Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Firuz Bağlıkaya, turizm sektörünün küresel ekonomi içindeki payının 2035 yılına kadar yüzde 11,5 seviyesine yükselmesinin beklendiğini açıkladı. Bağlıkaya, sektörün genel görünümünü ve TÜRSAB’ın 2025 yılı faaliyetlerini AA muhabirine değerlendirdi.
Bağlıkaya, 2025 yılının ocak-ekim döneminde Türkiye’nin 47,2 milyonun üzerinde yabancı ziyaretçi ağırladığını belirterek, yurt dışında yaşayan vatandaşlar ve diğer ziyaretçilerin de eklenmesiyle toplam sayının 55,6 milyonu geçtiğini söyledi.
Turizm sezonunun son yıllarda kasım ayına kadar uzadığına dikkat çeken Bağlıkaya, Orta Vadeli Program’da 2025 için öngörülen 65 milyon ziyaretçi ve 64 milyar dolarlık turizm geliri hedeflerine ulaşılmasının mümkün göründüğünü ifade etti. Türkiye’nin doğal güzellikleri, tarihi ve kültürel mirası, mutfağı ve misafirperverliğiyle güçlü bir rekabet avantajına sahip olduğunu vurguladı.
Turizmin yalnızca belirli şehirlerde yoğunlaşmasının sürdürülebilir olmadığını belirten Bağlıkaya, sektörün tüm Türkiye’ye ve yıl geneline yayılmasının büyük önem taşıdığını söyledi. Bu potansiyelin daha yüksek hedeflere ulaşabilmesi için güçlü ve uzun vadeli stratejilerle desteklenmesi gerektiğini dile getirdi.
Tüketici davranışları değişiyor
Küresel ekonomide yaşanan gelişmelerin turizm talebini doğrudan etkilediğine işaret eden Bağlıkaya, 2025 yılında Türkiye’nin fiyat açısından rakip ülkelerin üzerinde kalmasının özellikle kıyı turizminde talep kaymasına yol açtığını söyledi. Temmuz ve ağustos aylarındaki yoğunluğun önceki yıllara göre zayıf kaldığını, talebin daha çok eylül-kasım aylarına kaydığını belirtti.
Yılın son aylarında spor, kış ve kongre turizmi gibi alanların hareketlilik yarattığını kaydeden Bağlıkaya, gelecek planlamalarında bu değişen eğilimlerin dikkate alınması gerektiğini vurguladı.
Rusya, Almanya ve İngiltere gibi ana kaynak pazarlarda henüz değerlendirilmemiş önemli bir potansiyel bulunduğunu ifade eden Bağlıkaya, İspanya’nın yalnızca 9 ayda İngiltere’den 15 milyonun üzerinde ziyaretçi ağırlamasının, Türkiye açısından tanıtım ve pazarlama stratejilerinin yeniden ele alınması gerektiğini açıkça ortaya koyduğunu söyledi. Yeni pazarlara açılırken mevcut pazarlardaki payın korunmasının da kritik olduğunu belirtti.
Yüksek gelirli turizm segmentleri ön plana çıkıyor
Birleşmiş Milletler Turizm Örgütü ve Dünya Turizm ve Seyahat Konseyi’nin öngörülerine göre küresel seyahat eğilimindeki artışın süreceğini hatırlatan Bağlıkaya, bu doğrultuda dünya genelinde turizm hareketliliğinin artmaya devam ettiğini söyledi.
Turizmin dünya ekonomisindeki payının bugün yüzde 10 civarında olduğunu, bu oranın 2035’te yüzde 11,5’e yükseleceğinin öngörüldüğünü aktaran Bağlıkaya, 2026 yılında hem ziyaretçi sayısı hem de turizm gelirlerinde artış beklendiğini ifade etti. Türkiye’nin ziyaretçi artış hızının 2025 itibarıyla dünya ortalamasının altında seyrettiğine dikkat çeken Bağlıkaya, 2026 için kaynak pazarlardaki potansiyelin daha etkin değerlendirilmesinin önemine işaret etti.
Küresel enflasyon, maliyet artışları ve ekonomik belirsizliklerin turizm büyümesini etkileyeceğini belirten Bağlıkaya, MICE, sağlık, spor ve gastronomi gibi yüksek gelir grubuna hitap eden turizm türlerinin öneminin önümüzdeki dönemde daha da artacağını söyledi. 2026 yılı için belirlenen 68,7 milyar dolarlık turizm geliri hedefinin aşılması için tüm güçleriyle çalışacaklarını vurguladı.
TÜRSAB’tan 12 aya yayılan turizm vizyonu
TÜRSAB olarak Türkiye turizminin küresel rekabetteki konumunu güçlendirecek projeleri hayata geçirdiklerini belirten Bağlıkaya, Cumhurbaşkanının “Türkiye Yüzyılı” vizyonundan ilhamla başlatılan Turizm Yüzyılı projesinin bu çalışmaların başında geldiğini söyledi. Burdur’dan başlatılan projenin yeni destinasyonlarla genişletileceğini ifade etti.
TÜRSAB bünyesinde faaliyet gösteren 15 ihtisas başkanlığıyla tüm turizm segmentlerinin gelişimine katkı sunduklarını kaydeden Bağlıkaya, uluslararası ve ulusal fuarlara aktif katılım sağladıklarını, düzenlenen bilgilendirme toplantıları ve çalıştaylarla seyahat acentelerinin yeni iş birlikleri kurmasına destek olduklarını sözlerine ekledi.




