Fuarın Türkiye’nin üretim ve marka gücünü dünyaya duyuran stratejik bir platform olduğunu vurgulayan İTHİB Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Öksüz, Türk tekstilinin 2025’in ilk 8 ayında 7,6 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdiğini açıkladı.

Öksüz, sektörün 1 milyon kişiye istihdam sağladığını ve 16,8 milyar dolar dış ticaret fazlası ürettiğini belirterek, “Bu başarıya rağmen durmak yok. Fuarımıza binlerce misafir geliyorsa, entegre üretim kapasitemiz sayesinde geliyor. Ancak zincirin kopmaması için döviz dönüşüm desteğinin artırılması, kredi kapamalarına ek süre tanınması ve finansman imkanlarının genişletilmesi acil ihtiyaç. Konkordato süreçlerinde ticari alacakların korunması için yapısal reformlar da hızla hayata geçirilmeli. Bu üç öncelikli adımın uygulanması için desteğe ihtiyacımız var.” dedi.

İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçı Birlikleri (İTKİB) Fuarcılık A.Ş. tarafından İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) adına organize edilen Texhibition İstanbul Kumaş, İplik ve Tekstil Aksesuarları Fuarı, sektörün önde gelen firmalarını ve profesyonellerini bir araya getirdi. Açılış törenine İTHİB Başkanı Ahmet Öksüz’ün ev sahipliğinde, Ticaret Bakan Yardımcısı Volkan Ağar, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe ve çok sayıda davetli katıldı.

“Aynı kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz”

Fuarın alanında bir marka hâline geldiğini ifade eden Volkan Ağar, “Uluslararası ticaretin ve küresel belirsizliklerin arttığı bir dönemde sektör, ihracattaki yükseliş trendini sürdürmeyi başardı. Tekstil sektörümüzün üretim gücü, esnekliği ve kararlılığıyla her zorluğun üstesinden geldiğini biliyoruz. Bundan sonra da aynı azim ve kararlılıkla omuz omuza çalışacağız. Temel hedefimiz, ihracattaki başarılarımızın sürdürülebilirliğini güvence altına almak. Pazara giriş stratejileri, şimdi her zamankinden daha önemli.” dedi.

“Dün vardık, bugün de varız, yarın da olacağız”

Texhibition İstanbul’un ortak akıl ve iş birliği ile ortaya çıkan bir başarı hikayesi olduğunu belirten Mustafa Gültepe, fuarın Avrupa’nın en büyük tekstil buluşması olarak sektörün dinamizmini gösterdiğini ifade etti. Gültepe, “Katılımcı çeşitliliği ve uluslararası katılım, sektörün hâlâ Türkiye’de olmasının ne kadar kritik olduğunu gösteriyor. Tekstil ve hazır giyim sektörleri birlikte değerlendirilmeli. Son yıllarda bazı kapasite boşlukları ve müşteri kayıpları yaşadık, ama sektörümüz dün de vardı, bugün de var, yarın da olmak zorunda. Türkiye’nin dünyada ilk 10 ihracatçı arasında yer alması için tekstil ve hazır giyim mutlaka ilk 3’te olmalı.” dedi.

İstanbul’un bir fuar şehri olduğunu vurgulayan Gültepe, “Küçük düşünmek yerine büyük düşünmeliyiz. Biz de büyük düşünerek üretmeye ve çalışmaya devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

"Tekstil sektörüne durmak yakışmaz"

TTI İzmir’de Belediye Başkanları Ortak Vizyonu Tartıştı
TTI İzmir’de Belediye Başkanları Ortak Vizyonu Tartıştı
İçeriği Görüntüle

8'inci kez kapılarını açan fuarda, 43 bin metrekare alanda 125 ülkeden 25 binin üzerinde ziyaretçinin buluşacağını ifade eden Ahmet Öksüz, "500'ün üzerinde katılımcı firmamız, yalnızca ihracatla sınırlı kalmayacak. Ülkemizin tanıtımına katkı sağlayıp; marka imajımızı da güçlendirerek dünyaya güçlü bir mesaj verecek. Avrupa'nın en büyük tekstil fuarı konumundaki Texhibition İstanbul, artık uluslararası ziyaretçilerin aylar öncesinden takvimlerine işlediği, sektörün bölgedeki en kapsamlı buluşma noktası oldu." dedi.

Türk tekstil sektörünün zor günlerden geçtiğini, tüm olumsuz koşullara rağmen firmaların 2025 yılı Ocak-Ağustos döneminde 181 ülkeye 7,6 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirmeyi başardığının altını çizen Ahmet Öksüz, "Bu ihracat, firmalarımızın büyük fedakarlıklarıyla, yeri geldiğinde maliyetin altında bile gerçekleştiriliyor. Çünkü Türk tekstil sektörüne durmak yakışmaz. Şartlar ne kadar ağır olursa olsun; Türk tekstil sektörü olarak güçlenerek var olmaya, ülkemize değer kazandırmaya devam edeceğiz. 1 milyon kişiye istihdam sağlayan, 78 milyar dolar üretim gerçekleştiren, 16,8 milyar dolar dış ticaret fazlasıyla Türkiye ekonomisine net döviz kazandıran tek sektörüz. Daha fazla üretmekten ve ihraç etmekten vazgeçmeyeceğiz."

Tekstil sektöründen 3 maddelik destek talebi

Türk tekstil sektöründen vazgeçildiğine ilişkin mesnetsiz söylemlere en güzel cevabın düzenlenen fuar ile verildiğinin altını çizen Ahmet Öksüz, "Bugün bu küresel dar boğazda binlerce misafir fuarımıza geliyorsa, entegre üretim gücümüz sayesinde geliyor. Dolayısıyla tekstil ve hazır giyim sektörlerimizdeki zincirin kopmaması ve güçlü bir şekilde desteklenmesi büyük önem taşıyor. Bu çerçevede ekim ayında sonlanması öngörülen yüzde 3 döviz dönüşüm desteğinin, kan kaybı yaşayan sektörlerimiz için ivedilikle yüzde 7,5'e çıkarılması gerekmektedir. Firmalarımızın ihracat için kullandıkları kredilerin, başta Eximbank olmak üzere belirlenen mevzuat süreleri içerisinde kapanamaması yine firmalarımızın en büyük sorunlarından biri. Kredi kapatmalarına ilişkin taahhütlerin yerine getirilebilmesini teminen firmalarımıza ivedilikle 12 aylık ek süre tanınması gerekmektedir. Konkordatolar da ekosistemi ve ticaretimizi büyük tehlikeye atmaktadır. Mevcut sistemde konkordatoda ana firma korunurken, alacaklı şirketler ödeme alamadığı için mali sıkıntıya girmektedir. Konkordato süreçlerinde ticari alacakların da korunması için yapısal reformlar hızla hayata geçirilmelidir. Bu kapsamda devletimizin konkordato süreçlerindeki, mağduriyetin giderilmesi için çalışma başlatmasını da memnuniyetle karşılıyoruz. Sektörümüzün daha fazla kan kaybetmemesi ve geleceğe daha sağlam adımlarla ilerleyebilmesi için bu üç acil ve öncelikli eylem planının, hayata geçmesinde desteğe ihtiyaç duyuyoruz." dedi.