Enerji hizmetleri alanında faaliyet gösteren ESCON Enerji, Türkiye sanayisinin enerji kullanım profilini ortaya koyan “Türk Sanayisinin Enerji Verimliliği Raporu”nun üçüncü edisyonunu yayımladı. Türkiye’de benzeri bulunmayan bu kapsamlı çalışma çerçevesinde, 11 sektörde toplam 500 tesis değerlendirmeye alındı. Bu tesislerin 203’ü İSO 500’de, 83’ü ise İSO İkinci 500 listesinde yer alıyor. Raporda ortaya konan bulgulara göre, Türk sanayisinin mevcut koşullar altında yüzde 27,8 oranında enerji verimliliği potansiyeli bulunuyor.

ESCON Enerji CEO’su Onur Ünlü, Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı’nın (UEVEP) 2024–2030 dönemini kapsayan hedeflerine dikkat çekerek, birincil enerji arzında yüzde 15’lik bir azalma öngörüldüğünü hatırlattı. Ünlü, özellikle son iki yılda finansman kanallarındaki daralma, yüksek faiz politikaları ve kapasite kullanım oranlarında yaşanan düşüş nedeniyle yatırımların ivme kaybettiğini belirtti. Ancak artan devlet destekleri sayesinde enerji verimliliği yatırımlarının önümüzdeki dönemde yeniden hızlanacağını ve hedeflerin aşılabileceğini ifade etti.

Küresel ölçekte artan enerji talebi, iklim kriziyle mücadele ve uluslararası rekabet ortamı, enerji verimliliğini işletmeler için stratejik bir zorunluluk haline getirmiş durumda. Türkiye de 2024–2030 UEVEP kapsamında yalnızca verimlilik uygulamalarıyla birincil enerji arzının yüzde 15 düşürülmesini ve 100 milyon ton emisyon azaltımına ulaşılmasını amaçlıyor. Sanayinin, Türkiye'nin toplam enerji tüketiminde yaklaşık üçte birlik paya sahip olması, sektördeki verimlilik fırsatlarını daha da kritik kılıyor.

Bu çerçevede ESCON Enerji, ilkini 2021’de, ikincisini 2023’te yayımladığı raporun yeni sürümünü hazırlayarak 54 şehirdeki 469 fabrika ile 31 ticari binayı mercek altına aldı. İncelenen tesislerin yer aldığı sektörler; Ambalaj-Plastik, Beyaz Eşya, Gıda, İlaç, Kâğıt, Kimya-Petrokimya, Metal, Metal Dışı Mineraller (çimento, cam ve seramik), Otomotiv, Tekstil ve Ticari Binalar olarak sıralandı.

Türkiye Uzay Ajansı Başkanı Yusuf Kıraç, Apsco Konsey Başkanlığına seçildi
Türkiye Uzay Ajansı Başkanı Yusuf Kıraç, Apsco Konsey Başkanlığına seçildi
İçeriği Görüntüle

Analiz edilen 500 tesisin toplam yıllık enerji tüketimi 7,47 milyon TEP olarak hesaplandı. Bu tesislerde tespit edilen ortalama enerji tasarrufu potansiyeli %27,8 düzeyinde. Sanayide enerji verimliliğini artırmaya yönelik yatırımlar için bir birim enerji tasarrufu (TEP) başına ortalama 1.943 dolar, emisyon azaltımı içinse ton başına 569 dolar yatırım gerekiyor. Çalışma kapsamında geliştirilen projelerin geri ödeme süresi ortalama 3,11 yıl olarak belirlendi. Uygulamaya geçildiği takdirde bu projelerin yıllık 1,32 milyon ton CO₂ azaltımı sağlayabileceği öngörülüyor.

Onur Ünlü, 2023’te yayımlanan önceki raporda verimlilik potansiyelinin %29 olarak ölçüldüğünü, bu yıl ise %27,8’e iyileştiğini ancak bu seviyenin hâlâ yeterli olmadığını söyledi. Ünlü’ye göre Türk sanayisi enerji verimliliği yatırımlarına oldukça istekli olsa da, finansman erişimi ve ekonomik dengelerdeki zorluklar hız kesilmesine yol açtı. Bu durumun sanayicinin isteksizliğinden değil, içinde bulunulan ekonomik koşullardan kaynaklandığını vurguladı.

