İslam Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları Birliği (İDSB) ve Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı (TGTV) iş birliğiyle Atatürk Havalimanı'nda düzenlenen 4. Uluslararası STK Fuarı'nda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, günümüzde, özellikle bölgemizde iç savaşlar, terör, kıtlık ve benzeri nedenlerle büyük bir göç dalgası yaşandığını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha güvenli, huzurlu ve refah dolu bir yaşam kurma umuduyla göç eden insanların dramatik durumuna dikkat çekerek, şu ifadeleri kullandı:
"Bu insani trajedi karşısında gelişmiş ülkelerin duyarsız tutumu, insanlık adına utanç vericidir. Tarih boyunca Asya, Afrika ve hatta Avrupa’dan gelen insanlara hem kapısını hem de gönlünü açmış bir milletiz. Bugün de Türkiye olarak dünyanın farklı noktalarından gelen milyonlarca çaresiz insana ev sahipliği yapıyor ve onlarla imkanlarımızı paylaşıyoruz. Dahası, bugünkü zalimlerin geçmişte canlarını kurtarmak için sığındıkları ilk ülkenin yine Türkiye olduğunu unutmamaları gerekir. Bugün rahat ve konfor içinde yaşayanların mazlumlara karşı gösterdiği duyarsızlık, ileride benzer durumlara düştüklerinde başlarına gelebileceklerin bir habercisidir."

Bu tablonun daha da kötüleşmesini engellemede STK'lere önemli bir görev düştüğünü belirten Erdoğan, "Dünyada adalete, merhamete, vicdana yönelik uyanışın mimarları ve öncüleri sizler olacaksınız. Sizlerden dünyaya güçlü bir duruş, güçlü bir sesleniş, zalime güçlü bir tepki bekliyorum. Duruşunuz öyle güçlü olmalı ki insanlığın tamamı sizi takip etmeli. Seslenişiniz öylesine güçlü olmalı ki sağırlar bile duyabilmeli. Tepkiniz öyle güçlü olmalı ki zalimlerin elindeki silahlar yerlere düşmeli. Bu konuda en büyük destekçiniz Türkiye olacaktır." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, millet olarak her dönemde masumların, mazlumların ve yaşama mücadelesi verenlerin yanında olduklarını vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Olmaya da devam edeceğiz. Ülkemizin bu insani siyasetini hazmedemeyenler aleyhimizde kara propaganda yapsa da Türkiye'nin insan odaklı, insanı yaşatma odaklı politikasını engelleyemeyecekler. İsrail'in soykırımına maruz kalan Gazze'de yaşayanlar başta olmak üzere, Filistin halkı için sadece son dönemde yaptıklarımız bile bu hakikati açıkça göstermeye yeterlidir. Türkiye olarak İsrail saldırılarının başladığı ilk günden bu yana Gazze'ye 86 bin ton, Lübnan'a ise 1300 ton insani yardım malzemesi ulaştırarak bölgedeki kardeşlerimize en fazla destek veren ülkelerden biri olduk. İsrail'le olan ticaretimizi hiç düşünmeden milyarlarca dolarlık bir ticaret hacminden sarfınazar ederek süratle kestik."

"Batılı ülkelerin sözlerini yerine getirmeleri mecburidir"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Siyonist yönetimin Gazze'de gerçekleştirdiği insanlık suçlarını protesto etmek amacıyla halkla birlikte meydanları, sokakları ve caddeleri doldurduklarını belirterek şunları söyledi:

"Uluslararası Adalet Divanı'nda İsrail'e karşı açılan davaya müdahil olma kararı aldık. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ve diğer uluslararası karar alma organlarını harekete geçirdik. Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı UNRWA'ya en büyük desteği veren ülkelerden biriyiz. İslam dünyasında da ortak bir duruş sergilenmesi ve Filistin davasında birlik olunması için yoğun çaba sarf ediyoruz. Filistin Devleti'nin tanınması için tüm uluslararası platformlarda elimizden gelen desteği veriyoruz. Bizim aleyhimize yürütülen kampanyalara, siyonist lobilerden ve İsrail yanlısı gruplardan gelen baskılara rağmen duruşumuzu asla değiştirmedik. İsrail’in Filistin’deki soykırımı durdurmak için acil önlemler alınması gerektiğini savunmaya devam ediyoruz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin İsrail Başbakanı Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Gallant hakkında verdiği tutuklama kararını da destekliyoruz. Bu cesur kararın, sözleşmeye taraf tüm ülkeler tarafından uygulanması, uluslararası sistemin güvenini yeniden sağlamak açısından büyük önem taşıyor. Özellikle uzun yıllar boyunca insan hakları, adalet ve hukuk dersleri veren Batılı ülkelerin bu konuda sözlerini yerine getirmeleri gerekmektedir. Türkiye, Gazze'deki katliam ve Lübnan'a yönelik İsrail saldırılarında, insani, vicdani ve kardeşlik sorumluluğunu yerine getiren ilk ülkedir." şeklinde konuştu.

