Açılışta mikrofonlarımıza konuşan Laleli Sanayici ve İş İnsanları Derneği (LASİAD) Başkanı Giyasettin Eyyüpkoca, tekstil ve konfeksiyon sanayisinin karşı karşıya olduğu maliyet baskısına dikkat çekerek açıklamalarda bulundu. “Sektörle ilgili olarak zaten biz kendi aramızda konuştuğumuzda, sektörün ciddi anlamda kan kaybettiğini hep birlikte dile getiriyoruz. Elbette bu durumun kendine has nedenleri var. Ancak dünya genelinde sektör küçülürken, biz maalesef bundan daha fazla etkileniyoruz,” ifadeleriyle sözlerine başlayan Eyyüpkoca, Türkiye’nin işçilik maliyetlerinde rakip ülkelerin oldukça üzerinde olduğunu vurguladı. “Bunun en önemli nedenlerinden biri, Türkiye’deki işçilik maliyetlerinin oldukça yüksek olması. Emsal ülkelerle kıyasladığımızda, özellikle maliyet anlamında %40 civarında daha yüksek bir seviyedeyiz. Bu da ne yazık ki bizim en büyük dezavantajlarımızdan biri.”
Sektörde son dönemde sıkça gündeme gelen üretimin Mısır’a kayması konusuna da değinen Eyyüpkoca, Türkiye'nin sahip olduğu altyapı ve teknoloji gücünün altını çizdi: “Bu hepimizin bildiği bir gerçek. Evet, üretim Mısır’a kayıyor. Mısır hâlâ potansiyel bir üretim merkezi olarak görülüyor. Ama ben şunu özellikle vurgulamak isterim: Evet, işçiliklerin daha ucuz olması gibi sebeplerle Mısır şu an için bir cazibe noktası olabilir. Ancak bizim sahip olduğumuz teknoloji, inovasyon gücü, altyapı ve Ar-Ge kapasitesi Mısır’dan çok daha ileri seviyede.”
Eyyüpkoca, Mısır’ın şu an için bir geçici cazibe merkezi olabileceğini ancak uzun vadede Türkiye’nin yerini almasının mümkün olmadığını belirtti: “Bu nedenle, bugün yaşadığımız şartlar nedeniyle Mısır geçici bir çözüm gibi görünse de, uzun vadede Mısır’ın Türkiye’nin yerini alabileceğini düşünmüyorum.”
Sanayicilerin beklentilerinin açık ve net olduğunu dile getiren Eyyüpkoca, ekonomik istikrarın üretimle mümkün olacağına dikkat çekerek hükümete çağrıda bulundu: “Sanayicilerin bu süreçteki beklentilerine gelirsek… Elbette beklentiler net. Bu kriz döneminde sanayicilerin mutlaka desteklenmesi gerekiyor. Çünkü sanayi üretimi güçlü olan bir ekonomi, ancak bu şekilde ayakta kalabilir. Bizim hükümetimizden ve siyasi otoritelerden beklentimiz, en azından firmaların ayakta kalmalarını sağlayacak düzeyde desteklerin sağlanmasıdır.”
