Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, ekim ayı ihracat rakamlarını değerlendirdi. Türkiye’nin ihracatının ekim ayında geçen yılın aynı dönemine göre %2,2 artışla 24 milyar dolara ulaştığını açıklayan Gültepe, 10 aylık toplam ihracatın 224,6 milyar dolar, son 12 aylık ihracatın ise 270 milyar doları geçtiğini belirtti.

Ticaret Bakanı Bolat: “Son 12 Ayda Mal İhracatımız 270,6 Milyar Dolarla Rekor Seviyeye Ulaştı”
Ticaret Bakanı Bolat: “Son 12 Ayda Mal İhracatımız 270,6 Milyar Dolarla Rekor Seviyeye Ulaştı”
İçeriği Görüntüle

“Yıllık çevrimde ilk kez 270 milyar doların üzerine çıkarak önemli bir eşiği daha geçtik” diyen Gültepe, ihracattaki artışın beklentilerin altında kalmasına rağmen olumlu bir tablo çizdi.

“45 ayda parite ihracatçı üzerinde büyük bir avantaj sağladı”
TİM Başkanı, “Ekim ayında da artış yaptık. %2,2 beklentilerimizin altında ama artış olması iyi. Biz her ay söylüyoruz, çift rakamlı açıklamalarda bulunalım. %2,2’nin çoğu kısmı pariteden kaynaklandı. Özellikle son 45 ayda parite ihracatçı üzerinde büyük bir avantaj sağladı. Sadece 600 milyon dolar civarında paritenin artısı oldu” ifadelerini kullandı.

Gültepe, “Tahmin ediyorum ki yılı da 270 ile 272 milyar dolar arasında bir rakamla kapatırız. 27 sektörün 9 tanesi eksi yazdı. Geçmiş dönemde çok daha fazla artış açıklamaya hazır olduğumuz için küçük artışlar bizi çok fazla mutlu etmiyor ama yine artış artıştır.” dedi.

“Kur, faiz ve enflasyon makası kapanmalı”
2026 yılı hedeflerine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Gültepe, üretim ve sanayide daha rekabetçi bir yapıya ihtiyaç olduğunu vurguladı. “2026 yılında Türkiye’nin daha fazla rekabetçi bir ülke olması lazım. Çünkü son iki yılda bazı sektörlerimiz çok kan kaybetti, kapanan şirketlerimiz oldu. Bunun da tek nedeni özellikle son üç yıl içerisinde kur, faiz ve enflasyon arasındaki makasın açılması. Umuyorum ki 2026’da hem enflasyonla hem de kurun en az paralel gitmesi gerektiği beklentisi içerisindeyiz. Son bir iki aydaki rakamlarda o yaklaşımı da görüyoruz” diye konuştu.

“Bazı sektörlerde artış var ama finansal tablolar zorlanıyor”
Bazı sektörlerin ihracat artışı göstermesine rağmen kârlılık açısından zorlandığını ifade eden Gültepe, şunları söyledi: “Bazı sektörler artı yazsa bile özellikle borsaya açık firmaların finansal tablolarında büyük değişiklikler var. Kurumlar vergisinde kar etmiyor firmalar. Kimisi başa baş, kimisi eksi. Dolayısıyla ne kadar ciro artmış olsa da finansal tablolara iyi bakmak lazım. Firmaların yaşayabilmesi için mutlaka küçük de olsa kâr etmeleri gerekiyor. Yatırım yapmaları, istihdam artırmaları için bu şart.”

Gültepe, hazır giyim, tekstil, mobilya, çelik, gıda ve otomotiv sektörlerinin son dönemde en çok zorlanan alanlar olduğunu belirterek, “Bazı sektörlerimizde artışlar olsa da bu artışlar tabana yayılmış değil. Özellikle kimya sektöründe de benzer bir tablo var. Bu nedenle alt kırılımlara iyi bakmak gerekiyor. ‘Artı var’ diye her sektör çok iyi durumda anlamı taşımıyor” ifadelerini kullandı.

“Asgari ücrette denge önemli”
Ekim ayı ihracat verilerinin değerlendirildiği toplantının ardından asgari ücret zammına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Gültepe, “Asgari ücret çalışmaları başladı. Umarım hem işverenin hem de çalışanların çıkarları gözetilerek, dikkatle ve dengeli bir şekilde belirlenir” dedi.

“Asgari ücret için şimdiden bir oran söylemek çok zor. Komisyon her sene olduğu gibi bu sene de Türkiye için en doğru oranı belirleyecektir” diyen Gültepe, özel sektörün zam oranına ilişkin şu açıklamada bulundu:
“Bu yıl biz özel sektör olarak komisyonun belirlediği oranın yüzde 5 üzerine çıkabiliriz diye düşünüyorum. Herkes için asgari ücret önemli bir referans. Ücret politikaları genelde ona göre şekilleniyor.”

“Artık radikal adımlar atmamız şart”
Gelecek döneme ilişkin değerlendirmesinde Gültepe, ekonomide yapısal değişim ihtiyacına dikkat çekti:
“PMI verilerine ve siparişlere baktığımızda önümüzdeki sürecin iyi bir tablo sunmadığını görüyoruz. Artık radikal adımlar atmamız şart. Hep aynı çözümleri üretip farklı sonuç beklemeyelim. Kur ile enflasyon dengesinin oluşturduğu bir seviye var. Aradaki makas şu an daralıyor. 2026’da bunun paralel gitmesini bekliyoruz. Şu an bu maliyetleri sadece sanayici değil, ülke kaldırmıyor.”