11. Dünya Helal Zirvesi ve Helal Expo 2025, İstanbul Fuar Merkezi’nde kapılarını açtı. Açılışta konuşan uluslararası temsilciler, hızla büyüyen helal sektörünün önümüzdeki 5 yıl içinde 12 trilyon dolarlık dev bir pazara dönüşeceğini vurguladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, mesajında helal belgeli ürün ve hizmetlerin dünya genelinde 2 milyar insana ulaştığını belirterek Türkiye’nin gıda güvenliği konusundaki titiz çalışmalarına dikkat çekti.
Etkinlik, yoğun ziyaretçi ilgisi ve yeni iş birlikleriyle helal sektörünün küresel cazibesini bir kez daha ortaya koydu. Helal ekosistemini global ölçekte bir araya getiren ve bu anlamda dünyanın en önemli organizasyonları arasında yer alan zirve, Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, İslam İş birliği Teşkilatı’nın (İİT) ilgili kuruluşu SMIIC, Ticaret Bakanlığı ve Helal Akreditasyon Kurumu koordinasyonunda “mükemmelliyet” ve “inovasyon” temasıyla başladı.
Açılış töreninde dünyanın dört bir yanından gelen bakanlar ve üst düzey temsilciler konuşmalar yaptı. Yapılan açıklamalarda küresel helal pazarının güçlü bir büyüme ivmesi içinde olduğu ve sektörün toplam hacminin önümüzdeki 5 yıl içerisinde 12 trilyon dolara ulaşacağı öngörüsü paylaşıldı. Etkinliğe katılan yerli ve yabancı firmalar, geliştirdikleri yeni ürün ve hizmetleri sergileyerek hem ticari ortaklıklar kurma fırsatı yakaladı hem de inovasyon odaklı projelerini tanıttı. Ziyaretçiler fuara yoğun ilgi gösterirken, düzenlenen paneller, çalıştaylar ve B2B görüşmeler sayesinde katılımcılar arasında önemli iş bağlantıları oluşturuldu. Bu yılki organizasyon, hem ziyaretçi sayısı hem de uluslararası katılımcı yoğunluğu açısından önceki yılları geride bırakarak helal sektörünün küresel cazibesini bir kez daha gözler önüne serdi.
HELAL SEKTÖRÜ BÜYÜMEYE DEVAM EDECEK
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, zirve ile ilgili ilettiği mesajda şunları söyledi:
“Geçen yıl 50’den fazla ülkeden 500’ü aşkın firmayı ve 50 bin civarında ziyaretçiyi ağırlayan Dünya Helal Zirvesi’ne, bu yıl daha büyük bir katılımın gerçekleşmesini temenni ediyorum. Bugün ticari kapasitesi 7 trilyon doları bulan helal belgeli ürün ve hizmetler, ülkemizde olduğu gibi bütün dünyada beğeniyle tercih edilmektedir. Temiz, sağlıklı ve dini hassasiyetleri gözeten nitelikleriyle tüketiciye arz edilen helal belgeli ürün ve hizmetlerin dünya genelinde 2 milyar insana ulaşması, sektörün geleceğine dair beklentilerimizi kuvvetlendirmektedir. Küresel arenadaki en büyük helal organizasyonu olarak kabul edilen Dünya Helal Zirvesi, katılımcı ülkelerin yatırım imkanlarına, istihdam kapasitesine ve dış ticaretine önemli katkılar sağlayacaktır. Uluslararası ticaretin en dinamik buluşma noktalarından biri haline gelen ülke iş forumları ve B2B organizasyonlarının sektördeki firmalar, kurumlar ve tüketiciler için yeni ufuklar açacağına inanıyorum.”