"Özgür ve bağımsız bir Filistin'in varlığı için çalışmayı hız kesmeden sürdüreceğiz"

Zalimlere şirin gözükme adına eğilip bükülenlerden olmadıklarını belirten Erdoğan, "Üç kuruş siyasi rant sağlayacağım diye ülkesine ve devletine 'İsrail'le ticaret yapıyorlar.' iftirası atanlar gibi de olmadık." dedi.

Zor zamanlarda Filistinli kardeşlerinin yanında dimdik duranlardan olduklarını kaydeden Erdoğan, "Bundan sonra da sarsılmadan, yalpalamadan, sağa sola eğilmeden, bükülmeden inşallah sapasağlam durmaya devam edeceğiz. Şairin, 'Bir Filistin vardı, bir Filistin gene var' dizelerinde olduğu gibi Filistin'den umudumuzu kesmeyecek, özgür ve bağımsız bir Filistin'in varlığı için çalışmayı hız kesmeden sürdüreceğiz." diye konuştu.

Kuika & System Optima Yönetim Kurulu Başkanı Süreyya Ciliv: Şirketlerimiz sadece yerel değil, global pazara odaklanmalı Kuika & System Optima Yönetim Kurulu Başkanı Süreyya Ciliv: Şirketlerimiz sadece yerel değil, global pazara odaklanmalı

Türkiye olarak STK'lerin varlığını ve buradaki temsilini çok kıymetli bulduklarını kaydeden Erdoğan, kendilerinin tarihten, medeniyetten, ecdattan aldıkları ilhamla insanı düşündüklerini, koruduklarını ve insani değerleri yaşatmaya çalıştıklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye olarak güçlü, güvenilir ve sağlam rehberlere sahip olduklarını belirterek, şu ifadeleri kullandı:

"Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa aleyhissalatu vesselam, 'Allah sizin dış görünüşünüze veya mallarınıza bakmaz, fakat kalplerinize ve işlerinize bakar.' demiştir. Hoca Ahmed Yesevi, 'Kimsenin kalbini kırma, çünkü kalp kırmak, Allah'ı kırmaktır. Gönlü kırık, çaresiz birini gördüğünde yarasına merhem ol. Onun yoldaşı ve yardımcısı ol.' diye öğüt verirken, Hünkar Hacı Bektaş-ı Veli, 'İncinsen de incitme.' diyor. Hz. Mevlana, 'Kötülük yaptığında kork, çünkü o bir tohumdur; Allah onu yeşertir ve karşına çıkar.' diyerek bizi uyarıyor. Pir Sultan Abdal ise, 'Ne mutlu eğri zamanda doğru durabilene.' sözüyle bize doğru yolu gösteriyor. Aşık Veysel de, 'Beni hor görme gardaşım, sen altınsın da ben tunç muyum?' diyerek nefislerimize hitap ediyor. Asırlardır bize rehberlik eden bu gönül ve aşk erbabının izinden gitmeye, öğütlerini takip etmeye, onların ahlakını ve insan sevgisini tüm dünyaya yaymaya devam edeceğiz. İnşallah bunu sizlerle birlikte, omuz omuza, yan yana başaracağız."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 4. Uluslararası Sivil Toplum Kuruluşları Fuarı'nın hayırlara vesile olmasını dilerken, STK'lerin ortaklaşa yayımladığı "Gazze İstanbul Deklarasyonu"nun, Filistin'in sesini dünyaya duyurmasına olanak sağlamasını temenni etti.

Erdoğan, fuara Türkiye ve dünyanın dört bir yanından katılanlara teşekkürlerini ileterek, konuşmasını sonlandırdı. Ardından, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a bir dünya haritası tablosu hediye edildi.

Programa, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Cumhurbaşkanı Dış Politika ve Güvenlik Başdanışmanı Akif Çağatay Kılıç, İstanbul Valisi Davut Gül, AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe ve milletvekilleri ile Türkiye ve dünyanın çeşitli yerlerinden STK temsilcileri katıldı.

Editör: Sude Yılmaz