Güneydoğu Anadolu Bölgesi, 2025 yılının ilk dört ayında hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri ihracatında önemli bir başarıya imza attı. Sektör, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 9,9 artış kaydederek toplamda 1,2 milyar dolarlık ihracata ulaştı. Bölgenin toplam ihracatının yüzde 30,9’unu oluşturan bu alan, Güneydoğu’nun en fazla dış satım yapan sektörü olmayı sürdürdü.
Miktar bazında değerlendirildiğinde ise yüzde 7,9’luk artışla 1,5 milyon tona ulaşıldı. Bu dönemde 337,8 bin ton makarna, 320,5 bin ton buğday unu ve 135,7 bin ton ayçiçek yağı ihraç edildi. Türkiye genelindeki 366 milyon dolarlık ayçiçek yağı ihracatının yüzde 54,9’u olan 201 milyon dolarlık kısmı Güneydoğu’dan gerçekleştirildi. Makarna ihracatında da bölgenin payı dikkat çekti: Türkiye’nin toplam 288,5 milyon dolarlık makarna ihracatının yüzde 67,7’si, yani 195,5 milyon doları bu bölgeden yapıldı.
Irak, 350 milyon dolarla bölgenin en büyük pazarı olmayı sürdürse de geçen yıla kıyasla yüzde 8’lik bir düşüş yaşandı. Öte yandan Suriye’ye yapılan ihracatta yüzde 39,1 artış gözlendi ve 122,8 milyon dolara ulaşıldı.
Kadooğlu: “Planlı Tarım ve Yeni Destek Modelleri Meyvesini Veriyor”
Güneydoğu Anadolu Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Celal Kadooğlu, tarım politikalarında son yıllarda yapılan kapsamlı reformların ihracata olumlu yansıdığını belirtti. Kadooğlu, özellikle stratejik ürünlerde planlı üretime geçilmesinin ve yeni nesil destekleme modellerinin üreticiye büyük katkı sağladığını vurguladı.
“Bu dönüşüm, üretimde verimliliği ve ihracatta istikrarı beraberinde getiriyor. Güneydoğu’nun ihracat performansı, doğru planlamanın ve sürdürülebilir destekleme sistemlerinin ne denli etkili olduğunu net bir şekilde gösteriyor,” ifadelerini kullandı.
“Geçtiğimiz Eylül ayında Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından 13 stratejik ürün ve bir ürün grubunda başlatılan Planlı Tarım ve yeni nesil destekleme modeli tarım arazilerinin etkin kullanımı yanında, üretimin kayıt altına alınması ve desteklerin daha verimli yönlendirilmesi açısından da fayda sağlıyor. Güneydoğu Anadolu, Türkiye'nin özellikle makarnalık buğday üretiminde sahip olduğu kalite avantajı ile bu planlamada kritik rol üstleniyor. Ancak bölgede, başta mısır olmak üzere ikinci ürün tarımının daha sistematik desteklenmesi, mevcut sulama yatırımlarının hızlandırılması ve yeni projelerin devreye alınması gerektiğini düşünüyoruz. Zira bu tür altyapı yatırımları, üreticilerimizin küresel pazarlarda rekabetçi kalabilmesi ve stratejik tarım ürünlerinde istikrarlı bir üretim sağlanabilmesi açısından önemli. Buğday üretiminde yaşanan ekim alanı artışı memnuniyet verici olmakla birlikte, küresel iklim değişikliklerinin etkisiyle karşı karşıya kalınan verim kayıplarına karşı tedbirler alınması gerekli. Özellikle son dönemde gözlenen kuraklık ve ekstrem sıcaklık dalgalarının verim üzerindeki olumsuz etkileri, adaptasyonu yüksek çeşitlerin kullanımını ve tarımsal inovasyonları daha kritik hale getiriyor.”
“Makarnalık buğday üretimi teşvik edilmeli”
Dünyanın en kaliteli makarnalık buğdayının Güneydoğu’da üretildiğine ve üretim planlaması kapsamında bölgede yoğunlaşmayı sağlayacak özendirici tedbirler gerektiğine dikkat çeken Kadooğlu şunları söyledi:”
“Bölgemizde makarnalık buğday üretiminde görülen azalma eğilimi dikkatle izlenmeli. Buğday ekilişlerinde ekmeklik çeşitlere yönelme eğilimi, makarnalık buğdayın gelecekteki arz güvenliğini tehlikeye atabilir. Bölgemizin kaliteli makarnalık buğday üretiminde sahip olduğu üstünlük, bu bölgede üretimi teşvik edici tedbirlerin hızla devreye alınmasını gerektirmektedir. Yine bölgedeki tarıma dayalı sanayinin sürdürülebilirliği açısından, Irak gibi önemli pazarlardaki bürokratik engellerin ve yüksek vergilerin çözülmesi, Suriye pazarındaki ticari hassasiyetlerin dikkatle izlenmesi önem arz etmektedir. Bu tür dış pazar sorunlarının çözülmesi, Güneydoğu’daki gıda ihracatçılarımızın rekabet gücünü artıracak ve ülkemizin küresel gıda ticaretindeki gücünü pekiştirecektir.


