“72. kez bu fuarı düzenlemek gerçekten kolay bir iş değil” diyen Karaca, Türkiye’nin fuarcılıkta merkez ülke olma hedefine dikkat çekerek, “İtalya’da Micam ve Lineapelle gibi fuarları takip ediyoruz. Bitmiş ürünle yan sanayi aynı anda sahneye çıkıyor. Biz de bu çizgide ilerliyoruz” dedi.
Yan Sanayinin Önemi Vurgulandı
Karaca, ayakkabı sektörünün deri ve deri mamulleri açısından lokomotif sektör konumunda olduğunu belirterek, “Bu sürece sadece bir etkinlik olarak değil, sektörümüzün bir aynası olarak bakıyoruz. Türkiye’de üretmek ve ihracat yapmak istiyorsak, bunu yan sanayi olmadan gerçekleştirmemiz mümkün değil” ifadelerini kullandı.
Master Plan ve Rekabet Stratejisi
Orta vadeli master planlar hazırladıklarını belirten Karaca, bu planlarda kurulu kapasite, teknolojik altyapı ve modaya uyumun yanı sıra yan sanayinin de entegre edildiğini söyledi. Çin’le fiyat, İtalya’yla kalite ve tasarım rekabeti arasında gidip geldiklerini dile getiren Karaca, “Bugün fiyat tutturmak gerçekten zor. Hedefimiz sadece ihracat değil; iç piyasayı da korumak zorundayız” dedi.
Sektörel Sorunlar ve Çözüm Önerileri
Sektörün en büyük sorunlarından birinin mamul deri olduğunu vurgulayan Karaca, bu problemin sadece ayakkabı değil; deri konfeksiyon, saraciye ve tabakhane sektörlerini de doğrudan etkilediğini kaydetti. ABD’deki gümrük duvarları sonrası dengelerin değiştiğini belirten Karaca, “Artık sadece fiyatla değil; ürün çeşitliliği, tasarım ve teknolojiyle de rekabet etmeliyiz. Bütün bu unsurları bir araya getirerek orta vadeli planlarla sektörde daha güçlü bir konuma ulaşacağımıza inanıyoruz” diye konuştu.
AYSAF Fuarı’nın sektör için umut verici bir atmosfer sunduğunu ifade eden Karaca, “Katılımcılarımız dirençli ve yollarına kararlılıkla devam ediyor. Bu da bize umut veriyor” diyerek konuşmasını sonlandırdı.
