Daha önce Züccaciyeciler Derneği (ZÜCDER) ve Ev ve Mutfak Eşyaları Sanayicileri ve İhracatçıları Derneği (EVSİD) tarafından ayrı ayrı gerçekleştirilen organizasyonları, bu kez tek çatı altında birleştirdiklerini belirten ZÜCDER Başkanı Burak Önder, “Kamunun kaynaklarını bu şekilde daha verimli kullanabiliyoruz. Etkinliğe katılan tüm alıcıların çeşitlilik ve kalite açısından son derece memnun olduklarını gözlemledik” dedi.
Önder ayrıca Türkiye’de son dönemde öne çıkan e-ihracat konusuna değinerek, piyasanın oligopol yapısının Türk ihracatçı firmaları için risk oluşturduğunu, özellikle komisyon oranları ve lojistik maliyetlerinin e-ihracat üzerinde ciddi yükler yarattığını vurguladı.
ZÜCDER ev sahipliğinde, EVSİD ve İDDMİB’in katkılarıyla gerçekleştirilen “23rd International Housewares Summit” (23. Uluslararası Ev Eşyaları Zirvesi), 23–26 Kasım 2025 tarihleri arasında Antalya’da düzenlendi. Zirvede Türkiye’den 56 firma yer alırken, bu firmalar 53 ülkeden gelen 112 firma sahibi ve satın almacıyla bir araya geldi.
Organizasyon ilk kez tek çatı altında toplandı
Etkinlikle ilgili değerlendirmelerde bulunan ZÜCDER Başkanı Burak Önder, daha önce ZÜCDER ve EVSİD’in ayrı ayrı düzenlediği organizasyonları ilk kez birlikte ve tek çatı altında gerçekleştirdiklerini söyledi. Bu birliğin gelecekteki organizasyonlarda da devam edeceğini belirten Önder, “Birbirimizi birleştiren alanlara daha fazla yatırım yapacağız. İki ayrı etkinliği tek bir etkinlikte toplamak hem kamunun kaynaklarını daha etkili kullanmamızı sağladı hem de ziyaretçi ve katılımcılar üzerinde çok daha etkili oldu. Etkinliğe katılan herkesin memnuniyetini gözlemledik” dedi.
Ticaret Bakanlığı’nın organizasyondan çok memnun olduğunu da aktaran Önder, “Öncelikle tüm destek ve katkıları için başta Ticaret Bakanımız Prof. Dr. Ömer Bolat olmak üzere Bakanlığımıza teşekkür ediyoruz. Bu organizasyonu diğer sektörlere örnek olarak gösterdiklerini ifade ettiler. Bakanlıktan pozitif bir bakış açısıyla destek aldığımızı rahatlıkla söyleyebiliriz” diye ekledi.
Uzak ülkelerden gelen alıcılar etkinliğe ilgi gösterdi
Dünyada ekonomik sıkıntıların arttığı ve sektörel fuarların pek iyi gitmediği bir dönemde Antalya’da bu kadar nitelikli alıcıyı ağırlamanın önemine dikkat çeken Önder, şunları söyledi:
“Kolombiya’dan Ekvador’a kadar büyük firmaların temsilcilerini buraya getirdik. Bazıları 24 saati aşkın bir uçuşun ardından etkinliğe ulaştı. Katılımcılar Türkiye’nin sektördeki gücünü, kalitesini ve hızını biliyor, bu nedenle etkinliklere büyük ilgi gösteriyorlar. Bu yıl uzak ülkelerin yanında yakın coğrafyalara da odaklandık. Mevcut ihracat ekosisteminde uzak pazarlarda kalıcı olmak kolay değil; bu nedenle yakın pazarlarda ilişkileri daha hızlı ticarete dönüştürmeyi hedefliyoruz.”
2025’in sektör açısından zor bir yıl olduğunu, 2026’nın da kolay olmayacağını belirten Önder, “Türkiye’de iş dünyası ortalama 9 ay süren krizlere alışkın, ancak bu kez yaşanan zorluklar iki yılı geçti ve herkes yorgun. Hem içeride hem de dışarıda işlerin zor olduğu bir dönemden geçiyoruz. İhracatta en büyük sorunlarımızdan biri Türk ürünlerinin fiyatlarının yüksek olması. Ancak dünyada genel bir değişim ve dönüşüm var ve bunun sancıları her coğrafyada hissediliyor” dedi.
