Paslanmaz çelikte kritik öneme sahip anti-damping soruşturması sona yaklaşırken, Türkiye ekonomisinin stratejik sektörleri alarm verdi. Türkiye’nin ihracat, üretim ve istihdamında önemli paya sahip paslanmaz çelik kullanıcı sektörler, Ticaret Bakanlığı’nın yürüttüğü süreçte nihai karara doğru gidilirken tek ses oldu: “Karar Türkiye’nin lehine olmalı.”
Sektör örgütleri, Posco Assan’ın başvurusu ile başlayan soruşturmanın yerli üreticinin aleyhine sonuçlanması hâlinde, Türkiye’de enflasyondan istihdama uzanan geniş çaplı bir ekonomik hasarın ortaya çıkacağı uyarısında bulundu. Dernekler ve federasyonlar, ek verginin devreye girmesi durumunda 300 bine yakın kişinin işini kaybedebileceğini, 1,5 milyar dolarlık ihracat daralması yaşanabileceğini ve mamulde yüzde 50’ye yaklaşan fiyat artışlarının kaçınılmaz olacağını belirtiyor.
“Bir buçuk yıldır birlikte mücadele ediyoruz”
GEEM Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Çığır Şahin, mikrofonlarımıza yaptığı kapsamlı değerlendirmede sektörün ortak duruşunu şu sözlerle anlattı: “Antidamping soruşturmasıyla ilgili olarak burada çok geniş bir konsorsiyum oluşturduk. Tüm derneklerimiz ve federasyonumuz uzun süredir ortak hareket ediyor. Yaklaşık bir buçuk yıldır birlikte basın açıklamaları yapıyor, gerekli kamu ziyaretlerini gerçekleştiriyor ve süreci en üst seviyede izah ediyoruz.” Şahin, mevcut %12 anti-damping vergisine ek olarak talep edilen ikinci %12’lik yükün Türkiye için ağır sonuçlar doğuracağını belirterek şu ifadeleri kullandı: “Hâlihazırda uygulanan %12’nin üzerine talep edilen ek %12’nin ekonomide çok ciddi hasarlar oluşturacağına dair görüşlerimizi hem kamuoyuyla hem de hükümetimizle paylaştık; paylaşmaya da devam ediyoruz. Adil bir karar beklentimiz var.”
“Ekonomi yönetimi tüm hassasiyetiyle süreci takip ediyor”
Ekonomi yönetimiyle yürütülen temaslara ilişkin sorumuzu yanıtlayan Ahmet Çığır Şahin, özellikle Ticaret Bakanlığı’nın hassasiyetine dikkat çekerek şu değerlendirmeyi yaptı: “Öncelikle ekonomi yönetimine de teşekkür etmek isteriz. Gerçekten çok adil ve dikkatli bir şekilde dinliyor, her görüşmede notlar alıyorlar. Farkında olunan ya da olunmayan tüm noktaları tek tek araştırıyorlar. Çünkü bu sürecin yalnızca Türkiye açısından değil, Dünya Ticaret Örgütü çerçevesinde de adil bir şekilde yürütülmesi gerekiyor.” Soruşturmanın uluslararası dengelere uygun yürütüldüğünün altını çizen Şahin, kriterlerin önemine de vurgu yaptı: “Belirli kriterler var ve bu kriterlerin hem Ticaret Bakanlığımız tarafından karşılanması hem de gerektiğinde karşı tarafın soruşturma veya dava açması durumunda WTO nezdinde gerekli cevapların verilebilmesi önemli. Bakanlığımız bu konuda tüm hassasiyeti gösteriyor.” Şahin, sektörün beklentisini ise net sözlerle ifade etti: “Bizim kanaatimiz, ülkemizin, üreticimizin, perakendecimizin ve tüketicimizin lehine bir karar çıkacağı yönünde."
“Karar olumsuz olursa istihdam kaybı kaçınılmaz”
Anti-damping soruşturmasının sektör açısından olumsuz sonuçlanması hâlinde ortaya çıkacak tabloyu değerlendiren Şahin, “çok ciddi bir istihdam riskine” dikkat çekti: “Her şeyden önce çok ciddi bir istihdam kaybı söz konusu olur. Bugün konfeksiyon ve tekstil sektöründe yaşanan kayıplara benzer bir tabloyla karşı karşıya kalabiliriz.” Yeni yılın yaklaşırken fiyat etkisinin daha yıkıcı olacağını dile getiren Şahin, çarpıcı bir maliyet hesabı da paylaştı: “Öncelikle bizi, yılbaşının getireceği fiyat artışlarını da düşündüğümüzde, hâlihazırdaki durum itibariyle mamule yaklaşık %20’lik bir zam bekliyor. Buna ek olarak enflasyon, işçilik ve hammadde maliyetlerinin yılbaşından itibaren artacağı öngörüldüğünde tüketiciye ve perakendeciye yansıyacak toplam fiyat artışı %50’yi aşacaktır.”
Paslanmaz çelik kullanımının gündelik yaşamla doğrudan ilişkili olduğuna dikkat çeken Şahin, "Paslanmaz çelik ürünleri dediğimizde ev ve yaşam eşyaları kategorisinde tencere, tava, çatal, bıçak, kaşık; bunun yanı sıra küçük elektrikli ev aletleri, gastronomi ve Horeca sektöründe kullanılan pek çok paslanmaz çelik ürün bu risk altındadır. Bu tehdit gerçekten çok ciddi bir tehdittir. Hem istihdam açısından endişeliyiz, hem de perakende tarafında ciddi bir daralma ve kapanma riski görüyoruz. Tekrar altını çizmek isterim ki, ülke aleyhine verilecek böyle bir karar çok ağır ve ciddi kayıplara yol açacaktır." ifadelerini kullandı.