Ünlü, 2026 itibarıyla tablonun değişeceği öngörüsünde bulundu. Devletin artan teşvikleri, finans kuruluşlarının enerji verimliliğine yönelik ilgisi ve yeni teknolojilerin sanayiye daha hızlı entegre edilmesi sayesinde yatırımların yeniden canlanacağını söyledi. Sanayideki %27,8’lik verimlilik potansiyelinin, UEVEP’in yüzde 15’lik hedefinin çok üzerinde olduğunu hatırlatan Ünlü, doğru adımlar atıldığı takdirde Türkiye’nin hem rekabet gücünü artırabileceğini, hem enerji ithalatını azaltarak dış ticaret dengesine katkı sunabileceğini, hem de karbon ayak izini düşürme fırsatına sahip olduğunu belirtti.

“Teknoloji geliştikçe verimlilik potansiyeli yeniden artabiliyor”

Beyaz eşya, ilaç ve otomotiv sektörlerindeki enerji verimliliği potansiyelinin geçmiş yıllara göre artış gösterdiğini ancak bu durumun yalnızca yatırımların azalması ile açıklanamayacağını vurgulayan Ünlü, konuya şu sözlerle açıklık getirdi; “Üretim süreçlerinde kullanılan ekipmanlar, malzemeler ve yöntemler değiştikçe daha önce mümkün olmayan verimlilik kazanımları sağlanabiliyor. Örneğin beş yıl önce alınan bir makine o günün en iyi teknolojisine sahip olabilir. Ancak bugün aynı proses için alınan yeni makine, bir öncekine göre iki kat daha fazla enerji verimliliği sağlayabilir. Sonuçta enerji verimliliği yüz yılı aşkın süredir var olan ve gelecekte de gelişerek varlığını sürdürecek bir alan. Öte yandan bu durum, ‘yeni teknolojilerin çıkmasını bekleyip günümüz teknolojilerine yatırım yapmama’ anlamına da gelmemeli. Çünkü bugünü kaçıran işletmeler rekabette geriye düştükleri takdirde, açılacak farkı gelecekte de toparlayamayabilir. Bu nedenle verimlilik yatırımlarını kesintisiz sürdürmek, gelişen teknolojilerle birlikte ortaya çıkan her yeni fırsatı değerlendirmek gerekiyor.”

“Agresif yatırım kararlarına ve desteğe ihtiyaç var”

Raporu sektörel ve genel olarak değerlendiren Ünlü, “11 sektörde yüzde 17 ila yüzde 55 arasında değişen enerji verimliliği potansiyeli bulunuyor. Potansiyelini yüzde 20’nin altına düşüren üç sektör sırasıyla tekstil, ambalaj-plastik ve metal dışı mineraller. En yüksek potansiyel ise önceki raporlarımızda olduğu gibi ticari binalarda. Bu alandaki tasarruf potansiyeli her ne kadar yüzde 67,4’ten yüzde 55,3’e kadar düşmüş olsa da yatırımların daha da hızlanması gerekiyor. Öte yandan 2021 yılında 2,80, 2023’te 3,09 yıl olan geri ödeme süresinin 3,11’e çıktığını görüyoruz. Enerji fiyat dengesi, döviz kuru ve teknoloji çeşitliliği dikkate alındığında bu sürenin olağan olduğunu söylemek mümkün. Buna ek olarak geçmiş yıllarda ağırlıklı olarak tasarruf ve daha düşük yatırımlı verimlilik yatırımları ön plandayken günümüzde makro enerji verimliliği ve enerji dönüşümü yatırımları yapılmaya başladı. Bu da geri dönüş süresinin az da olsa uzamasına neden oluyor. Özetle hedeflere ulaşmak için teknik zeminimiz oldukça güçlü; sadece daha agresif yatırım kararlarına, alternatif finansman modellerine ve desteklere ihtiyacımız var. Bu trendi kaçıramayız çünkü enerji verimliliği uygulamaları önümüzdeki süreçte de hem işletme ölçeğinde hem de makro hedeflere ulaşmada en kritik araçlardan biri olmaya devam edecek” açıklamasında bulundu.