Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) yayımladığı 2025 yılı Gelir Dağılımı İstatistikleri’ni değerlendirerek, gelir dağılımında iyileşmenin sürdüğünü vurguladı. Yılmaz, sosyal devlet anlayışı ve kapsayıcı kalkınma yaklaşımı doğrultusunda refahın toplumun tüm kesimlerine yayılmasına kararlılıkla devam ettiklerini ifade etti.
Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Yılmaz, uygulanan ekonomi programının olumlu sonuçlarının gelir dağılımı göstergelerine yansıdığını belirtti. Gelir referans yılı 2024 olan Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması’nın 2025 yılı sonuçlarına dikkat çeken Yılmaz, gelir eşitsizliğinin azaldığını ve kapsayıcı büyüme açısından ilerleme sağlandığını kaydetti.
Araştırma sonuçlarına göre, düşük gelir gruplarının toplam gelirden aldığı payın arttığını aktaran Yılmaz, en yüksek gelire sahip yüzde 20’lik kesimin toplam gelirden aldığı payın 2024 yılında bir önceki yıla göre 0,1 puan düşerek yüzde 48’e gerilediğini, en düşük gelir grubundaki yüzde 20’nin payının ise 0,1 puan artarak yüzde 6,4’e yükseldiğini bildirdi. Bu gelişmenin, ekonomide daha dengeli bir yapının oluştuğunu gösterdiğini belirtti.
Gelir eşitsizliğinin ölçümünde kullanılan P80/P20 oranının da bir önceki yıla göre 0,2 puan azalarak 7,5 seviyesine gerilediğini ifade eden Yılmaz, Gini katsayısının ise 0,003 puan düşüşle 0,410 olarak hesaplandığını açıkladı. Bu göstergelerin, toplam gelirin arttığı bir dönemde gelir dağılımının da iyileşmeye devam ettiğini ortaya koyduğunu dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, 2026 yılı bütçesinde de vatandaş odaklı ve kapsayıcı bir yaklaşım benimsediklerini belirterek, sosyal yardım bütçesinin 917 milyar liraya çıkarıldığını açıkladı. Sosyal yardım ve desteklerin GSYH içindeki payının 2002 yılında yüzde 0,4 iken, 2026 yılında yüzde 1,2’ye yükseldiğini aktardı.
Vatandaşların daha uygun fiyatlarla elektrik ve doğal gaz kullanabilmesi amacıyla 2026 bütçesinde 373 milyar lira kaynak ayrıldığını belirten Yılmaz, asgari ücretin 2022 yılından bu yana vergi dışı tutulduğunu ve bu kapsamda 2026 yılında 1 trilyon 166 milyar liralık vergi istisnası öngörüldüğünü kaydetti.
Enerji sübvansiyonları ve asgari ücret vergi istisnası da dâhil edildiğinde sosyal harcamalara ayrılan toplam kaynağın 2 trilyon 456 milyar liraya ulaştığını ifade eden Yılmaz, eğitim, sağlık, istihdam ve sosyal destek politikalarıyla beşeri sermayenin güçlendirileceğini vurguladı. Enflasyonla kararlı mücadelenin süreceğini belirten Yılmaz, kalıcı fiyat istikrarının vatandaşların refahını artırarak gelir dağılımında daha dengeli bir yapının oluşmasına katkı sağlayacağını söyledi.




