı alıcıların oluşturması bekleniyor.
“Fuara gösterilen ilgi Türkiye’nin ticaretteki cazibesini kanıtlıyor”
Fuarın açılış gününde sektör profesyonelleriyle bir araya gelenİstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) Başkanı Çetin Tecdelioğlu, organizasyonun sürdürülebilir başarısına dikkat çekti. Tecdelioğlu, “26’ncısını düzenlemek, sürdürülebilirliğin en güzel örneklerinden biri. Öncelikle bu yıl 26’ncısı gerçekleşen fuarın hayırlı olmasını diliyorum.” şeklinde konuşarak, son dönemde inşaat sektörünün yeniden ivme kazandığını belirten Tecdelioğlu, kentsel dönüşümün sektöre canlılık getirdiğini vurguladı:
“Bu fuar artık tüm Avrupa’nın çekim merkezi haline geldi. 70 binden fazla ziyaretçi, 10 binin üzerinde yabancı ziyaretçi bekliyoruz. Dünya genelinde vize süreçlerinin zorlaşması Türkiye’yi avantajlı konuma getirdi. Bugün dünyada vize konusu büyük bir problem hâline geldi. Bu nedenle Ortadoğu, Arap coğrafyası ve Türk Cumhuriyetleri açısından Türkiye önemli bir çekim merkezi durumunda. Nitekim fuarın daha ilk gününde bu bölgelerden yoğun ziyaretçi hareketi olduğunu görüyoruz.”
Türkiye’nin ticaret yapma kolaylığının yabancı iş insanlarını cezbettiğini de ekleyerek, “Türkiye’ye gelmek ve ticaret yapmak kolay. Türk sanayicileriyle iş yapmak kolay. Bu avantajları fuarda birebir yaşıyoruz. Büyük bir potansiyele sahip bir organizasyon.”
“Deprem sonrası yatırım atağı sektörü büyüttü
“Kamu, deprem sonrası 11 ilde çok ciddi bir yatırım yaptı ve yaklaşık 100 milyar dolara yakın bir kaynak bu bölgelere yönlendirildi. Şu anda çalışmalar ince inşaata gelmiş durumda; bu da kapı, pencere ve doğrama sektörünü doğrudan etkiliyor.” dedi.
Yatırımların sadece deprem bölgesiyle sınırlı olmadığını söyleyen Tecdelioğlu, “Kentsel dönüşüm hem deprem bölgelerinde hem de deprem riski taşıyan tüm şehirlerde hızla devam ediyor."
İnşaat sektörünün Türkiye ekonomisindeki konumunu hatırlatan Tecdelioğlu, enerji tasarrufu ve sürdürülebilirlik açısından kapı-pencere sistemlerinin yenilenmesinin kritik önem taşıdığını vurgulayarak, “İnşaat sektörü çok büyük bir alan; yıllık 50–55 milyar dolara yaklaşan bir hacimden söz ediyoruz. Bu yapı içinde kapı, pencere ve doğrama sektörü kritik bir öneme sahip. Kapı ve pencere doğramalarının yenilenmesi; sürdürülebilirlik, enerji verimliliği ve çevreye duyarlılık açısından büyük önem taşıyor. Eskiyen kapı-pencere sistemlerimizi, izolasyonlarımızı yenilememiz gerekiyor. Bu dönüşümün artarak devam edeceğine ve sektörün buna paralel olarak büyüyeceğine inanıyorum.”
