"249 firma ve temsilcilik, 60’a yakın ülkeden uluslararası katılım"
Fuarın büyüklüğüne dikkat çeken Necip Güney, bu yılki katılımın oldukça güçlü olduğunun altını çizerek, “Konfeksiyon ve Nakış Makineleri ve Aksesuarları Fuarı’na bu yıl 249 firma ve firma temsilciliği katıldı. Yaklaşık 60’a yakın ülkeden de temsilcilik bazında katılım sağlandı.” dedi.
ITM ile Garment Tech Arasındaki Temel Fark
Garment Tech İstanbul’un, Teknik Fuarcılık’ın organizasyonunu üstlendiği bir diğer büyük etkinlik olan ITM Uluslararası Tekstil Makineleri Fuarı ile farkına da değinen Güney, şu açıklamalarda bulundu: “ITM ve Garment Tech fuarları arasındaki temel fark ise şu: ITM Fuarı’nda pamuktan kumaşa kadar olan süreçte kullanılan teknolojiler sergileniyor. Yani kumaşın son bitim aşamasına kadar olan tüm üretim teknolojileri ITM’de görücüye çıkıyor. Garment Tech Fuarı’nda ise kumaş zaten hazır hâlde masamıza gelmiş oluyor. Bu noktadan itibaren pastal makinelerinden, otomatik serim makinelerinden başlayarak dikişe, oradan da paketlemeye ve konfeksiyon ürününe dönüşüm sürecindeki tüm teknolojiler bu fuarda yer alıyor.”
82 Ülkeden Online Başvuru
Uluslararası ziyaretçilerin ilgisini çekecek şekilde planlanan tanıtım kampanyalarına da değinen Güney: “Bu yıl 80’i aşkın ülkede tanıtım çalışmaları gerçekleştirdik. Şu anda 82 ülkede yürüttüğümüz dijital tanıtım çalışmaları sayesinde, ulaşmadığımız bir nokta kalmadı diyebilirim. Web sitemiz üzerinden online ziyaretçi başvurularını topladık ve şu an itibarıyla 82 ülkeden form doldurarak katılım gösteren ziyaretçilerimiz var.” dedi.
Vize Sorunu Türkiye’ye Avantaj sağlıyor
Katılımda vize konusunun belirleyici rol oynadığına dikkat çeken Necip Güney, Türkiye'nin bu alanda sahip olduğu stratejik fırsatlara işaret etti: “Bildiğiniz üzere, Avrupa’da son dönemde yaşanan Schengen vizesi problemi, Türkiye dahil olmak üzere birçok ülkede büyük bir engel teşkil ediyor. Bu durum, vize uygulanan ülkelerde ciddi tekstil ve konfeksiyon yatırımları olmasına rağmen, söz konusu ülkelerdeki yatırımcıların Avrupa’daki büyük fuarlara katılamamasına neden oluyor. Bu nedenle, Türkiye’nin vize serbestliği konusundaki avantajını, sadece turizmde değil, sektörel fuarlar açısından da çok iyi değerlendirmemiz gerekiyor.”
Dünyada yaşanan çatışmalar ve ticaret savaşlarına rağmen bu tür organizasyonların öneminin arttığını belirten Güney: “Malum, dünya zor bir süreçten geçiyor. İnsanlar bir yandan savaşların gölgesinde yaşam mücadelesi verirken, diğer yandan ticaret yapmaya çalışıyor. Ticaret savaşları da devam ediyor. Bu fuarın böyle bir dönemde sektöre moral olması en büyük temennimiz.” dedi.
Fuarın Odak Noktası: Otomasyon ve Endüstri 4.0
Fuarın en dikkat çekici yanlarından birinin otomasyon teknolojileri ve Endüstri 4.0 olduğunu ifade eden Güney, Türkiye’nin sektördeki dönüşümüne şu sözlerle dikkat çekti: “Son olarak, açılış konuşmalarında da değinildiği gibi, otomasyon ve Endüstri 4.0 bu fuarın önemli odak noktalarından biri. Konuşmacılarımızın da belirttiği gibi, Türkiye artık tekstilde ısmarlama gömlek yapan bir yapıdan çıkmış, butik ve yüksek know-how gerektiren üretimlerde uzmanlaşmış durumda. Son dönemde otomasyon konusunda ciddi yatırımlar yapıldı. Hem tekstil hem de konfeksiyon tarafında Türkiye’nin güçlü bir altyapısı var.”
“Katma Değeri Yüksek Ürünlere Odaklanmalıyız”
Türkiye’nin üretim kabiliyetleri ve stratejik yönelimi üzerine de değerlendirmelerde bulunan Güney: “Evet, tekstil üretimi bazı maliyet sıkıntıları nedeniyle Mısır’a, Bangladeş’e kayıyor. Ancak bunun uzun vadede kalıcı olacağını düşünmüyorum. Türkiye olarak bizim, yıllardır söylediğimiz gibi, katma değeri yüksek ürünlere yönelmemiz gerekiyor. Basic ürünlerden ziyade, teknolojiyle entegre, yüksek kaliteli ürünlere odaklanmalıyız. Bu fuarda da görüyoruz ki birçok firma otomasyona yönelik teknolojilerini sergiliyor. Türkiye olarak yeni teknolojilere çok hızlı adapte olan bir ülkeyiz. Umarım bu adaptasyonun sonuçları da sektörümüz için çok daha olumlu olur.”
Garment Tech İstanbul 2025 fuarı, 28 Haziran Cumartesi gününe kadar ziyaretçilerini ağırlamaya devam edecek.