GÜVENİLİR GIDA HER ZAMANKİNDEN ÖNEMLİ
Türkiye’nin bu konudaki çalışmalarına değinen Erdoğan, “Türkiye, gıda güvenliğinin titizlikle sağlanması, tüketiciye daima temiz ve sağlıklı gıda mamullerinin sunulması ve insan sağlığını tehdit edecek unsurların bertaraf edilmesi hususunda her türlü tedbiri almaktadır. Uluslararası gıda güvenliği standartlarına uygun olarak düzenlediğimiz Türk Gıda Kodeksi’ni, yurdun her köşesinde titizlikle uyguluyoruz. Ülkemizde satışa sunulan gıdaların sıhhatini test etme ve kalitesini artırmaya yönelik tedbir, tetkik ve teftiş mekanizmalarını titizlikle işletiyoruz. Temiz, sağlıklı ve güvenilir gıdaya duyulan ihtiyacın her zamankinden daha çok hissedildiği günümüzde, örnek bir girişimcilikle düzenlenmiş olan bu organizasyona öncülük eden tüm kurumlarımızı tebrik ediyor, sizleri muhabbetle selamlıyorum” dedi.
MÜSLÜMAN COĞRAFYA İŞBİRLİĞİNİ ARTIRMALI
Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“Bu etkinlik, helal pazarı için büyük önem taşıyor. 110 ülkeden katılımcılar var. 10 bini İslam ülkelerinden olmak üzere toplamda 30 bin ziyaretçi kayıt yaptırdı. 3 gün boyunca helal konusunda önemli paneller gerçekleştirilecek. Bizim Müslüman alemi olarak hedefimiz, İslam ülkelerinin bu zorlu süreçte daha fazla dayanışma içinde olması ve aralarındaki ticareti artırmalarıdır. Son 22 yılda başta komşu ülkeler olmak üzere tüm İslam coğrafyası ile ticaretimizi artıran politikalar uyguladık. Bunun sonucunda bugün itibarıyla İslam ülkeleri ile ticaretimizin toplam ticaret içindeki payı %26’ya yükseldi. Dünyada Müslüman nüfusu 2 milyarı aştı. Bu büyüme trendi ile 2030’a kadar 540 milyondan fazla Müslüman genç nüfusa sahip olacağımız öngörülüyor. 2024 yılı itibarıyla Müslüman tüketicilerin helal ürün ve hizmetlere yaptıkları harcamalar 2,3 trilyon dolara ulaştı. Bu yıl 2,5 trilyona ulaşacak. 2028 yılına kadar ise 3,4 trilyon dolara yükselecek.”
Bakan Bolat, HAK’ın çalışmalarına değinerek, “Bu kurum, helal akreditasyon belgesi vermektedir. Bugüne kadar 35 farklı ülkeden başvuru oldu. Bu başvurularda 120 akreditasyon belgesi verdik. Bu kapsamda 2.000’in üzerinde şirketin ürün ve hizmeti helal şekilde akredite edildi. Bu konudaki çalışmalarımız tüm hızıyla devam edecek. Helal kavramının tüm dünya çapında büyümesi ve gelişmesi adına her türlü adımı atacağımızı belirtmek istiyoruz” ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE MERKEZ ÜLKE OLMALI
Dünya Helal Zirvesi Konsey Başkan Yardımcısı Emre Ete, açılış konuşmasında şunları söyledi:
“Helal kavramı, başta Allah’ın bize emrettiği; asla unutmadan adalet, doğruluk, güven, merhamet ve insan onurunu koruyan hayat anlaşmasının temelini oluşturuyor. Bu nedenle helal ilkesi, üretimde kaliteyi, ticarette doğruluğu ve hakkaniyeti esas alıyor. Helal bakışın olduğu yerde bolluk, bereket ve sevgi vardır. Sömürgecilik yerine kazan-kazan vardır. Helal pazar, bugün sadece Müslüman nüfusunun değil, güvenilir bir kitlenin ortak talep alanı haline geldi. İşte bu yüzden Türkiye’nin bu alanda güçlü bir merkez olması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Zirve başladığında 1 trilyon olan pazar büyüklüğü, bugün finans ile birlikte 8 trilyonu geçti, önümüzdeki 5 yılda ise 12 trilyonu aşacak. Bu rakamlara ulaşılmasında Türkiye’nin payı da artacak. Dünya nüfusunun yüzde 24’ünü oluşturan Müslüman coğrafya, bir araya geldiğinde önemli bir güç haline gelmektedir. Bu nedenle bu tür etkinliklerin artırılması gerekmektedir.”
