Küresel iklim değişikliği ve toplumsal beklentilerin artmasıyla sürdürülebilirlik stratejilerini önceliklendiren TAV Havalimanları, son üç yılda yaklaşık 2,5 milyar avroluk yatırım gerçekleştirdi. Şirket, çevresel etkileri azaltmanın yanı sıra yerel kalkınmayı destekleyen projelere odaklanarak toplumsal faydayı artırmayı hedefliyor.
TAV, faaliyetlerini uluslararası standartlara uygun şeffaf raporlama ile yürütüyor. Karbon emisyonlarını azaltma, yenilenebilir enerji yatırımları, çeşitlilik ve kapsayıcılık politikaları ile kültürel miras projeleri şirketin sürdürülebilirlik vizyonunun temel taşlarını oluşturuyor.
Şirket, sürdürülebilirlik performansı sayesinde finansmana erişimde de avantaj sağlıyor ve yeşil yatırımlar ile sürdürülebilirlik kriterli kredileri öncelikli kaynaklar arasında değerlendiriyor.
Önemli projeler hayata geçirildi
TAV Havalimanları İcra Kurulu Başkanı Kaptan, 8 ülkede 15 havalimanı işleten şirketin birçok önemli projeye imza attığını belirtti. “İzmir, Antalya ve Ankara havalimanlarımız karbon-nötr statüsünde. Ankara Esenboğa Havalimanı, Avrupa Havalimanları Konseyi’nin Karbon Akreditasyonu programında Türkiye’de ‘Seviye 4+’a ulaşan ilk havalimanı oldu” dedi.
Kaptan, 2030’da portföydeki tüm havalimanlarını karbon-nötr hâle getirmeyi, 2050’de ise net sıfır emisyona ulaşmayı hedeflediklerini söyledi. Son bir yılda enerji yatırımlarına odaklandıklarını vurgulayan Kaptan, İzmir, Bodrum ve Ankara’da yıllık toplam 28 MW kapasiteli güneş enerjisi santrali projelerine başladıklarını, Bodrum’daki santralin devreye alındığını, diğerlerinin ise yakında faaliyete geçeceğini açıkladı.
Yeşil finansman sürdürülebilirliği destekliyor
Kaptan, sürdürülebilirlik odaklı yatırımların finansmanında Türkiye merkezli ve uluslararası kuruluşlarla çalıştıklarını belirterek, “Sürdürülebilirlik kriterleri giderek finansmanda daha belirleyici hâle geliyor. Bu durum, yatırım stratejilerimizde önemli bir rol oynuyor” dedi.
Sürdürülebilirlik stratejisi iki ayak üzerine kurulu
Kaptan, TAV’ın sürdürülebilirlik stratejisinin iki temel ayağı olduğunu açıkladı: Çevrenin korunması ve yerel toplulukların kalkınmasına destek. Şirket, Fırsat Eşitliği Modeli (FEM) sertifikasına sahip ve Birleşmiş Milletler Kadının Güçlendirilmesi Prensipleri’ni destekliyor. 2024 itibarıyla yönetici kadrolarında yüzde 29 kadın temsil oranına ulaşıldı. “Milyon Kadına Mentor” ve “Teknolojide Lider Kadınlar” programlarıyla çeşitlilik ve kapsayıcılık çalışmaları sürüyor.
Yerel kalkınmayı desteklemek için belediyeler, havalimanı paydaşları ve sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliği yaptıklarını belirten Kaptan, çalışanların katılımını yönlendirecek bir gönüllülük programı üzerinde çalıştıklarını da ekledi.
Dijitalleşme ve teknolojiyle sürdürülebilirlik
Havalimanlarında dijitalleşme ve yenilikçi teknolojilerle enerji yönetimi, karbon ayak izinin azaltılması ve su tüketiminin düşürülmesine yönelik çözümler uygulanıyor. Atıkların ayrıştırılmasını kolaylaştıran dijital sistemler ve akıllı izleme teknolojileri bu alandaki yeniliklerden bazıları.
Kazakistan’daki Almatı Havalimanı’nda yürütülen Kültürel Miras Projesi ile tarihi VIP terminalin değerli unsurları korunarak bir müze oluşturuldu. Ayrıca “Dijital Atık Envanteri” projesi sayesinde atık verileri dijital ortamda takip ediliyor ve sürdürülebilirlik performansı daha şeffaf bir şekilde ölçülüyor. Siber Güvenlik Farkındalığı Projesi ile ise özellikle çocuklar ve aileleri dijital riskler konusunda bilinçlendiriliyor.


