Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu tarafından bu yıl 37.si düzenlenen Olağan Genel Kurul toplantısı İstanbul'da gerçekleşti. Düzenlenen toplantıya Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yanı sıra Ticaret Bakanı Ömer Bolat, TOBB Başkanı M.Rifat Hisarcıklıoğlu, İTO Başkanı Şekib Avdagiç, İSO Başkanı Erdal Bahçıvan katılım sağladı.

Bugün İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen toplantının açılış konuşmalarını gerçekleştiren DEİK Başkanı Nail Olpak, “İşimizi gücümüzü dünyaya taşımak parolası ile dünyanın dört bir yanında çalışıyoruz. 152 iş konseyi ile 5 bin üyeliğe ulaştık” ifadelerini kullandı.

Açıklamalarına teşekkür ve şükranlarını sunarak başlayan Başkan Nail Olpak, Genel Kurulun hayırlı olmasını diledi ve görevini devreden yönetim ve denetim kurulu üyelerine teşekkür etti. Başta TOBB, TİM, MÜSİAD ve TMB olmak üzere 98 kurucu kuruluşun, tüm sektörlerin gücü ve en büyük destekçileri olduğunu ifade eden Başkan Nail Olpak, “ABD’de US Chamber’dan köklü ilişkilerimiz olan Japonya’da Keiderran’a, Fransa’da Medef’ten İtalya’da Confindustria’ya kadar uzanan karşı kanat kuruluşlarımız, dünyanın en geniş networkuna sahip olduğumuz iş ortaklarımız”

Konuşmalarında DEİK’in önemine de vurgu yapan Olpak, şu ifadeleri kullandı:

“Dünya haritasında rastgele bir yer seçtiğinizde; Cezayir’den Malezya’ya, Azerbaycan’dan Şili’ye, Özbekistan’dan Avustralya’ya kadar uzanmış iş konseylerimizle, dış ekonomik ilişkilerimiz için çalışıyoruz. Amacımız, ‘’Ticari Diplomasi’’ çalışmalarımıza, Sayın Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği parola ışığında devam etmek. Geçtiğimiz yıl Ustalara Saygı Ödüllerimizi deprem dolayısıyla verememiştik. Bu yıl birlikteyiz, ama gönüllerimiz yine buruk… Ne yazık ki, İsrail’in Gazze’de uyguladığı insanlık trajedisi devam ediyor. Sivillerin, kadın ve çocukların hedef alındığı insanlık dışı sürecin derhal sonlandırılmasını, acilen kalıcı barışın sağlanmasını diliyorum. Bu çerçevede, devletimizin, yeterli ve sürekli yardım sağlanıncaya kadar, İsrail'e ihracat ve ithalatın durdurulması kararını, iş dünyası olarak önemli buluyor ve destekliyoruz. Alınan kararın ticari yansımalarının farkındayız ve Cumhurbaşkanımıza, süreci iş dünyasıyla istişareyle götürecekleri açıklaması için teşekkür ediyorum”

DEİK'i, Türkiye için çalışan akıl ve gönül dengesini kuran, iş dünyasının gönül elçileri olarak ifade ettiğini belirten Başkan Nail Olpak, “İşimiz, gücümüzü dünyaya taşımak” parolasıyla, dünyanın dört bir yanında, ‘’gönüllü olarak’’ çalışıyoruz. İş dünyamızın ‘’Kuzey Yıldızı’’ olarak, ‘’Ticari Diplomasi’’ yolculuğumuzda, Sayın Cumhurbaşkanım Zat-ı Alinize liderliğiniz; Ticaret Bakanımıza destek ve koordinasyonları için, ‘’gönülden’’ teşekkür ediyorum" dedi.

Mehmet Şimşek, Türkiye ekonomisindeki cari işlemler dengesi üzerine önemli açıklamalarda bulundu Mehmet Şimşek, Türkiye ekonomisindeki cari işlemler dengesi üzerine önemli açıklamalarda bulundu

Konuşmalarında DEİK faaliyetlerine de değinen DEİK Başkanı Nail Olpak, son 1 yıl içinde, Cumhurbaşkanları, Bakanlar, diplomatik misyon temsilcileri ve iş insanlarıyla birlikte 2.000’i aşkın Ticari Diplomasi etkinliği gerçekleştirdiklerini açıkladı. Olpak, "3.800 iş dünyası temsilcisini ağırladığımız TABEF’ten, 131 ülkeden 4.000 Türk diaspora temsilcimizi ağırladığımız DTİK Kurultayımıza, Washington’da bu ay Ticaret ve Enerji Bakanlarımızın katılımıyla düzenlediğimiz Amerikan Türk Konferansından, bu hafta Ticaret Bakanımızla Prag’daki JETCO ve DTİK programımıza kadar, küresel diplomasiyi ele aldığımız sayısız faaliyet düzenledik" diye konuştu.

