Tüm Fuar Tedarikçileri Derneği, tanıtım ve üyelerle tanışma toplantısını İstanbul Fuar Merkezi’nde (İFM), İFM Genel Müdürü Haluk Kanca’nın ev sahipliğinde; fuar, etkinlik ve organizasyon sektörünün önde gelen profesyonellerinin katılımıyla gerçekleştirdi. Toplantıda, fuarcılık sektörünün mevcut durumu, yapısal sorunları ve geleceğe yönelik çözüm önerileri kapsamlı biçimde ele alındı.

Toplantıda konuşan Fuarcılık Sektör Dernekleri Platformu Genel Başkanı Zeki Erdoğan, sektörün karşı karşıya olduğu sorunlara dikkat çekerek, temel ihtiyacın yeni ve bütüncül bir fuarcılık politikası olduğunu vurguladı. Erdoğan, konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
“Fuarcılık sektörünün çok sayıda sorunu var. Bu sorunları tek tek saymaya kalksak, hangisinden başlayacağımızı bilemeyiz. Ancak bana göre asıl mesele şu: Fuarcılık sektörünün artık yeni bir fuarcılık politikasına ihtiyacı var.”

“Usul ve esaslar ile görev tanımları netleşmeli”

Yeni politikanın çerçevesine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, sektörün sağlıklı işlemesi için netlik çağrısında bulundu. “Bu politikanın; sektörün ruhuna uygun bir fuarcılık usul ve esaslarını, sektör paydaşlarının görev ve yetki tanımlarını, meslek tanımlarını net bir şekilde ortaya koyması gerekiyor” diyen Erdoğan, tüm aktörlerin kendi sorumluluk alanlarında, ülke menfaatlerini gözeterek hareket etmesinin hayati önemde olduğunu belirtti.

“Kurumlar fuarcılık yapmamalı, fuarcılığı desteklemeli”

Kamu ve yarı kamu yapılarının rolüne de değinen Erdoğan, sektörle rekabet yerine destekleyici bir yaklaşımın benimsenmesi gerektiğini ifade etti. Erdoğan, “Derneklerin, vakıfların, belediyelerin, odaların ve birliklerin fuarcılık yapması değil, fuarcılığı desteklemesi gerekir. Çünkü bizler; devlet ya da yarı kamu kurumlarıyla rekabet edebilecek durumda değiliz” dedi.

Fuar organizatörlerinin yüksek sermaye ve riskle çalıştığını hatırlatan Erdoğan, “Bizler sermayesini ortaya koyan, risk alan, fuarcılıktan gelir elde etmeye çalışan ve aynı zamanda ülkenin üreticisine, ihracatına katkı sunan firmalarız” sözleriyle sektörün ekonomik yükünü dile getirdi.

“Artan maliyetler devam ederse sektörde firma kalmayacak”

Son iki yılda hızla artan maliyetlerin sektörü ciddi biçimde zorladığını vurgulayan Erdoğan, çarpıcı veriler paylaştı. “Bugün fuar sayılarında yaklaşık yüzde 40’lık bir azalma söz konusu. İptalleri de dahil edersek, 2026’nın sonuna geldiğimizde bu oran yüzde 60’lara ulaşırsa, bir sonraki yıl sektörde ayakta kalan firma sayısı son derece sınırlı olacaktır” dedi.

“Fuar alanı kira bedellerinin düşürülmesine acil ihtiyaç var”

Sektörün en önemli gider kalemlerinden birinin fuar alanı kiraları olduğuna dikkat çeken Erdoğan, bu konuda kamu destekli alanlara özel bir çağrıda bulundu. “Fuar alanı kira bedellerinin düşürülmesine acil ihtiyaç vardır. Bunu, cebinden sermaye koyarak fuar alanı inşa eden ve işleten özel firmalardan beklemek gerçekçi değildir. Ancak ticaret odaları, belediyeler ve kamu eliyle kurulmuş fuar alanları; kâr amacıyla değil, sektörün önünü açacak şekilde, özellikle kriz dönemlerinde sübvansiyon ve destek mekanizmaları geliştirmelidir” ifadelerini kullandı.

“İstanbul öksürdüğünde Anadolu hasta olur”

Fuarcılık sektörünün coğrafi dağılımına da değinen Erdoğan, sektörün yaklaşık yüzde 90’ının İstanbul’da bulunduğunu hatırlatarak şu değerlendirmeyi yaptı:
“İstanbul öksürdüğünde Anadolu hasta olur. İstanbul’dan esecek pozitif bir rüzgâr, Anadolu’daki fuarcılığı da doğrudan etkiler.”

Bununla birlikte, fuarcılığın yalnızca İstanbul’dan ibaret olmadığını vurgulayan Erdoğan, bölgesel ve stratejik nedenlerle birçok fuarın Anadolu’da yapılmasının zorunlu olduğunu ifade etti.

“Ortak akılla çözüm üretecek kurumsal bir mekanizma şart”

TFTD Başkanı Sadık Koca, "Fuarcılık sektörünün görünmez kahramanlarını tek çatı altında topluyoruz"
TFTD Başkanı Sadık Koca, "Fuarcılık sektörünün görünmez kahramanlarını tek çatı altında topluyoruz"
İçeriği Görüntüle

Sektördeki sorunların çözümü için kapsayıcı bir yapıya ihtiyaç olduğunu belirten Erdoğan, “Sektörün tüm sorunlarının dile getirilebileceği, ortak akılla çözümler üretilebilecek kurumsal bir mekanizmaya ihtiyaç vardır” dedi. Tüm paydaşların aynı hedef doğrultusunda hareket ettiğini vurgulayan Erdoğan, “Bizler aynı taraftayız. Aynı hedef için çalışan kurumlar, şirketler ve sivil toplum yapılarıyız” ifadelerini kullandı.

“Bu sektör çökerse, on binlerce insan etkilenir”

Fuarcılığın yalnızca organizatörleri değil, geniş bir ekosistemi etkilediğine dikkat çeken Erdoğan, “Bu sektör çökerse, bu yalnızca 250 fuar organizatörünü etkilemez. Binlerce tedarikçi firmayı, fuarcılıkla ilişkili 36 alt sektörü, on binlerce çalışanı etkiler” dedi. Bir fuarın sona ermesinin, temsil ettiği tüm sektörde zincirleme bir duruş anlamına geldiğini vurguladı.

“Güçlü ve marka fuarlarla alıcıyı Türkiye’ye getirmeliyiz”

Küresel rekabet ortamına da değinen Erdoğan, Avrupa fuarcılığının kan kaybettiğini, sermaye ve fuarcılığın Körfez’e kaydığını belirterek stratejik bir dönüşüm çağrısı yaptı. “Artık firmalarımızın ülke ülke, fuar fuar gezdiği dönem sona ermiştir. ‘Çelik tencere pazarlama’ dönemi bitmiştir. Bunun yerine, Türkiye’de güçlü fuarlar düzenleyerek dünyanın dört bir yanından alıcıları ve karar vericileri ülkemize getiren bir politika geliştirmemiz gerekiyor” dedi.

“Bakanlık koordinasyonunda ortak bir yapı mümkün”

Konuşmasının sonunda çözümün adresini de işaret eden Erdoğan, “Tüm bunların; Ticaret Bakanlığımızın koordinasyonunda, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin son 25 yıllık tecrübesiyle, sektörel derneklerimiz ve platformlarımızın katkısıyla oluşturulacak bir mekanizma sayesinde hayata geçebileceğine inanıyorum” ifadelerini kullandı. Bu yaklaşımın fuarcılık sektörünü birkaç adım ileri taşıyacağını sözlerine ekledi.