Flokser Kimya, yerli malzeme ve sert köpük alanında geliştirdiği yenilikçi teknolojilerle endüstriyel ve toplumsal ihtiyaçlara bütüncül çözümler sunuyor. Atık geri dönüşümü ve biyopoliol teknolojileri kapsamında PET ve poliüretan atıklarından elde edilen malzemeler; sandviç panel, sprey izolasyon ve beyaz eşya sektörlerinde çevre dostu ve yüksek performanslı çözümler olarak kullanılıyor. Yanmazlık odaklı Ar-Ge çalışmaları ise savunma sanayiinde ekstrem koşullara dayanıklı, ileri teknoloji yalıtım malzemelerinin geliştirilmesine olanak tanıyor.

Şirketin yerli malzeme ve sert köpük geliştirme alanındaki Ar-Ge faaliyetleri; sürdürülebilirlik, güvenlik, performans ve inovasyonu merkeze alan çok boyutlu bir yaklaşımla yürütülüyor. Bu kapsamda çevresel atıklar ve poliüretan köpük atıklarının geri kazanımıyla biyopolioller ve yenilikçi yerli hammaddeler üretime kazandırılıyor. Böylece hem çevresel etkinin azaltılması sağlanıyor hem de üretim süreçlerinde verimlilik artışıyla birlikte sürdürülebilir ve ekonomik çözümler sunuluyor.

Yapı sektörüne yönelik çalışmalarda yangın güvenliği kritik bir başlık olarak öne çıkıyor. Sertifikalı ürünler ve sistem sınıfları geliştiren Flokser Kimya, yangın güvenliği standartlarını karşılayan çözümler sunarak müşterilerine yüksek performanslı ve güvenli ürünler sağlarken, sektör genelinde kalite standartlarının yükselmesine de katkı sunuyor.

Tailwind Havayolları, 2026’ya operasyonel verimlilik ve büyüme odaklı giriyor
Tailwind Havayolları, 2026’ya operasyonel verimlilik ve büyüme odaklı giriyor
İçeriği Görüntüle

Maliyet ve üretim esnekliği açısından önemli avantajlar

TS 825 standardının yürürlüğe girmesiyle birlikte termal iletkenlik değerlerinin Ar-Ge süreçlerinde öncelikli kriterlerden biri hâline geldiğini belirten Flokser Kimya CEO’su Ekin Tükek, enerji verimliliği yüksek ve ısı yalıtımı performansı optimum ürünler geliştirerek müşterilerin standartlara uygun çözümleri tercih etmesini desteklediklerini ifade etti. Savunma sanayiine yönelik çalışmalarda ise poliüretan köpüğün metal aksesuarlar yerine kompozit yapılara uyarlanmasına odaklandıklarını belirten Tükek, bu yaklaşımın ürünleri daha hafif, dayanıklı ve operasyonel gereksinimlere uygun hâle getirirken, maliyet ve üretim esnekliği açısından da önemli avantajlar sunduğunu vurguladı.

Toplumsal güvenliğe ve sürdürülebilirliğe katkı

Flokser Kimya’nın geliştirdiği teknolojilerin, yalnızca sektörel ihtiyaçlardan değil, dünyanın karşı karşıya olduğu çevresel ve toplumsal sorunlardan da beslendiğini aktaran Tükek, kaynakların tükenmesi ve çevresel bozulmanın şirketi atık geri kazanımı ve biyopoliol gibi sürdürülebilir çözümlere yönlendirdiğini belirtti. Yangınlardan kaynaklanan can kayıplarına duyulan toplumsal hassasiyetin ise yanmazlık teknolojilerinde sertifikalı ve güvenli ürün geliştirme zorunluluğunu beraberinde getirdiğini söyledi.

Savunma sanayiinde hafif ve dayanıklı malzemelere artan talep

Enerji verimliliği ve ısıl performansın, kaynakların etkin kullanımı ve sürdürülebilir bir gelecek hedefiyle doğrudan ilişkili olduğuna dikkat çeken Tükek, TS 825 gibi standartların yalnızca teknik bir rehber değil, aynı zamanda toplumun daha yaşanabilir ve verimli yapılar talep ettiğinin bir göstergesi olduğunu ifade etti. Küresel ölçekte artan güvenlik ihtiyaçlarının savunma sanayiinde hafif, dayanıklı ve esnek malzemelere olan talebi artırdığını belirten Tükek, poliüretan teknolojilerinin bu doğrultuda geliştirilmesinin hem endüstriye hem de toplumsal güvenliğe katkı sağladığını dile getirdi.

Flokser Kimya Hakkında

Flokser Kimya; otomotivden beyaz eşyaya, inşaattan savunma sanayiine, enerjiden medikale kadar birçok sektöre poliüretan, poliüre ve polyester bazlı ürünleriyle çözümler sunan, Türkiye’nin önde gelen poliüretan sistem evlerinden biridir. Bakanlık onaylı Ar-Ge Merkezi ile her yıl araştırma ve geliştirme yatırımlarını sürdüren şirket, yüksek üretim kapasitesi, ürün kalitesi ve yenilikçi yaklaşımıyla yurt içi ve yurt dışı pazarlarda faaliyetlerini sürdürmektedir.