Kozmetik Üreticileri ve Araştırmacıları Derneği (KÜAD) tarafından bu yıl üçüncü kez düzenlenen Ne Üretmeliyiz Zirvesi, sektör profesyonellerini küresel eğilimler, tüketici alışkanlıkları ve inovasyon ekseninde buluşturdu. Kozmetikte geleceğin üretim anlayışını yeniden tanımlayan zirvede, ürün geliştirmeden ambalaj tasarımına, sürdürülebilirlikten pazarlama stratejilerine kadar geniş bir yelpazede görüşler paylaşıldı.

Zirvenin açılış konuşmalarını KÜAD Zirve Başkanı Belgin Sile, KÜAD Başkanı Levent Kahrıman ve İKMİB Başkanı Adil Pelister gerçekleştirdi. Etkinliğe uluslararası düzeyde de yoğun ilgi vardı. Güney Kore’den LABIO Kozmetik’ten Mikyeong Im, Brezilya COSMED’in Yasal İşler Direktörü Caroline Bassoni ve İngiltere merkezli MINTEL’in Güzellik ve Kişisel Bakım Analiz Direktörü Roshida Khanom, dünya genelindeki kozmetik trendlerine ışık tuttu.

KÜAD Başkan Yardımcısı ve Zirve Başkanı Belgin Sile, “Artık sadece etkili ürünler üretmek yeterli değil; ürünlerin anlam taşıması, kullanıcıyla duygusal bağ kurması gerekiyor” diyerek, günümüzde markaların yalnızca ticari değil, toplumsal anlamlar da taşıması gerektiğine vurgu yaptı. Sile ayrıca sürdürülebilirlik ve akıllı ambalaj çözümlerinin artık sektörün temel gündem maddeleri arasında yer aldığını ifade etti.

Sektörün 2024 itibarıyla 3 milyar dolara yaklaşan ihracat hacmine işaret eden Sile, özellikle Amerika pazarında daha fazla büyüme potansiyeli olduğunun altını çizdi. Zirve; yönetmelikler, küresel yönelimler ve üretim pratikleri gibi çok sayıda stratejik başlığın ele alındığı bir platform olarak öne çıktı.

GLOBAL KOZMETİK MARKASI YARATMAK İÇİN SADECE İYİ ÜRÜN YETMEZ

KÜAD Başkanı Levent Kahrıman: “Doğayla mücadelemiz ve anlam arayışımız binlerce yıldır sürüyor. Bu yolculukta insanlık sayısız gözlem yaptı, araştırmalar yürüttü, fikirler üretti. Ben bu sürecin merkezine özellikle bir kavramı yerleştiriyorum. Entropi; bozulma, dağılma ve enerjinin kaybı demek. Bilimsel bir kavram gibi görünse de aslında hayatın, doğanın kaçınılmaz düzeni. Biz insanlar bunu trafikle, yaşlanmayla, eskimeyle tanımlıyoruz. Ama kimya sektörü, bu dağılmaya karşı bir direnç noktası olarak ortaya çıktı. Gıdalar bozulmasın diye koruyucular geliştiriyoruz, metaller çürümesin diye boyalar üretiyoruz. Çünkü insan zamanı durdurmak, süreci yavaşlatmak, hatta tersine çevirmek istiyor. Eskimeye, yaşlanmaya, ölüme direniyor. Tarihe baktığımızda da aynı çabayı görüyoruz. Mısır’da firavunlar mumyalanarak ölümsüzlüğe taşınmaya çalışıldı. Anadolu’da krallar bedenlerini çürümeden saklamak için tümülüslerde kömürle korundu. Bu, insanın değişmeyen arzusu: Kalıcı olmak. Bugünse bu arayış farklı bir dille sürüyor. Kozmetik sektörü, bana göre modern zamanın ölümsüzlük vadisi. Çünkü bu sektör yalnızca güzellik değil, aynı zamanda zamanla, değişimle, entropiyle bir mücadele alanı. İşte biz de bu zirveyle, değer odaklı bir kozmetik ekosistemi kurmak için bir aradayız. Ürüne, tasarıma, etikete odaklanıyoruz; ama en çok da “değere” odaklanıyoruz. Çünkü Türkiye’nin güçlü bir kozmetik markası yaratabilmesi için sadece iyi ürün yetmez; anlam üretmek, değer sunmak gerekir” açıklamasında bulundu.