Konuşmalarında güncel ekonomik durumlarına da değinen Nail Olpak, Covid'le birlikte, küresel ekonomide önemli değişimlerin yaşandığını belirtti. Olpak açıklamalarında şu ifadeleri kullandı:

"Küresel ekonomide önemli değişimler yaşanıyor ve ticaretin kuralları yeniden yazılıyor. Salgın sonrası umutlanan dünya, Ukrayna savaşıyla belirsizliğe büründü. Tedarik zincirindeki aksamaya, enerji ve gıda fiyatlarındaki artış, güvenlikle ilgili sorunlar ve tüm dünyada tarihi zirvelerine çıkan enflasyon eşlik etti. Gazze’de yaşanan dramın, mevcut risklere ilaveten bölgesel bir kaos oluşturmaması, bir başka dileğimiz. Ticarette serbestleşmeyi konuşurken, ticaret kampları oluştuğunu gördük. Friend-shoring, near-shoring gibi kavramları konuşmaya başladık. Küresel ticaretin jeopolitik risklerle yön değiştirdiğine şahit oluyoruz. Bir zamanlar iyi enerji ortakları olan Rusya ve Avrupa’nın, savaş sonrası geldiği noktayı görüyoruz. Çin ile ABD’nin artan ticari gerilimini izliyoruz. Kızıldeniz ve Panama kanalındaki gelişmelerin, ticaret üzerindeki olumsuz etkilerini takip ediyoruz. Bu, ek maliyetlere, sevkiyatlarda gecikmelere ve güvenlik endişelerine neden olurken, tedarik zincirindeki sorunlara yenilerini ekliyor. Küresel ticaretin nasıl bir seyir izleyeceği, belirsiz. Bir senaryoya göre ticaret, jeopolitik olarak yakın ülkeler arasında artarken, miktarı azalacak. Diğer senaryoya göreyse, ülkeler farklı ülkelerle ticari ilişkiler geliştirerek, tedarik zincirinde çeşitlenmeye gidecek, bu da ticareti artıracak. Yaşayarak göreceğiz"

"DEİK olarak, tüm bu küresel trendleri yakından takip ediyor, strateji ve faaliyetlerimizi buna göre şekillendiriyoruz"

Olpak:

"Yeni dönemimizde; Amerika kıtasını Kuzey ve Latin olarak ikiye bölerek, Avrupa’da modernizasyonu geciken gümrük birliğine rağmen çalışmalarımızı artırarak, Ortadoğu’da oluşan imkanları daha çok değerlendirerek, Afrika’da daha fazla iş birliği yaparak, Asya Pasifik’te ikili ticaretimizi olabildiğince dengeleyerek, Türk Devletleri Teşkilatı ülkeleriyle ticaretimizi büyüterek, 131 ülkedeki DTİK Diaspora temsilcilerimizle daha koordine olarak, etkin çalışmaya devam edeceğiz. Bu tablo ışığında, ülkemize bakarsak; dünyada yaşanan gelişmelerden, yakın coğrafyamızdaki sorunlardan etkilenmememiz, depremin manevi sonuçları yanı sıra maddi sonuçlarından, hepimizin şikayetçi olduğu yüksek enflasyondan ve artan maliyetler sonucu belirli alanlarda ihracatçımızın yaşadığı sıkıntılardan haberdar olmamamız, elbette mümkün değil. Diğer taraftan, ekonominin yarısının kurallar, diğer yarısının ise beklenti yönetimi olduğu gerçeğini biliyoruz ve iş dünyası olarak en önemli beklentimiz, öngörülebilirlik. Enflasyonla mücadele programıyla fiyat istikrarının bir an önce sağlanması ve yapısal reformlarla verimlilik ve rekabetçiliğimizin artırılması beklentimiz. Zorluklarına rağmen, geçmişte neleri başardığımıza baktığımızda, bunları da el ele başarabileceğimize inanıyorum. Körfez ve Batı finans çevreleriyle yaşanan ümit verici gelişmelerin yanı sıra, geçen hafta DEİK’te Japon Nexi ile toplantımızda imzalanan 250-Milyon $’lık kredi anlaşması, Asya Pasifik bölgesinin bakışının da olumlu değişmeye başladığının bir göstergesi"

Editör: Eslem Nur KARAMAN