Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) tarafından düzenlenen ve sektörün en büyük buluşması olarak kabul edilen 18. İstanbul Hazır Giyim Konferansı, bu yıl “Yeni Düzenin Pusulası” temasıyla başladı. İstanbul’da iki gün boyunca sürecek etkinlikte, küresel ekonomideki dönüşümden markalaşmaya, inovasyondan uzak pazar stratejilerine kadar sektörün geleceğine yön verecek konular ele alınıyor.

TGSD Başkanı Toygar Narbay, konferansın açılışında yaptığı değerlendirmede, seçilen temanın bugünün ekonomik ve jeopolitik koşullarını doğrudan yansıttığını vurguladı. Narbay, “Bu yıl ‘Yeni Düzenin Pusulası’ temasını özellikle seçtik. Çünkü 2008 küresel finans krizinden bu yana; jeopolitik, siyasi ve ekonomik dalgalanmalarla, insani ve çevresel felaketlerin gölgesinde geçen bir dönemi yaşıyoruz. 2020’nin başında yaşadığımız pandemiyle birlikte bu dönüşüm süreci çok daha belirgin hale geldi,” dedi.

Yeni düzenin, belirsizlik ve öngörülemezliğin hâkim olduğu bir dönemi ifade ettiğini söyleyen Narbay, şirketlerin bu dönemde rotalarını doğru çizebilmeleri için konferansta dört ana rota belirlediklerini açıkladı:

“Birincisi ‘Yeni Düzenin Pusulası’ başlığı altında, firmalarımızın bu yeni ortamda nasıl pozisyon alabileceklerini tartışıyoruz.
İkincisi ‘Markalaşma Rotası’ — çünkü katma değerli üretime giden yol markalaşmadan geçiyor.
Üçüncüsü ‘İnovasyon Rotası’ — markalaşmamış ama inovatif ve farklılaşmış ürünlerle yol alan firmalarımızın stratejilerini ele alıyoruz.
Dördüncüsü ise ‘Uzak Pazarlar Rotası.’ Özellikle Amerika pazarı bizim için büyük potansiyele sahip. Türk hazır giyim ihracatının %75’i şu anda Avrupa’ya yapılıyor. Ancak Cumhurbaşkanımızın son Amerika ziyaretiyle bu pazarda da yeni fırsatlar doğdu. Konferansta bu fırsatları da değerlendireceğiz.”

Narbay, sektörün Türkiye ekonomisindeki güçlü konumuna da dikkat çekti. 2024 yılı sonunda hazır giyim sektörünün 16,8 milyar dolar dış ticaret fazlası verdiğini hatırlatarak, katma değer yaratma konusundaki yanlış algılara açıklık getirdi: “Bu konu sıkça tartışılıyor ama bazı yanlış algılar da var. 2024 yılı sonunda Türk hazır giyim sektörünün birim ihracat değeri 15,2 dolar seviyesindeydi. Bu rakam, Türkiye’nin ortalama ihracat birim değerinin yaklaşık on katı. Yani Türkiye ortalaması 1,5 dolar civarındayken, hazır giyim sektörü mücevher ve savunma sanayinden sonra en yüksek üçüncü birim ihracat değerine sahip.”

Rota Exhibitions Turkey Ülke Müdürü Mert Kaan Duman: "Souvenir Expo, Türkiye’nin en büyük hediyelik eşya fuarı"
Rota Exhibitions Turkey Ülke Müdürü Mert Kaan Duman: "Souvenir Expo, Türkiye’nin en büyük hediyelik eşya fuarı"
İçeriği Görüntüle

Katma değerin markalaşma ile doğru orantılı olduğuna dikkat çeken Narbay, markalı ürünlerde bu değerin çok daha yüksek seviyelere çıktığını belirtti: “Katma değeri markalaşma üzerinden tanımlarsak, evet, markalaşma arttıkça bu değer 40–50 dolar seviyelerine, kendi perakende zincirine sahip markalarda ise 80–100 dolar ve üzerine kadar çıkabiliyor. Dolayısıyla sektör firmalarının bu yöne doğru ilerlemesi büyük önem taşıyor.”

Narbay ayrıca, üretim süreçlerinde de sektörün yüksek yerli katma değer oranına sahip olduğunu vurguladı:
“Eğer katma değeri ülke içinde yaratılan üretim değeri olarak ele alırsak, hazır giyim sektörü %20 ithalat bağımlılığına karşılık %80 oranında katma değeri Türkiye’de bırakan bir sektör. Diğer sektörlerde bu oran ortalama %70 civarında.”

Hazır giyim sektörünün Türkiye’deki istihdama katkısına da değinen Narbay, sektörün ekonomik ve sosyal açıdan stratejik önem taşıdığını belirtti: “Bir de istihdam açısından bakarsak, hazır giyim sektörü Türkiye’nin en yüksek istihdam sağlayan sanayi alanlarından biri. Dolayısıyla sektör zaten yüksek katma değer yaratıyor; ancak bunu daha da artırmak için inovasyon kapasitemizi güçlendirmemiz, markalaşmaya ve perakende zincirlerine yatırım yapmamız gerekiyor. Konferansımızda da bu konulara özellikle ağırlık veriyoruz.”