Türkiye’nin en köklü caz etkinliklerinden Akbank Caz Festivali, bu yıl 27 Eylül – 12 Ekim tarihleri arasında 35. kez düzenlendi. Akbank Sanat’ın desteği ve BKM organizasyonuyla hayata geçirilen festival, 200’den fazla müzisyenin yer aldığı 30’un üzerinde konser ile İstanbul’un dört bir yanına yayıldı. “Şehrin Caz Hali” temasıyla gerçekleşen festival, 15 bin müzikseveri ağırladı.
Festival, Müze Gazhane’de İlhan Erşahin’s İstanbul Sessions ve Yeldeğirmeni Sanat Merkezi’nde Nilüfer Verdi Trio – Playing Tunes For Peace konserleriyle açılış yaptı. Türkiye’nin ilk kadın caz piyanisti Nilüfer Verdi’nin barış temalı performansı büyük beğeni topladı.
Bu yılın programında dünya caz sahnesinden Chief Adjuah, The Brandee Younger Trio, Joel Lyssarides & Georgios Prokopiou, Enji, Niechęć, Eliane Elias, Aaron Parks Little Big, Alfredo Rodriguez & Pedrito Martínez, Raül Refree, Kinga Głyk, Bohren Und Der Club Of Gore ve RYMDEN gibi isimler yer aldı. Türkiye caz sahnesinden ise Önder Focan & Yavuz Darıdere “Legendary Hammond Trio”, Ahmet Ali Arslan “Manastır”, Ali Perret “Octopus Band”, Dilan Balkay, Sista Sound, Kind of Six, Yeşim Pekiner Quintet “Reflections on a Jade”, Ömercan Şakar “Project OM 4.0”, Batu Şallıel & İstanbul Swing Cats, Sinem İslamoğlu Group “Neo-Soul Vibes” ve Berkay Sümbül Quintet gibi sanatçılar performanslarıyla sahne aldı.
Cazın Birleştirici Gücü Bu Yıl da İstanbul’u Sardı
Festivalin gelenekselleşen bölümlerinden Mehmet Uluğ Gecesi, bu yıl da izleyicilere kültürler arası bir müzikal yolculuk sundu. Adam Rudolph’un “Invisible Threads” projesi kapsamında Okay Temiz ve Hacı Tekbilek aynı sahneyi paylaşarak müziğin birleştirici gücünü bir kez daha hissettirdi.
Festivalin özel projelerinden Jazz Meets Rap, cazın doğaçlamasını rap’in ritmiyle birleştirerek dinleyicilere yenilikçi bir deneyim yaşattı. Caz Kulüpleri Gecesi ise İstanbul’un caz tarihine ev sahipliği yapan Bova, Pera 77 ve Nardis Jazz Club gibi mekânlarda gerçekleşti. Cazın elektronik tınılarla buluştuğu All Night Jazz gecesinde ise Jitwam, Grup Ses ve Garan Garan DJ setleriyle festivalin enerjisi doruğa ulaştı.
Birçok farklı disiplinin müzikle bir araya geldiği, çok renkli ve sesli paneller ve atölyelerden oluşan yan etkinlik programı da yoğun ilgi gördü. Caz Ağı Paneli, Türkiye’de cazın medya görünürlüğünü tartışmaya açarken, Üretim Kaydı yürütücülüğünde gerçekleştirilen ve Maya Perest’in konuk olduğu “Müzik Yolculuğunun Kaydını Tutmak” atölyesi müzisyenlerin yaratım süreçlerine yeni bir perspektif sundu. Farklı yaş gruplarından çocuklara yönelik hazırlanan “Çılgın Çocuk Orkestrası” atölyesi, soundpainting yöntemiyle minik katılımcıların ritim ve ses dünyalarını zenginleştirdi. Festivale özel edisyonu ve Bant Mag.’in sunumuyla Ayben, 3pillie ve Deniz Taşar’ın konuk olduğu “Beni Bu Şarkılar Mahvetti” etkinliği ise müzik ile müzik etrafında şekillenen hikayeleri bir araya getirdi. Konuklar hayatlarına damga vuran şarkıları ve bu şarkıların ardındaki hikâyeleri paylaştı. “Caz Tarihinin Dönüm Noktaları” panelinde caz tarihine yön veren müzisyenler ve akımlar ele alınırken, fugamundi’nin yürütücülüğünü üstlendiği ve yazar Hakan Bıçakçı’nın konuk olduğu Caz Dinleme Kulübü oturumunda ise cazın sinemada bir gerilim unsuru olarak nasıl kullanıldığı örneklerle tartışıldı. Hülya Tunçağ’ın moderasyonunda gerçekleşen “Edebiyat ve Caz” söyleşisi ise İnci Aral ve Esra Kayıkçı’nın katılımıyla cazın yazın, dil ve seslerle kurduğu çok katmanlı bağları görünür kıldı.
Festival süresince Akbank Sanat’ın dijital kanallarında yayınlanan özel içerikler, konser sahnelerinin coşkusunu çevrim içi ortama taşıdı. “Şehrin Caz Hali’nde Dans Hep Var” söylemiyle, çağdaş dans ve cazı bir araya getiren proje devam etti. Dans sanatçılarının konser verilecek mekanda yer alacak sanatçının eseri eşliğinde dans ettikleri performanslar çevrimiçi olarak Akbank Sanat Youtube kanalında yayınlandı.


