AB’den ihracatçıya 7 milyon euroluk yeşil dönüşüm desteği
AB’den ihracatçıya 7 milyon euroluk yeşil dönüşüm desteği
İçeriği Görüntüle

Türkiye ekonomisinin bugünü ve geleceğine dair önemli değerlendirmelerin yapıldığı toplantının öne çıkan konuşmacıları Türkiye İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Bali, ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Sibel Zorlu ve ESİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Bülent Akgerman oldu.

Adnan Bali: "Pazarın en işlek yerinde dükkânımız var"

Türkiye İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Bali, Türkiye'nin bölgesel ve küresel rekabette sahip olduğu avantajlara dikkat çekti. Bali, "Ülke olarak başlıca dört avantajımız olduğunu düşünüyorum. Birincisi güçlü insan kaynağımız. İkincisi, finans sektörü başta olmak üzere teknolojide ulaştığımız mevcut seviye. Üçüncüsü, reel sektörümüzün esnek üretim yapısı. Dördüncüsü ise yenilenmiş lojistik altyapımız," diyerek konuşmasını sürdürdü.

Türkiye’nin stratejik konumunun küresel pazarlara erişimde sunduğu fırsatlara işaret eden Bali, "Türkiye'nin etrafında 3-4 saatlik uçuş mesafesinde 1,5 milyara yakın nüfus, 10 trilyon doların üzerinde ithalat hacmi ve 30 trilyon doların üzerinde GSYİH var. Bu, pazarın en işlek yerinde dükkânınız olması anlamına geliyor. Türkiye’nin doğal bir geçiş yeri olarak bilgi, enerji, üretim ve finans merkezi olma potansiyeli çok güçlü" dedi.

Bali, aynı zamanda üretim kabiliyetinin esnekliği ve teslim süreçlerindeki hızın Türkiye’yi öne çıkardığını vurgulayarak, "Stok maliyetleri yaratmayacak şekilde hızlı teslim kabiliyeti olan bir üretim düzenliliğimiz var" ifadesini kullandı.

Sibel Zorlu: "Üretim ve istihdamla kalkınmamız gerekiyor"

ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Sibel Zorlu ise, dünyanın yeni bir düzenin eşiğinde olduğunu belirterek, Türkiye’nin bu süreçte yapısal sorunlarını çözerek yol alması gerektiğini vurguladı. Zorlu, "Küresel rekabet ortamında pozisyon almak ve yarışa dahil olabilmek için milli gelir içindeki sanayinin katkısını artırmamız, üretim ve istihdamla kalkınmamız gerekiyor" dedi.

Finansmana erişimde yaşanan zorluklara da değinen Zorlu, "Pek çok sektörde yaşanan finansmana erişim sorunu ve yüksek maliyetler sistemsel bir kırılganlık haline geldi. Makroekonomik istikrarın tesisi, sadece ekonomik tedbirlerle değil, hukuk, öngörülebilirlik, şeffaflık ve güven gibi ilkelerle mümkün olur" diye konuştu.

Gümrük Birliği’nin mevcut yapısının Türkiye’nin rekabetçiliğini zorladığını belirten Zorlu, "Yeni küresel düzende Türkiye’nin rekabet gücünü artırması için Gümrük Birliği’nin güncellenmesi acilen gerekiyor" ifadelerini kullandı.

Bülent Akgerman: "Enflasyonla mücadele ortak sorumluluğumuz"

Toplantıda söz alan ESİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Bülent Akgerman ise, güven ikliminin ekonomik başarının temel unsurlarından biri olduğunu vurguladı. Akgerman, "Yatırımcının, sanayicinin, gencin, kadının, çiftçinin güvende hissettiği bir iklim inşa etmeliyiz. Enflasyonla mücadele sadece ekonomi yönetiminin değil toplumun tüm kesimlerinin, siyasetin ve reel sektörün ortak sorumluluğudur" dedi.

Akgerman ayrıca, Gazze’de yaşanan insanlık dramına dikkat çekerek, "Etrafımızda yaşanan trajediler bize barışın, uzlaşmanın ve temel hakların ne kadar vazgeçilmez olduğunu her gün hatırlatıyor. Türkiye'de başlatılan yeni çözüm ve diyalog süreci hepimiz tarafından dikkatle ve sorumlulukla izlenmeli. Kalıcı barış ve toplumsal huzur, Türkiye'nin geleceği açısından hayati önem taşıyor" ifadelerini kullandı.

Bahadır Kaleağası: "İzmir teknoloji ekosistemine bağlanmalı"

Paris Bosphorus Enstitüsü Başkanı Dr. Bahadır Kaleağası da toplantıda yaptığı değerlendirmede, teknolojik gelişmelerin tetiklediği küresel dönüşüm sürecine dikkat çekti. İzmir’in bu yeni dönemde güçlü bir teknoloji vizyonuyla hareket etmesi gerektiğini vurgulayan Kaleağası, "İzmir’in dünyanın geleceğini şekillendiren teknoloji ekosistemine bağlanması için ortak bir vizyon ortaya konmalı" dedi.

Sonuç: Gelecek için ortak sorumluluk ve stratejik vizyon şart

ESİAD Yüksek İstişare Toplantısı, Türkiye’nin ekonomik kalkınma yolculuğunda insan kaynağı, üretim kapasitesi, lojistik altyapı ve finansmana erişim gibi temel başlıkların yanı sıra hukuk devleti, şeffaflık ve güven ikliminin de vazgeçilmez olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Katılımcıların ortak mesajı ise net: "Ekonomi sadece rakamlarla değil, güven, vizyon ve kararlılıkla yönetilir."