Rusya Sovyet Federatif Sosyalist Cumhuriyeti (RSFSC) parlamentosunun, 12 Haziran 1990'da Sovyetler Birliği'nden ayrılarak egemenliğini ilan ettiği "Rusya Günü" İstanbul'da düzenlenen resepsiyonla kutlandı. Rusya Federasyonu İstanbul Başkonsolosluğu tarafından Conrad Otel'de düzenlenen "Rusya Günü" resepsiyonunda konuşan Başkonsolos, katılımcılara "Rusya Günü" vesilesiyle açıklamalarda bulundu.

Başkan Buravov, 34 yıl önce, 12 Haziran 1990'da ilk Halk Temsilcileri Kongresi'nin Rusya'nın Devlet Egemenliği Bildirgesi'ni kabul ettiğini ve bir yıl sonra Rusya Federasyonu'nun ilk başkanlık seçimlerinin yapıldığını belirtti. Bu tarihin, kökleri uzak geçmişe dayanan Rus devletinin modern tarihinin başlangıcını teşkil ettiğini vurguladı.

Yeni Rus Dış Politikası Konsepti'ne değinen Buravov, "Bin yılı aşkın bağımsız devlet deneyimi, kültürel miras ve Avrasya'nın diğer kültürleriyle derin tarihi bağlara sahip olan Rusya, özgün bir devlet-medeniyet olarak özel bir konuma sahiptir," dedi. Ayrıca, "Rusya, BM Güvenlik Konseyi'nin daimi üyesi statüsüyle dünya kalkınmasının egemen merkezlerinden biri olarak hareket ediyor ve çok kutuplu bir uluslararası sistem inşa edilmesi için çalışıyor," ifadelerini kullandı.

İBB'den ekran bağımlılığıyla mücadele İBB'den ekran bağımlılığıyla mücadele

Andrey Buravov, Rusya'nın liderliğinin bu politikasının vatandaşlar tarafından geniş çapta destek gördüğünü ve Mart ayında yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin sonuçlarının bunu açıkça gösterdiğini belirtti. V.V. Putin tarafından imzalanan “Rusya Federasyonu'nun 2030'a Kadarki Dönem ve 2036'ya Kadarki Ulusal Kalkınma Hedefleri Hakkında” Kararnameye atıfta bulunarak, ülkenin kapsamlı kalkınması, ekonomik ve teknolojik kapasitesinin artırılması ve nüfusun korunması gibi hedeflerin belirlendiğini söyledi.

Rusya'nın güvenliğini sağlamak, Donbass ve Novorossiya'nın Rus ve Rusça konuşan nüfusunun yaşam hakkını korumak ve Nazizmin yeni görünümünü ortadan kaldırmak için Ukrayna’daki Özel Askeri Harekatın amaçlarını gerçekleştirmeye kararlı olduklarını belirten Başkonsolos, "Meşru Rus çıkarlarını ve mevcut gerçekleri dikkate alan bir çözüme yönelik diyalog ve müzakerelere açığız," ifadelerini kullandı.

Başkonsolos, insanlığın devrimci bir değişim çağını yaşadığını ve daha adil, çok kutuplu bir dünyanın oluşumunun devam ettiğini belirtti. Batılı olmayan dünya güçlerinin ve bölgesel seviyede önde gelen ülkelerin egemenliğini pekiştirdiğini ve rekabet yeteneklerini artırdığını vurguladı. Putin'in "Rusya'yı güvenilir ve dürüst bir ortak olarak gören tüm ülkelerle iyi ilişkileri güçlendirmeye açık olacağız," sözlerine atıfta bulunarak, Rusya'nın yaratıcı enerjisini karşılıklı yarar sağlayan uluslararası işbirliğinin genişletilmesi yönünde yoğunlaştırmayı amaçladığını söyledi.

Buravov, Rusya'nın bu yıl BRICS'e başkanlık ettiğini ve bu organizasyonun farklı medeniyetleri, dinleri ve kültürleri temsil eden ülkelerin iletişim kurduğu eşsiz bir format olduğunu belirtti. "Türkiye Cumhuriyeti'nin de bu ortaklıkla temas kurma konusundaki ilgisini memnuniyetle karşılıyoruz," dedi. Ayrıca, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın BRICS Dışişleri Bakanları toplantısına katılmasının bu ilgiyi teyit ettiğini söyledi.

Türkiye Cumhuriyeti ile çok yönlü ve karşılıklı yarara dayalı ortaklığı daha da derinleştirmeye kararlı olduklarını belirten Burarov, "Türk dostlarımızın, Batı'nın benzeri görülmemiş baskıları karşısında Rusya-Türkiye ilişkilerinin tüm potansiyelini gerçekleştirmeyi amaçlayan dengeli ve ulusal odaklı politikalarını memnuniyetle karşılıyoruz," ifadelerini kullandı. Ülkelerinin ve halklarının çıkarları doğrultusunda yapıcı, karşılıklı yarar sağlayan işbirliğinin sürdürülmesini ümit ettiklerini sözlerine ekledi.

Editör: Sude Yılmaz