Sürdürülebilir Gıda Zirvesi, 17 Aralık’ta başlıyor
Sürdürülebilir Gıda Zirvesi, 17 Aralık’ta başlıyor
İçeriği Görüntüle

TÜRKİYE’NİN LİDER İHRACATÇI SEKTÖRÜYÜZ

İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Başkanı, Adil Pelister: “Kozmetik sektörü artık yalnızca üretim odaklı bir alan olmaktan çıktı; kültürel bir yaklaşımı benimseyen, bilinçli tüketim alışkanlıklarını şekillendiren güçlü bir yapıya dönüştü. Kimya sektörünün önemli bir alt kolu olan kozmetik, hem ekonomik hem de sosyal yaşamın değer zincirine katkı sunuyor. Dünya genelinde milyarlarca dolarlık değere ulaşan kozmetik markaları varken, Türkiye olarak markalaşma stratejilerimizi gözden geçirmek ve bu yarışta daha güçlü yer almak zorundayız. Sektör olarak yapay zekâ, dijital teknoloji, otomasyon ve otonom üretim gibi alanlara hızla adapte olmalı, hızlı pazara çıkışı ve sürdürülebilir kalite anlayışıyla rekabette öne çıkmalıyız. 2024 yılında kimya sektörü olarak 31 milyar dolarlık ihracatla Türkiye’nin lider ihracatçı sektörü olduk. Kozmetik sektörü de bu başarıya yaklaşık 3 milyar dolarlık katkı sağladı. Bu başarılarımızı kalıcı hale getirmek adına, 165 milyon TL’lik yatırımla hayata geçirdiğimiz Kimya Teknoloji Merkezi’mizde Türkiye’de ilk kez yapılabilen 39 test dahil olmak üzere toplam 209 testi gerçekleştirmeye başladık. 102 testimiz uluslararası sertifikasyonlara uygun şekilde yürütülüyor. Bu merkez, aynı zamanda girişimcilik ve inovasyon için önemli bir ekosistem oluşturuyor. Şimdi sırada daha büyük bir hedef var: Türkiye’de kimya sektörüne yön verecek Kimya Ajansı’nın kurulması için çalışmalara başladık. Bu ajansın, devletimizin stratejik planlarında yer alan, uzun vadeli yol haritalarını şekillendirecek kimya kökenli bir yapı olmasını hedefliyoruz” ifadelerinde bulundu.

Bilim dünyasının önde gelen isimlerinden Beyin ve Hipofiz Cerrahı Prof.Dr.Türker Kılıç “Beyin zihni, yaşam gerçekliğini aynı enformasyon matematiğiyle üretiyor” diyerek ilham verici konuşmasını sektör profesyonelleri ile paylaştı. Keynote speaker Kılıç aynı zamanda; İstinye Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığı, Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi Kurucu Dekanlığı, Avrupa Bilim ve Sanat Akademisi Üyeliği ve Dünya Sanat ve Bilim Akademisi üyeliği görevlerini yürütüyor.

GELENEKSEL KÜAD TALKS SAHNESİNDE ÖNEMLİ İSİMLER SEKTÖREL VERİLERİ PAYLAŞTI

KÜAD tarafından geleneksel hale gelen KÜAD Talks, KÜAD Başkan Yardımcısı Serdar Mutaf moderatörlüğünde gerçekleşti. Oturumda; Trendyol Uluslararası Inlfuencer Pazarlama Müdürü Atanur Sümer, TİKTOK Türkiye E-Ticaret Partnerlikleri Yöneticisi Diğdem Demir tüketici kararlarında içeriğin önemi ile ilgili bilgiler sundu.