Çin’in etkisi değişiyor, çevremizde büyüyor
Son dönemde ihracatta Çin’in artan etkisine değinen Önder, “Dünyada yaşanan tarife savaşlarının bir sonucu olarak Çin, ABD’ye ihracatını azaltırken, bizim etkili olduğumuz pazarlarda büyümeye çalışıyor. Özellikle Ortadoğu, Afrika ve Avrupa’da ciddi rekabet oluşturuyor. Ortadoğu’da siyasi ilişkilerini de geliştirip her ülke ve toplulukla farklı ilişkiler kurabiliyor. Sadece ticarete odaklanmaları, bölgedeki karşılıklarını artırıyor. Ayrıca üretimde esnekliğini yükseltiyor, kalitesini artırıyor ve ülke markasını güçlendiriyor. İç tüketimlerini artırmakta zorlandıkları için, fazladan üretimlerini agresif bir şekilde ihracat pazarlarına yönlendiriyorlar” dedi.
E-ihracatta Asyalı firmalar rekabeti zorluyor
Türkiye’nin e-ihracat konusundaki risklerine de değinen Önder, şunları kaydetti:
“E-ihracat alanında Asyalı firmaların etkisi giderek artıyor. Lojistik kapasitelerini ve maliyetlerini optimize ettiler. Çin, sadece B2B değil, B2C alanında da büyüyerek doğrudan tüketiciye ulaşıyor. Türkiye olarak vergileri artırmak çözüm değil. Burada önemli olan, birkaç büyük firmanın elinde olan oligopol yapıyı kırmak. Komisyon ve kargo masrafları çok yüksek, rekabetçi bir piyasa şart. Pazaryeri hizmeti veren firmaların yerli ve milli olması, yabancılara satılmaması ve ‘big data’nın ülkemizde kalması da önem taşıyor. Asyalı firmaların stratejilerine karşı bizim de stratejiler geliştirmemiz gerekiyor.”
Türkiye’nin ihracatta güçlenmesi gereken bir diğer alanın lojistik olduğunu vurgulayan Önder, “Avrupa hâlâ önemli bir pazar. Orta Asya’da Zengezur Koridoru tamamlanırsa lojistik kalitesi ve maliyet açısından olumlu etki sağlayacak. Ayrıca Ortadoğu’daki ilişkilerin güçlenmesi de gelecek için umut verici” dedi.
FEC’de Türkler masada olacak
ZÜCDER’in Türk ev ve mutfak eşyaları sektörünü uluslararası alanda daha güçlü temsil etmek amacıyla Avrupa Ev ve Mutfak Eşyaları Federasyonu’na (FEC) üye olduğunu hatırlatan Önder, “Ya masada olacaksınız ya da menüde. Biz masada olmayı tercih ediyoruz. Hem ülkeyi tanıtıyoruz hem sektörümüzü temsil ediyoruz. 2026 veya 2027 toplantısının Türkiye’de yapılması için teklif verdik ve lobicilik faaliyetlerimize başladık. Hedeflerimizden biri de oradaki bir koltuğa oturmak. Eğer nasip olursa Türkiye’yi ve sektörümüzü orada temsil etmek istiyoruz” dedi.
112 firma katıldı, 200’den fazlası elendi
EVSİD Başkanı Talha Özger de Antalya’daki ortak organizasyonun diğer sektörler için örnek olduğunu belirtti. Bu tür organizasyonların sayısının artırılması gerektiğini vurgulayan Özger, önümüzdeki dönemde daha fazla ihracatçı dernek ve STK ile ortak etkinlikler düzenleyebileceklerini söyledi.
Etkinlik duyurusunun ardından yalnızca bir hafta içinde 56 firma kotasının dolduğunu belirten Özger, “Sektördeki güç birliği firmalara da olumlu yansıyor; hepsi etkinlikte yer almak istiyor. Dünyanın dört bir yanından gelen 112 alıcıyı da sıkı bir ön eleme süreciyle belirledik. Yaklaşık 200’ün üzerinde firmayı, nitelikleri ve ticaret hacimleri doğrultusunda elledik. İlk kez birlikte düzenlediğimiz bu organizasyonun gösterdiği ilgi, doğru bir adım attığımızı ortaya koyuyor” dedi.
Dünyada züccaciye ihracat pazarının 110 milyar dolar olduğunu belirten Özger, Türkiye’nin 3,6 milyar dolarlık ihracatla yedinci sırada yer aldığını, net ihracatta ise ikinci sırada olduğunu kaydetti. Çeşitlilik, üretim hızı ve kalite açısından öne çıkan sektörün 2035 hedefinin ise toplam ihracatta ilk üç arasında yer almak olduğunu ifade etti.
Özger ayrıca e-ihracat konusuna değinerek, lojistik ve nakliye masraflarının ciddi bir sorun olduğunu söyledi: “Bazı ürünlerde komisyon kadar kargo ödüyoruz. Ay sonu faturalarına baktığınızda çoğu zaman kargo masrafları komisyonları geçiyor. Bu da e-ihracatta elimizi ciddi şekilde zorluyor.”
