Dünyanın en prestijli üretim teknolojileri fuarlarından biri olan EMO Hannover 2025, 22-26 Eylül tarihleri arasında Almanya’da kapılarını açmaya hazırlanıyor. Bu büyük buluşma, Türk sanayi temsilcileri için sadece bir fuar değil; aynı zamanda yenilikleri keşfetme, sektörün nabzını tutma ve uluslararası iş birlikleri geliştirme açısından stratejik bir platform sunuyor. Türkiye’den 47 firma, şimdiden bu küresel organizasyonda yerini aldı.

Yenilikçi Üretim” temasıyla düzenlenecek EMO Hannover 2025, üretim teknolojilerindeki son gelişmeleri, uluslararasılaşma fırsatlarını ve metal işlemenin geleceğini bir araya getiriyor. Fuar; takım tezgâhları, üretim sistemleri, katmanlı üretim teknolojileri, otomasyon çözümleri, ölçüm sistemleri, kalite kontrol uygulamaları, yazılımlar ve hassas aletler gibi geniş bir ürün yelpazesini kapsıyor.

Etkinlik, başta makine mühendisliği, otomotiv, havacılık ve uzay teknolojileri, tıbbi cihaz üretimi, enerji ve elektronik sanayi olmak üzere birçok sektörden profesyoneli aynı çatı altında buluşturacak.

Alman Takım Tezgâhları Üreticileri Birliği (VDW) Yönetici Direktörü Dr. Markus Heering, 26 Mayıs 2025’te İstanbul’da düzenlenen tanıtım toplantısında yaptığı açıklamada, “EMO, küresel üretim sektörünü bir araya getiren benzersiz bir iş ve tartışma platformudur. Burada dünya çapında üreticiler ve kullanıcılar aynı sahnede buluşuyor,” dedi. Heering, 2023’te düzenlenen son fuarda 45 ülkeden 1.800’ü aşkın katılımcı ve 140 ülkeden yaklaşık 92 bin ziyaretçi ile EMO’nun rekorlara imza attığını hatırlattı. Türkiye’den ise 3.300 ziyaretçi, fuara aktif katılım sağladı.

Türkiye’nin EMO’daki Ağırlığı Artıyor

Yaklaşık 1,05 milyar Euro’luk takım tezgâhı üretimiyle Türkiye, dünyada 11’inci sırada yer alıyor. Bu güçlü konum, fuarda daha da pekiştiriliyor. Türk üreticiler, özellikle otomotiv ve makine mühendisliği alanındaki müşteri portföyleriyle EMO’nun hedef kitlesiyle doğrudan örtüşüyor.

Bu yıl Türkiye’yi temsil edecek şirketler arasında Karmetal, Tezmaksan Robot, Kes-Tech, Mega Elektronik, Beka-Mak, Van CNC ve Karcan gibi sektörün önde gelen firmaları yer alıyor. Katılımcılar, metal işlemeye yönelik modern makineler, robotik sistemler, otomasyon çözümleri ve üretim süreçlerinin dijital izlenmesine olanak tanıyan yazılım çözümleriyle fuara damga vurmayı hedefliyor.

EMO Hannover, sadece mevcut pazarları korumak değil, aynı zamanda yeni iş bağlantıları kurmak için de büyük fırsatlar sunuyor. Fuar boyunca dünyanın dört bir yanından gelen profesyonellerle temas kurmak, Türk firmaları için ihracatın ve teknoloji transferinin kapılarını aralayacak.

Türk Lirası’nın değer kaybetmesi sonucunda, 2023'te yaklaşık 2,0 milyar Euro seviyesinde olan Türkiye'nin takım tezgâhları ithalatı, geçen yıl yaklaşık 1,6 milyar Euro'ya geriledi. VDW Yönetici Direktörü Heering, “Alman takım tezgâhı üreticileri, metal işleme sektöründeki Türk karar vericilerin en önemli iş ortakları arasında yer alıyor” dedi. Heering, sözlerine şöyle devam etti: “Ancak ziyaretçiler, EMO'ya dünya çapındaki en yeni takım tezgâhları, çözümler ve hizmetler hakkında bilgi edinmek, yeni tedarikçiler ve potansiyel müşterilerle tanışmak ve potansiyel olarak yeni tedarikçi ilişkileri başlatmak için de geliyorlar.”

