Blok mermer taşımacılığında konteyner hasar maliyetleri 40 kat arttı

Türkiye’nin doğal taş ihracatında en büyük sorunlardan biri haline gelen blok mermer konteyner hasarları, İstanbul’da yapılan geniş katılımlı toplantıda masaya yatırıldı. Türkiye İhracatçılar Meclisi Maden Sektör Kurulu koordinasyonunda, İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) ev sahipliğinde; Ege Maden İhracatçıları Birliği (EMİB), Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği (DKİB), Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği (BAİB) ve Denizli İhracatçılar Birliği (DENİB) iş birliğiyle düzenlenen toplantıda sektör temsilcileri, artan taşıma maliyetlerini ve konteyner hasarlarını değerlendirdi.

Mustafa Kalfa

“Artık sadece taş değil, sabrımız da kırılıyor”

Toplantıda konuşan İMİB Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Kalfa, konteyner hasarlarının yıllardır çözülemeyen bir sorun haline geldiğini belirterek, “Artık sadece taş değil, sabrımız da kırılıyor” dedi. Kalfa, armatör baskısı, liman tekelleşmesi ve sigorta boşlukları nedeniyle ihracatçının rekabet gücünün giderek zayıfladığını vurguladı.

Yandex Türkiye, işletmeler için yükleme başına maliyet çözümünü kullanıma sundu
Yandex Türkiye, işletmeler için yükleme başına maliyet çözümünü kullanıma sundu
İçeriği Görüntüle

“Bugün İtalya bir konteyner mermeri ABD’ye 2 bin dolara gönderirken, biz 6 ila 8 bin dolar arasında navlun ödüyoruz” diyen Kalfa, şunları ekledi:

“Eskiden 300-400 dolara çözülen konteyner hasarları bugün 13-14 bin dolarlara çıktı. Armatörler bu bedelleri katlayarak talep ediyor. Ödemezsek sevkiyat durduruluyor. Limanlarda da üç büyük hat piyasayı kontrol eder hale geldi. Eskiden rekabet vardı, şimdi tekel var. Bu tekelin gürültüsünde ihracatçının sesi duyulmuyor.”

Mukavemetsiz konteynerde hasar kaçınılmaz

Konteyner tabanındaki yorgun traverslerin ve düşük kondisyonlu konteynerlerin mermer yüküne tahsis edilmesinin hasar riskini artırdığını belirten Kalfa, “Eski konteynerler üst üste konduğunda birbirini kilitlemiyor, bu da düşmeye neden oluyor. Üstüne bir de aktarma limanlarında operatörlerin özensiz hareketleri eklenince hasar kaçınılmaz hale geliyor.” dedi.

Kalfa, bu hasarların sigorta kapsamı dışında bırakılarak doğrudan ihracatçıya fatura edilmesinin çifte maliyet yükü yarattığını ifade etti:

“Bir konteynerde hasar olsa da olmasa da sevkiyat durduruluyor, ardiye cezaları ekleniyor. Hasarsız konteyner bile bu zincirin kurbanı oluyor.”

“Armatör baskısı ve liman kartelleşmesi sektörü zorluyor”

Kalfa, limanlarda tekelleşmenin ihracatçının önünü tıkadığını belirtti:

“Özelleştirmeler sonrası üç büyük hat tüm pazarı kontrol eder hale geldi. Artık limanlarda rekabet değil, kartel düzeni var. İhracatçının pazarlık gücü neredeyse yok. Bizim sesimiz bu tekelleşme arasında kayboluyor. Oysa bu ülkenin yükünü sırtlanan biziz. Artık limanlarda üç firma değil, Türkiye’nin ihracat gücü konuşmalı.”

Sigorta boşluğu ve standart eksikliği riski artırıyor

Konteyner hasarlarının sigorta şirketleri tarafından kapsam dışı bırakıldığını belirten Kalfa, aktarma limanlarındaki denetimsizliklerin de riski katladığını söyledi:

“Türkiye’den çıkan yük Pire’de, Kolombo’da, Singapur’da elleçleniyor. Her elleçleme bir risk. Çünkü orada ne gözetimimiz ne denetim gücümüz var. Kendi temsilcimizi bu limanlarda bulundurmak artık zorunluluk.”

Uluslararası standartlardaki eksikliklere de dikkat çeken Kalfa, CTU Code gibi kodların lashingleme sürecine bağlayıcılık getirmediğini, bu nedenle ihracatçının hukuki olarak da korumasız kaldığını belirtti.

“Artık bireysel değil, kolektif mücadele zamanı”

Kalfa, blok mermer taşımacılığında yaşanan sorunların tek bir firmanın değil, tüm sektörün ortak meselesi olduğunu vurguladı:

“Bugün her armatörün karşısına tek tek çıktığımızda elimiz zayıf. Çünkü karşımızda dev bir yapı var: sigorta sistemleriyle, liman kartelleriyle, küresel taşımacılık zinciriyle organize olmuş bir düzen. Bizim de aynı ciddiyetle, aynı kurumsallıkla hareket etmemiz gerekiyor. Güç birliği artık bir tercih değil, bir zorunluluk.”

“Kendi taşıma sistemimizi kurmalıyız”

Dünya mermer ticaretinde güçlü ülkelerin kendi taşıma sistemlerini kurduğunu hatırlatan Kalfa, Türkiye’nin de benzer bir yapıyı oluşturması gerektiğini söyledi:

“Ülke olarak bunu yapacak bilgi ve potansiyele sahibiz. Hedefimiz sadece konteyner hasarını çözmek değil; Türkiye’nin mermer ihracatında rekabet gücünü zayıflatan tüm unsurları ortadan kaldırmak. Kısa vadede açık yük taşımacılığının desteklenmesi, uzun vadede ise ulusal bir konteyner hattının kurulması gerekiyor.”

Kalfa son olarak, 6 milyar dolarlık maden ihracatının 2 milyar dolarını gerçekleştiren doğal taş sektörünün, çözüm için kamu-özel sektör iş birliğiyle hareket etmeye hazır olduğunu vurguladı.