İNİNOVASYON VE MÜKEMMELLİK ODAĞINDA ÇALIŞIYORUZ
Lokman Hekim Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Dr. Mehmet Altuğ, “Sadece bir endüstriyi konuşmak için değil; güveni, kaliteyi, tüketici sağlığını ve insani değerleri odağına alan bir yaklaşımı değerlendirmek için bir aradayız. Bu endüstri, dünya ekonomisinde hızla büyüyen bir sektör haline geldi. Bu yönüyle ekonomik ve bilimsel anlamda da büyük önem arz etmektedir. Helal ve sağlıklı yaşam bilinci, üniversitemizin vizyonunda yer almaktadır. Bu kapsamda uzman yetiştirme programlarımız, uluslararası sertifika çalışmalarımız ile önemli projelere imza atmaktayız. SMICC standartlarını esas alan uygunluk değerlendirme faaliyetleri sayesinde hem ülkemizde hem İslam dünyasında helal belgelendirme anlamında ticari engellerin kaldırılması için çalışıyoruz. Kongremizin bu yılki teması, inovasyon ve mükemmellik olarak belirlenmiş olup, bu iki önemli kavram üzerinde duruyoruz. Bugün burada atılacak her adım, yalnızca bugünün ihtiyaçlarını değil, geleceğin helal sektörünü de şekillendirecektir. Türkiye, güçlü kurumları ve dinamik insan kaynağı ile öncü olabilecek unsurlara sahiptir” dedi.
HELAL VE HARAM BİLİNCİNİ CANLI TUTMALIYIZ
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Safi Arpaguş, “İslam bir hayat dinidir; İslam’ın hükümleri tüm insanları ve hayatın bütün alanlarını kuşatır. İslam’ın ilke ve değerlerine uygun bir hayat sürmek, tamamen kulluk çerçevesinde olduğu kadar ticari yönüyle de büyük önem taşır. Bizler, ibadetlerimizde olduğu gibi bireysel ve toplumsal yaşamımızda da Hakk’ın rızasını yegâne gaye edinerek hayatımızın merkezine almalıyız. Bu nedenle helal ve haram bilincinin canlı tutulması zaruridir. İnsanın temiz olanla yetinmesi ve onunla beslenmesi, her şeyden önce önemli bir kulluk vazifesidir. Aynı şekilde, haramdan kaçınmak da kulun Rabbine olan saygısının temelini oluşturur. Modern zamanda helale dair hassasiyetlerin ciddi şekilde örselendiğine şahitlik ediyoruz. Günümüzde marazi bir anlayış, toplumsal hayatı neredeyse tamamen kuşatmış durumdadır. Müslümanların bu konularda son derece dikkatli olması bir mecburiyettir. Dolayısıyla, daha güçlü bir bilinç ve duyarlılığa ihtiyaç vardır. Her alanda kendi ürünlerimizi helal kapsamında üretmek ve tüketmek, tüm Müslümanların asli görevidir.”
HELAL SEKTÖRÜ BÜYÜME KAYDEDİYOR
SMIIC Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Saad Alkasabi, “Son yıllarda helal sektörü, daha önce görülmemiş ölçüde büyüdü ve önem kazandı. Sürdürülebilir ekonomi çerçevesinde, yatırım ve inovasyon anlamında hem içeride hem de dışarıda değerlendirilmektedir. SMIIC, 48 ülkeye gözlemci statüsüyle öncülük etmiştir. 58 ülkeye, teknik altyapıyı destekleyecek şekilde katkı sağlanmış ve çeşitli eğitimler düzenlenmiştir. Bu eğitim faaliyetlerine 1.400 eğitimci katılmıştır. Ayrıca, SMIIC Akademi bünyesinde uzmanlar arasında kalite ve helal konularında 59 toplantı gerçekleştirilmiştir. Tüm bu gelişmelere bakıldığında, İslam ülkelerinin birbirleriyle olan iş birliklerine ne denli önem verdiğini görüyoruz. SMIIC, bu stratejik sektöre verdiği önem doğrultusunda altyapıyı desteklemekte, kaliteyi yükseltmekte ve en önemlisi İslami standartlar ile metrolojiyi birleştirerek akreditasyonu güçlendirmektedir. Bizler şimdi yeni bir aşamadayız. Helal konusunda mükemmelliyete odaklanmamız ve bunu tüm ülkelerle iş birliği içinde desteklememiz gerekiyor. Yeni teknolojilerle bu zinciri büyütmeli; yapay zeka ve dijitalleşme gibi araçları helal sektöründe önceliklendirmeliyiz. Kalkınmanın sürdürülebilir olması, bu adımları atmamıza bağlıdır.”
