Çelik İhracatçıları Birliği (ÇİB), Türkiye ile Bosna Hersek arasındaki ticaret hacmini artırmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek amacıyla 17-19 Kasım 2025 tarihleri arasında Saraybosna’da Bosna Hersek Sektörel Ticaret Heyeti’ni organize etti. Heyete 28 Türk firmasından 42 temsilci katılırken, ÇİB Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Aslan da başkanlık yaptı.
Tek fabrika kapandı, ihracatta yeni fırsat doğdu
Heyetin temaslarını değerlendiren Aslan, son yıllarda Türkiye’den Bosna Hersek’e yapılan çelik ihracatında kayda değer bir artış olduğunu belirtti. 2023’te 80 milyon dolar olan ihracatın geçtiğimiz yıl 118 milyon dolara yükseldiğini ve Türkiye’nin Bosna için en büyük üçüncü ihracatçı konumuna geldiğini ifade etti. Aslan, “Bosna Hersek’te Arcelor Mittal tarafından işletilen tek entegre çelik fabrikası kapandı ve yerli bir firmaya satıldı. Fabrikanın tekrar üretime geçmesi yaklaşık 1,5 yıl sürecek. Bu durum, Türk çelik sektörü için büyük bir ihracat fırsatı yaratıyor. Bu yılı 170 bin ton ve 150 milyon dolar ihracatla tamamlamayı öngörüyoruz. Gelecek yıl ise 300 bin ton ve 300 milyon dolar seviyelerini yakalayabileceğimizi öngörüyoruz.” dedi.
Bosna’daki çeliğin ağırlıklı olarak inşaat ve altyapı projelerinde kullanıldığını vurgulayan Aslan, “Ülkede birçok Türk inşaat firması aktif. Otoyol ve hızlı tren projeleri gibi çeşitli alanlarda yer alıyorlar. Hem bu projeler hem de Bosna’nın artan çelik ihtiyacı, Türkiye için önemli fırsatlar sunuyor. Bosna’nın altyapısı ve üstyapısı Türk çeliğiyle gelişecek.” ifadelerini kullandı.
Bölgesel pazar fırsatları
Bosna’ya gönderilen Türk çeliğinin bölgedeki diğer ülkelere de ulaştığını aktaran Aslan, özellikle Sırbistan’ın bu açıdan önemli bir pazar haline geldiğini belirtti. Türkiye’den Sırbistan’a doğrudan çelik satışı yapılamadığını, ancak Bosna üzerinden gönderilen ürünlerin iki ülke arasındaki serbest ticaret anlaşması sayesinde Sırbistan’a ulaştığını söyledi.
Aslan, bu yıl Arnavutluk, Sırbistan, Hırvatistan ve Kosova’ya da ticaret heyetleri düzenlediklerini ve bölgedeki paylarını artırmayı hedeflediklerini ifade etti. Bu temaslar sonucunda Romanya’nın en fazla ihracat yaptıkları ülke haline geldiğini ve 2026’da İtalya, İspanya ve Hollanda başta olmak üzere Avrupa’daki pazar paylarını büyütmeyi planladıklarını açıkladı.
Suriye ve Afrika pazarındaki zorluklar
Suriye’deki durumu da değerlendiren Aslan, bölgede bir yeniden yapılanma olsa da henüz ciddi bir hızlanma gözlenmediğine dikkat çekti. “Suriye’de en büyük sıkıntımız malın İran’dan gelmesi. İran’dan Türkiye’ye, oradan serbest bölgeye ve nihayetinde Suriye’ye ulaşıyor. Bunun önünü kesemiyoruz.” dedi.
Türk müteahhitlerin dünya çapında güçlü bir konumda olmasına rağmen, Türk çeliğinin her zaman hedef pazarlara ulaşamadığını ifade eden Aslan, “Müteahhitlerimiz Türk Eximbank’ı kullanıyorsa ürünlerimiz tercih ediliyor. Kullanmadıkları durumlarda ise çelik, yerel tedarikçilerden temin ediliyor. Afrika gibi büyük pazarlarda Çin ve Hindistan hâkim ve rekabet oldukça zor.” yorumunu yaptı.
İşçilik maliyetleri sektörü zorluyor
Aslan, sektördeki en büyük sorunun işçilik maliyetleri olduğunu vurgulayarak, “Türkiye’de işçilik maliyetleri oldukça yüksek. Bunun sebepleri arasında pandemi etkisi ve Türk lirasının döviz karşısında değerlenmesi var. Çeliğin temel girdilerinden biri olan elektrikte Avrupa fiyatlarının altında olsak da işçilik maliyetleri neredeyse Avrupa ile eşdeğer. Bu durum sektörü ciddi şekilde zorluyor.” dedi.
İhracat hedefi 18 milyon ton
İç piyasadaki son durumu da değerlendiren Aslan, kış sezonu nedeniyle mevsimsel bir yavaşlamanın başladığını belirtti. Yaz aylarında deprem bölgelerinde yapılan konut inşaatları sebebiyle özellikle İskenderun üzerinden piyasaya yoğun ürün gittiğini aktardı. İhracat tarafında ise 16,7 milyon ton seviyesine ulaşıldığını ve yıl sonunda tonajın 18 milyon, ihracat değerinin ise 15,5 milyar dolar civarında olacağını öngördü.