Uluslararası İşbirliği Platformu (UİP) tarafından düzenlenen 16. Boğaziçi Zirvesi, 6–7 Kasım 2025 tarihlerinde Four Seasons Bosphorus Hotel’de gerçekleştirildi. 60 ülkeden devlet adamları, siyasetçiler, iş dünyası liderleri, akademisyenler ve STK temsilcilerinin katıldığı zirve, “Küresel Zorluklar: Yeni Gerçeklere Uyum” temasıyla küresel sistemdeki dönüşümü ve bu süreçte artan iş birliği ihtiyacını gündeme taşıdı.
UİP Kurucusu Cengiz Özgencil, Türkiye’nin Doğu–Batı ve Kuzey–Güney eksenlerinde kültürler arasında köprü kurma potansiyeline dikkat çekerek, “Türkiye’nin barış ve istikrar inşasındaki rolü her yıl daha belirgin hale geliyor” dedi.
Uluslararası Sistem Tartışıldı: Yeni Bir Mimariye İhtiyaç Var
İki gün boyunca yaklaşık 1.800 kişinin takip ettiği oturumlarda, İkinci Dünya Savaşı sonrası şekillenen uluslararası sistemin artık çağın ihtiyaçlarına yanıt vermediği, küresel kurumların etkinliğini kaybettiği ve yeni bir iş birliği mimarisine duyulan ihtiyaç öne çıktı.
Özgencil, mevcut düzenin tıkandığını vurgulayarak, “Dünya savaşlar, ekonomik belirsizlikler, teknolojik dönüşüm ve iklim krizi gibi çok katmanlı bir tabloyla karşı karşıya. Bu dönemde rekabet yerine karşılıklı kazanımı esas alan bir iş birliği kültürü zorunluluk haline geldi.” şeklinde konuştu.
"Türkiye Köprü Rolünü Güçlendiriyor"
Özgencil, Boğaziçi Zirvesi’nin her yıl farklı coğrafyalardan fikir önderlerini bir araya getirerek çözüm odaklı bir platform olarak konumlandığını belirterek, “Türkiye, eşsiz jeostratejik konumuyla kültürler arasında bağ kurma gücüne sahip. Bu zirveyle global diyaloğu İstanbul’da daha da güçlendiriyoruz.” dedi.
"Küresel Kurumlar Yeni Gerçekleri Yönetemiyor"
Zirve boyunca, Birleşmiş Milletler başta olmak üzere uluslararası kurumların küresel krizlere yeterli yanıt veremediği dile getirildi. Katılımcılar, iklim değişikliği, bölgesel çatışmalar ve finansal kırılmalar karşısında daha kapsayıcı ve etkin bir yönetişim modeli geliştirilmesi gerektiğini ifade etti.
Zirvede dikkat çeken bir diğer vurgu ise, büyük çatışmaların çoğu zaman önlenebilir olduğuydu. Konuşmacılar, savaş sonrasında imzalanan anlaşmaların çoğu zaman çatışma öncesi önerilen çözümlerle aynı noktada buluştuğunu belirterek, barışa giden yolun diyalogdan geçtiğini vurguladı.
Özgencil bu tespitle ilgili, “Dünyayı yönetenleri, düşünenleri ve üretenleri aynı masada buluşturmak krizlerin önüne geçmenin en etkili yoludur” ifadelerini kullandı.
Yeni Küresel Gündem: Yapay Zeka, İklim, Güvenlik ve Ekonomi
Bu yılın zirvesinde yapay zeka regülasyonları, enerji güvenliği, finansal dijitalleşme, iklim krizi, gıda arzı, yönetişim ve kadın liderliği gibi başlıklar öne çıktı.
Katılımcılar, ABD–Çin rekabetinin küresel istikrar açısından risk teşkil ettiğini, yapay zeka kullanımında etik çerçevenin hâlâ oturmadığını ve iklim mücadelesi için daha güçlü bir küresel koordinasyona ihtiyaç olduğunu dile getirdi.
“Bağımsız ve Sürdürülebilir Bir Platform: Boğaziçi Zirvesi”
Boğaziçi Zirvesi’nin, yurtiçi ve yurtdışı sponsorluklarla 16 yıldır aralıksız düzenlenen tek uluslararası platform olduğunun altını çizen Özgencil, bu durumun zirveyi bağımsız bir ekonomik diplomasi merkezi haline getirdiğini belirtti.
Özgencil, “Amacımız, önümüzdeki yıllarda 100’e yakın ülkenin katıldığı, haftalık formatta sürecek küresel bir fikir ve iş birliği merkezi yaratmak. Boğaziçi Zirvesi artık Türkiye’nin dünyaya açılan vitrini haline geldi.” ifadelerini kullandı.