İŞ BİRLİKLERİNE HAZIRIZ
Suudi Arabistan Ticaret Bakanı Dr. Majid bin Abdullah Al-Kassabi, “Ekonomide büyük bir dönüşüm yaşanıyor. İslam ülkeleri arasındaki ilişkilerin her alanda geliştirilmesi ve bu dönemde daha da güçlendirilmesi gerekiyor. İslami değerleri merkeze alarak ekonomik kalkınmanın, ticaretin ve yatırımın desteklenmesi büyük önem taşıyor. Uzun zamandır helal sektörü önemli bir büyüme kaydediyor. Yeni teknolojiler de bu gelişime destek olmaktadır. Suudi Arabistan, uluslararası helal pazarında etkin bir rol üstlenmek için büyük çaba sarf ediyor. Helal sistemi içinde güvenilir bir yapı oluşturma konusunda İslam ülkelerinin ortak çabaları kritik önem taşıyor. Bu nedenle helal sektörünün büyümesi için iş birliklerinin artırılması gerektiğini vurguluyoruz” dedi.
Afganistan Ticaret ve Sanayi Bakanı Nooruddin Azizi ise, “Ülkemiz, helal endüstri standartlarına ve uygulamalarına bağlı bir ülkedir. Bu tür platformlara katılmaya her zaman istekli olmuştur. Afganistan İslam Emirliği, uluslararası ülkelerle helal ticaret temelinde ekonomik ilişkiler kurmayı ve bu ilişkileri büyütmeyi hedeflemektedir. Tarım, gıda, finans, enerji ve benzeri birçok alanda iş birliklerine hazırız. Bu kapsamda Türkiye ile de ekonomik ilişkilerimizi geliştirmek istiyoruz. Ülkemiz; değerli maden kaynakları, safran, pamuk gibi organik tarım ürünleri gibi önemli potansiyeller barındırmaktadır. Bu değerlerimizi, Türkiye ile ortak projelerde buluşturmak arzusundayız” açıklamasında bulundu.
AFRİKA’NIN KÜRESEL GÜCÜYÜZ
Nijerya Federal Cumhuriyeti Sanayi, Ticaret ve Yatırım Bakanı Jumoke Oduwole, zirvedeki konuşmasında şunları dile getirdi: “2 trilyon doların üzerindeki hacmiyle helal ekonomi, oldukça anlamlı ve hızlı büyüyen bir ticaret ve yatırım alanı olarak karşımızda duruyor. Helal sertifikasyon, ticaret fırsatlarını artırıyor, yeni pazarlara erişim sağlıyor ve istihdam oluşturuyor. Bu anlamda sektörün önemi her geçen gün daha da artıyor. Nijerya olarak, küresel helal pazarında rekabetçi bir aktör olmayı hedefliyoruz. Aynı zamanda Afrika'nın ticaret merkezi haline gelmek istiyoruz. Küresel helal ekonomisine katılımımızı artırmak için çalışıyoruz. Ülkemiz, helal konusunda yeni politikalar geliştiriyor ve bu alanda atılan adımlar oldukça değerli. Nijerya'yı, helal yatırımlar için stratejik bir merkez olarak keşfetmenizi temenni ediyoruz.”
