Paslanmaz çelikte kritik öneme sahip anti-damping soruşturması sona yaklaşırken, Türkiye’nin ihracat ve istihdamında kilit rol oynayan sektör temsilcileri tek ses oldu. Ticaret Bakanlığı tarafından yürütülen soruşturmanın karar aşamasına gelmesiyle birlikte sektörlerde alarm verildi. STK’lar, Posco Assan’ın talebiyle başlayan sürecin yerli üreticinin aleyhine sonuçlanması hâlinde enflasyon artışı, üretim kaybı, 300 bine yakın işsizlik ve 1,5 milyar dolarlık ihracat daralması yaşanacağı uyarısında bulunuyor.

“Soruşturma uzadıkça zarar artıyor”
EVFED Başkanı Güçlü Kaplangı, soruşturmanın yarattığı belirsizliğin sektör üzerindeki etkilerini: “Maalesef anti-damping soruşturması hâlâ nihayete ermedi. Biz bu soruşturmanın bir an önce önlemsiz olarak kapatılmasını bekliyoruz. Ancak sürecin uzaması, hem ülkemizi hem de ekonomimizi olumsuz etkilemeye devam ediyor. Sadece bu soruşturmanın yarattığı belirsizlik ortamı bile, bu yıl züccaciye ve mutfak ekipmanları sektöründe yaklaşık 800 milyon dolarlık ek ithalata yol açtı. Birçok üreticimiz maalesef üretimi yurt dışına taşımaya ya da tamamen bırakarak ithalata yönelmeye başladı. Bu bizim için son derece kritik bir durum.” şeklinde açıkladı.

Kaplangı, paslanmaz çeliğe uygulanan mevcut %12 gümrük vergisinin de uluslararası rekabette ciddi bir dezavantaj yarattığını vurgulayarak, “Bu dezavantajı telafi edebilmek için kâr marjlarımızdan fedakârlık ediyoruz. Ancak kârlarımızı azaltmak demek, AR-GE’den üretim yatırımlarına, hatta zaman zaman personel giderlerine kadar pek çok kalemde kesinti yapmak anlamına geliyor. Bu da büyümemizin ve ihracat potansiyelimizin önünde büyük bir engel oluşturuyor. Aslında sektör olarak yaklaşık 1 milyar dolar daha fazla ihracat yapabilecek kapasitedeyiz. Fakat sadece bu soruşturma nedeniyle ülkemiz her yıl 1.8 milyar dolarlık üretim ve döviz girdisi kaybı yaşıyor. Gayrisafi yurtiçi hasılamızın 1.4 trilyon dolar olduğunu düşündüğümüzde bu rakam binde 1.5’lik bir kayba denk geliyor. Bu da 33 milyonluk istihdam içinde yaklaşık 50 bin kişilik bir istihdam kaybı anlamına geliyor. İşin iç pazarda tetiklediği enflasyon etkisini de bunun üzerine eklemek gerekiyor.”

“Ekonomi yönetimi süreci yakından takip ediyor”
Kaplangı, sektörlerin beklentilerini ve yapılan görüşmeleri de paylaştı: “Ekonomi yönetimiyle defalarca görüştük. Sayın Ticaret Bakanımız Ömer Bolat’la iki kez bir araya geldim. Ticaret Bakan Yardımcılarımız Sayın Mustafa Tuzcu ve Volkan Ağar ile de birçok kez görüştük. İthalat Genel Müdürümüz, İhracat Genel Müdürümüz ve Anti-Damping Dairesi Başkanımızla yaptığımız görüşmelerde sektörlerimizin beklentilerini ve ülke adına oluşan riskleri tek tek aktardık. Bu risklerin net bir şekilde anlaşıldığını düşünüyorum. Dolayısıyla sektörlerimiz açısından olumlu bir sonucun en kısa sürede çıkacağı yönünde beklentimiz güçlü.”

TÜYAP Genel Müdürü İlhan Ersözlü, “Türkiye'nin ve Avrasya’nın bir numaralı gıda fuarını açıyoruz”
TÜYAP Genel Müdürü İlhan Ersözlü, “Türkiye'nin ve Avrasya’nın bir numaralı gıda fuarını açıyoruz”
İçeriği Görüntüle

“Olumsuz karar kabul edilemez”
Anti-damping vergisinin uygulanması hâlinde sektörlerin karşılaşacağı riskleri anlatan Kaplangı, şu çarpıcı ifadeleri kullandı: “Açıkçası bunu düşünmek bile istemiyoruz; etkilerini ölçmek dahi çok zor. Yüz binlerce kişilik istihdam kaybı, binlerce işletmenin—özellikle KOBİ’lerin—kapanması, Türkiye’nin adeta bir ‘ithalat cenneti’ne dönüşmesi gibi çok büyük risklerle karşı karşıya kalırız. Bugün dünyada beşinci ila sekizinci sırada yer alan endüstriyel mutfak, züccaciye ve mutfak eşyaları sektörlerinde oyuncu olmaktan çıkıp yalnızca tüketici ve ithalatçı konumuna düşmemiz söz konusu olur. Böyle bir kararın alınması, sektör açısından olduğu kadar ülkemiz açısından da kabul edilemez.”