EMO küresel mega trendlere odaklanıyor

Benzer zorluklar her yerde görülebiliyor: Rekabet giderek artarken, yatırımcılar ise “bekle ve gör” yaklaşımını benimsiyor. Maliyetler yükselirken, sürdürülebilir ürünlere olan talep de hızla artıyor. Yapay zekâ ve katmanlı üretim gibi yeni teknolojilerin entegrasyonu sürekli olarak, ileri düzey eğitim gerektiriyor. Ayrıca, kalifiye eleman eksikliği de birçok bölgede ilerlemeyi zorlaştıran bir etken olarak öne çıkıyor.

EMO 2025 kapsamında, 35 ülkeden yaklaşık 1.300 katılımcı, bu zorluklara yönelik çözümler sunacak. Uzmanlar otomasyon, yapay zekâ da dâhil olmak üzere dijitalleşme ve sürdürülebilirlik gibi mega trendleri ele alacak ve bu trendlerin metal işlemede alanındaki gelişmelere olan etkisi değerlendirilecek.

Türk metal işleme endüstrisinde daha fazla verimlilik için otomasyon

Yüksek ham madde ve ön hazırlık maliyetlerinin yanı sıra kalifiye işçi gücünün yurt dışına göçü, Türk sanayisinde otomasyona yönelimi hızlandırıyor. Otomasyon çözümleri, üretim sürecinde verimliliği ve kaliteyi artırırken, yatırımlar açısından da en önemli itici güçlerden biri olarak öne çıkıyor. Türkiye'den çok sayıda EMO katılımcısı, farklı biçimlerde bu alanda çözümler sunuyor. Otomasyon; palet değiştiriciler ve taşıma sistemleri gibi basit çözümlerden; robotların kullanımına ve sürücüsüz sistemlere sahip otonom fabrikalara kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor.

EMO 2025 ziyaretçileri, çok sayıda katılımcının makinelerini bu çözümlerle geliştirmeye devam etmesi sayesinde geniş otomasyon çözümleriyle karşılaşacaklar. Bu alanda önemli bir merkez olan Cobot Area ortak standı, otomasyona daha da yakından odaklanacak. Burada iş birlikçi robotlar, potansiyel kullanımları ve uygulamalarıyla birlikte yer alacak. Sergilenecek çözümler arasında; kavrayıcılar, bilgisayar görüşü, ölçüm sistemleri, yazılım, endüstriyel elektronikler, besleme sistemleri ve çok daha fazlası bulunuyor.

Daha fazla iklim koruması için sürdürülebilirlik

OECD karşılaştırmasına göre iklim değişikliğinden ciddi şekilde etkilenen ülkeler arasında yer alan Türkiye,iklim koruma konusunda taahhütlerde bulunmuş ve 2053 yılına kadar iklim nötrlüğüne ulaşma sözü vermiştir. Ancak hala fosil yakıtlara bağımlı olan Türkiye, bu iddiasını gerçekleştirme zorluğuyla karşı karşıya. Bunun önüne geçilebilmesi içinde üretimde daha az enerji ve malzeme tüketimine odaklanılması ve geri dönüşüm ekonomisinin hayata geçirilmesi gerekiyor. Konuyla ilgili deneyimlerini anlatan Markus Heering, "Bu konuda çok sayıda bireysel tedbir istenilen hedefe ulaşıyor. Yeni makinelere yapılan yatırımlar örneğin yüzde 25 civarında enerji tasarrufu sağlıyor” diyor. Böylece karbon ayak izi azaltılmış oluyor. Modern elektrik motorları ve yenilikçi tahrik teknolojisi, önceki nesillere kıyasla önemli miktarda elektrik tasarrufu sağlıyor. Diğer belirleyici faktörler arasında gelişmiş kontrol teknolojisi, basınçlı hava ve hidrolik uygulamaların optimize edilmiş tasarımı veya sürtünmeyi en aza indiren depolama ve yönetim sistemleri yer alıyor.

EMO 2025'teki Sürdürülebilirlik Alanı, gelecekte sürdürülebilir üretime yönelik son teknoloji çözümlerini deneyimlemek için ideal bir buluşma noktası olacak. Katılımcılar burada enerji verimliliğindeki trendler, rejeneratif enerjilerin entegrasyonu, geri dönüşüm ve yaşam döngüsü konseptleri hakkında bilgi verecek. Etkinlikte, sadece iklim korunması teşvik edilmeyecek, aynı zamanda enerji ve ham maddelerin az olduğu zamanlarda üretim maliyetlerininde azaltılmasına odaklanılacak.

