BMD Başkanı Sinan Öncel, kasım ve yılbaşı alışverişinin etkisiyle aralık ayının da kısmen canlı geçmesini beklediklerini belirtti. Ancak son çeyrekteki hareketliliğe bakarak perakende sektörünün yoluna girdiğini söylemenin mümkün olmadığını vurguladı. Öncel, üyelerinin büyük çoğunluğunun cirolarındaki artışın yıllık enflasyonun altında kaldığını, maliyetlerin ise çok daha yüksek oranlarda arttığını ifade etti.
Eylül ayında adet satışında ve ciroda sert düşüş yaşayan markalı perakende, ekim ayında alışverişin yeniden canlanmasıyla moral buldu. Ekim ayındaki hareketliliğin kasım ayında da sürdüğünü belirten sektör temsilcileri, yılbaşı alışverişinin etkisiyle aralık ayının da canlı geçmesini bekliyor.
Gıda dışı perakende sektörünün en önemli temsilcisi olan Birleşmiş Markalar Derneği’nin (BMD) çatısı altındaki 511 marka arasında gerçekleştirilen ekim ayı anketinin sonuçları da açıklandı. Anketi değerlendiren BMD Başkanı Sinan Öncel, okul alışverişine rağmen eylül ayında neredeyse tüm kategorilerde adet satışı ve cirolarda daralma yaşandığını hatırlattı. Ekim ayının ise 2025’in en hareketli alışveriş dönemlerinden biri olduğunu belirten Öncel, şunları söyledi:
Kârlılıkta süren erozyon sektördeki kırılganlığı artırıyor
“Yeni sezon fiyatlarının etkisiyle ekim ayında üye markalarımızın yüzde 81’i cirolarını artırdı. Üyelerimizin yüzde 52’si de adet satışlarında artış bildirdi. Ekim ayındaki hareketliliği Merkez Bankası verilerinden de takip edebiliyoruz. Buna göre eylüle kıyasla ekimde kartlı harcamalar hazır giyim ve ayakkabıda yüzde 40,8, sağlık ve kozmetik ürünlerinde yüzde 27,3, yemekte ise yüzde 25,8 oranında arttı. İşlem adetlerinde ise giyim ve ayakkabıda yüzde 24, sağlık ve kozmetikte yüzde 24,4, yemekte yüzde 33,5 artış görüldü.
10 ayın büyük bölümünde reel satışları daralan markalı perakende için ekim performansı moral verici oldu. Bütün aya yayılan indirimlerle, kasım ve yılbaşı alışverişinin etkisiyle aralık ayının da kısmen canlı geçmesini bekliyoruz. Ancak son çeyrekteki hareketliliğe bakarak perakende işlerin tamamen yoluna girdiğini söyleyemeyiz. Çünkü üyelerimizin cirolarındaki artış çoğunlukla yıllık enflasyonun altında kalırken, maliyetler çok daha yüksek oranlarda yükseldi. Perakendede genel olarak kârlılık ikinci plana itildi. Yüksek faizden kaçınmak için nakit yönetimi önceliklendiriliyor ve ‘her şey nakit için’ anlayışı ön plana çıkıyor. Son üç yıldır süren kârlılık erozyonu, sektördeki kırılganlığı giderek artırıyor.”
Mevcut tabloya bakıldığında 2026’nın da kolay geçmeyeceğinin görüldüğünü söyleyen Sinan Öncel, Borçlar Kanunu’nda mülk sahibine tanınan ‘sebepsiz fesih’ hakkının kaldırılması başta olmak üzere, sektörde maliyet baskısını azaltacak önlemlerin hızla devreye alınması gerektiğini ekledi.





