Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nda düzenlenen “Köklerden Ufuklara: Türk Savunma Sanayisinin Yükseliş Hikâyesi Paneli”nde açılış konuşmasını gerçekleştirdi. Görgün, panelin Türkiye’nin savunma sanayii yolculuğunun köklerine dayanan bir hafıza ve geleceğe uzanan stratejik bir iradeyi temsil ettiğini vurguladı.
Başkan Görgün, panelin yalnızca bir temayı değil, aynı zamanda bir zihniyetin, bir iradenin ve stratejik yönelişin altını çizdiğini belirtti. Türk savunma sanayisinin, geçmişte ithal edilen sistemlerin kullanıcılarından, artık kendi özgün sistemlerini tasarlayan, üreten ve ihraç eden bir aktöre dönüştüğünü vurgulayan Görgün, bunun teknik bir sıçramanın ötesinde zihinsel bir devrim olduğunu ifade etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde atılan kararlı adımlar, sistematik politikalar ve nitelikli insan kaynağıyla birleştiğinde bugün örnek gösterilen başarıların ortaya çıktığını söyleyen Görgün, 2024 yılında savunma ve havacılık sanayii ihracatının %29 artışla 7,154 milyar dolara ulaştığını ve hedeflerin %11 üzerinde gerçekleştiğini açıkladı.
Milli Teknoloji Hamlesi kapsamında geliştirilen yerli sistemlerin, sadece Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ihtiyaçlarını karşılamakla kalmayıp, müttefik ülkeler tarafından da tercih edilen çözümler haline geldiğini aktaran Görgün, “İnsansız sistemlerden elektronik harp çözümlerine, siber güvenlikten uydu teknolojilerine kadar geniş bir alanda dünyayla rekabet edebilen ürünler geliştirebiliyoruz” dedi.

Savunma sanayinde ulaşılan %83’lük yerlilik oranının Türkiye’nin sadece teknoloji kullanan değil, teknoloji tanımı yapan bir ekosisteme sahip olduğunu gösterdiğini vurgulayan Görgün, bu kabiliyetlerin sadece ana entegratör firmalarda değil; KOBİ’lerden üniversitelere, araştırma merkezlerinden teknoparklara kadar uzanan tüm bir ekosistemin ortak emeğiyle şekillendiğini belirtti.
Görgün, “Savunma sanayii artık yalnızca üretim değil, küresel ölçekte rekabetin de adı. ‘Üretiyor muyuz?’ değil, ‘Dünyayla nasıl rekabet ediyoruz?’ sorusu ön planda. Uluslararası iş birliği faaliyetlerimiz sayesinde şirketlerimiz artık sadece belli bir bölgeye değil, dünyanın neredeyse tamamına ihracat yapabilir hale geldi. Sadece geçtiğimiz yıl 180 farklı ülkeye ürün ihraç ettik” ifadelerini kullandı.
Panelin, Türkiye’nin savunma sanayii vizyonunu güçlendirecek önemli bir platform olduğunu vurgulayan Görgün, sözlerini şöyle tamamladı: “Savunma sanayii, Türkiye’nin bağımsızlık manifestosudur. Bu yürüyüşte, yerli üretim gücümüz, millî teknoloji irademiz ve stratejik iş birliklerimizle Türkiye Yüzyılı’nı savunma sanayiiyle inşa etmeye kararlıyız. Türkiye, aklını stratejiye, stratejisini teknolojiye, teknolojisini ise ürüne dönüştürmeyi başardı.”