Daha yüksek verimlilik için dijitalleşme ve yapay zekâ bir arada

Dijitalleşme ve ağ oluşturma uzun zamandır üretimin konuları arasında yer alıyor. Veri analizini hızlandırmak, daha yüksek verimlilik elde etmek ve yeni iş modelleri geliştirmek için artık yapay zekâ da devreye girdi. Yarı iletken endüstrisi, dijital teknolojilerin geliştirilmesi ve kullanılmasında kilit bir rol oynuyor. Yarı iletkenler, Nesnelerin İnterneti (IoT) ve yapay zekâ (AI) gibi teknolojilerden yararlanarak, kullanıcıların üretim süreçlerini daha akıllıca bir şekilde tasarlamalarını mümkün kılıyor. Bu da üretim süreçlerinin verimliliğini artırarak şeffaflık yaratıyor ve makineler ile süreçlerin gerçek zamanlı izlenmesine, kontrolünü kolaylaştırarak, ayrıca tahmini bakım yapılmasına olanak sağlıyor.

EMO 2025 süresince Yapay Zekâ + Dijitalleşme Alanı, endüstri ve yönetimden yatırımcılara, yapay zekâ ile entegre edilmiş en yeni ağ yöntemlerini sunacak. Bu, aynı zamanda Türkiye'deki üreticilerin bu alandaki uzmanlıklarını sergilemeleri için de bir fırsat yaratacak.

Afyon sanayisinin büyüme rotasını belirleyen halka arz ve finansman modelleri gündeme taşındı
Afyon sanayisinin büyüme rotasını belirleyen halka arz ve finansman modelleri gündeme taşındı
İçeriği Görüntüle

Türkiye'de metal işlemenin geleceği

Her üç alandaki gelişmeler yatırımları teşvik ediyor ve üretim teknolojisine olan talebi artırıyor. EMO'nun organizatörü olan Alman Takım Tezgâhı Üreticileri Birliği (VDW) de metal işleme ile ilgili önemli konuları ele alacak. Bu konular, örneğin katmanlı üretim alanındaki en son uygulamaların sunulacağı, “Katmanlı Üretim” ortak standında yansıtılacak.

Geleceği ve genç yetenekleri göz önünde bulunduran Makine Mühendisliği Gençlik Vakfı (Mechanical Engineering Youth Foundation), genç uzmanları, gelecekteki zorluklar için güçlendiriyor. Nitelikli eğitim, sektörün başarısının temelini oluşturuyor. Hedefe yönelik destek tedbirleri sayesinde Makine Mühendisliği Gençlik Vakfı, sektörün uzun vadede de yenilikçi ve rekabetçi kalmasını sağlamaya yardımcı oluyor. Özel Gençlik Standında Makine Mühendisliği Gençlik Vakfı, eğitimin şirketlerdeki teknoloji ve dijitalleşme alanındaki mevcut taleplere en iyi şekilde nasıl yönlendirilebileceğini de gösterecek. Genç ve yenilikçi şirketler de Startup Area'da yeni ve ileriye dönük teknolojilerini sunacak.

Metal işlemede 50 yıllık inovasyon

2025 yılında EMO 50’nci kuruluş yıl dönümünü kutlayacak. 1975 yılında kurulan fuar, yarım asırdır sektördeki bilgi birikimini bir araya getiriyor ve metal işlemenin geleceğinin şekillendirilmesinde öncü bir rol oynuyor. Küresel bir kurum ve ticaret fuarı takviminde sabit bir tarih haline gelen EMO ile ilgili açıklamalarda bulunan Heering, “2025 yılında Hannover'deki EMO, yine tüm uluslararası metal işleme endüstrisinin zirvesi niteliğinde olacak. . Fuar, bugüne kadar ne kadar yol kat ettiğimizi ve gelecekte ne kadar potansiyelimizin olduğunu açıkça gösterecek. EMO'nun mevcut mottosu “Yenilikçi Üretim”, bu nedenle bir slogandan çok daha fazlası. Bu, Türk tedarikçilerine ve kullanıcılarına yeni teknolojilerin olanaklarından cesurca yararlanmaları için bir çağrı. EMO sırasında sunulan ürün ve hizmetler bu açıdan büyük bir ilham kaynağı ve yeni fikirler sağlayacak” dedi.