Yılmaz, konut satışlarında son 5 yılın en iyi ilk yarı performansının görüldüğünü belirterek, özellikle 1. el konut satışlarının ve kredili satışların artması gerektiğini vurguladı.
Son 5 Yılın En Yüksek İlk 6 Aylık Satışı Gerçekleşti
Türkiye genelinde Haziran 2025 itibarıyla konut satışları, bir önceki yılın aynı ayına göre %35,8 oranında artarak 107.723 adede ulaştı. 1. el konut satışları ise geçen yılın aynı ayına göre %32’lik artışla 33.569 adet oldu. Böylece 1. el satışların toplam satışlar içindeki payı %31,2 seviyesinde gerçekleşti.
2025’in ilk yarısı genelinde bakıldığında ise toplam konut satışı 691.893 olarak kaydedildi. Bu rakam, son 5 yılın en iyi ilk 6 aylık satış performansı oldu. Geçtiğimiz yıl 1 milyon 478 bin konut satıldığını hatırlatan Ziya Yılmaz, enflasyondaki gerileme ve faiz oranlarındaki iyileşme ile bu yıl toplam satışların 1,5 milyonun üzerine çıkabileceğini öngördü.
1. El ve Kredili Satışların Payı Düşüşte
Ziya Yılmaz, satışlardaki genel artışa rağmen 1. el ve kredili satışların toplam içindeki payının geçmiş yıllara göre düşük kaldığına dikkat çekti. 2016-2020 yılları arasında ilk 6 ayda 1. el konut satışlarının ortalaması %45 seviyesindeyken, son 5 yılda bu oran %30’a kadar geriledi. Benzer şekilde, 2016-2020 arasında kredili satışların ortalaması %31 iken, son 5 yılda bu oran yaklaşık yarıya düşerek %17’lere kadar indi.
“Konut Finansmanındaki Kısıtlar Kaldırılmalı”
KONUTDER Başkanı Ziya Yılmaz, konut arzının artırılması ve konut kredisi erişiminin iyileştirilmesinin zorunlu hale geldiğini belirterek şu açıklamalarda bulundu: “Konut arzı ve kredi olanaklarını iyileştirmedikçe konut ve kira fiyatlarının kontrolü de güçleşiyor. Bu noktada Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek’in ‘Konuttaki arz açığını kapatmadan, fiyatlar istenilen noktaya gelmez. Çünkü arz açığı var. Dar gelirli kesimin ev sahibi olabilmesi için gerekirse uzun vadelerle konut sahibi olması sağlanmalı’ açıklamalarını oldukça olumlu buluyoruz.”
Yılmaz, konut kredilerinde yaşanan kısıtlamaların özellikle ilk defa ev sahibi olacak vatandaşlar açısından ciddi bir engel oluşturduğunu belirterek, şu ifadeleri kullandı: “KONUTDER olarak bu noktada, BDDK'nın kredi kısıtlarının kaldırılmasıyla birlikte ilk etapta kredili ve 1. el konut satışlarının daha iyi bir noktaya geleceğini düşünüyoruz. Sadece satışların artması değil, sağlıklı bir piyasa yapısının oluşması için finansman olanakları kritik öneme sahip.”
Uygun Arsa, Kalıcı Çözüm
Ziya Yılmaz ayrıca konut üretiminde sürdürülebilirliğin sağlanması adına sadece kredi olanaklarının değil, aynı zamanda uygun fiyatlı ve nitelikli arsa temininin de desteklenmesi gerektiğini vurguladı. Konut üreticilerinin önündeki en büyük engellerden birinin arsa maliyetleri olduğunu belirten Yılmaz, arsa üretiminin kamusal planlama ile hızlandırılmasının sektöre nefes aldıracağını ifade etti.
Kredili ve 1. El Satışlarda Atılım Bekleniyor
KONUTDER Başkanı Ziya Yılmaz, genel satış rakamlarının umut verici olduğunu ancak piyasanın sağlıklı gelişimi için kredili ve 1. el satışların teşvik edilmesinin şart olduğunu belirtti. Hem konut finansman politikalarında esneklik hem de arsa üretiminde etkin planlama ile konut sektörünün yeniden canlanacağını ve fiyatların dengelenebileceğini ifade etti.
Uygun Arsa Geliştirilmesi: Konut maliyetlerini düşürmenin anahtarı
Satışların yanı sıra konut arzını artırmaya yönelik arsa maliyetlerini aşağıya çekecek uygulamaların da hızla devreye alınması lazım. Geçtiğimiz aylarda kamuoyu ile paylaştığımız uygun arsa modeli de bu noktada çok önemli katkı sağlayacaktır. Arsa maliyetinin en yüksek olduğu ülkelerden birisiyiz. Arsanın inşaat içindeki maliyeti ülkemizde %50 ortalamalarında, oysa Avrupa ve Amerika'da en değerli lokasyonlarda bile arsa maliyetleri %20'ler seviyesinde. Bu durum özellikle İstanbul gibi büyük şehirlerde konutun erişilebilirliğini doğrudan olumsuz etkiliyor.
Konut ihtiyacının ve arz eksikliğinin fazla olduğu bölgelerde kamunun üreteceği arsaların; toplam geliştirme maliyeti içindeki payı yerine ve bölgesine göre yüzde 10 ila 2 0'yi geçmeyecek şekilde geliştirilebilir. Bu da beraberinde toplumun birçok kesimini de konut sahibi yapabiliriz. Bu sayede hem konuta erişimin zorlukları ortadan kalkar hem de enflasyonla mücadelede de ciddi kazanımlar elde edilir.