EĞİTİM

TÜRKONFED: Eğitim Süresini Kısaltmak Kalkınma Hedefleriyle Çelişir

Türk İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED), zorunlu lise eğitiminin süresinin kısaltılmasına dair gündeme gelen öneriler hakkında kamuoyuna bir açıklama yaptı.

Abone Ol

Türkiye'nin kalkınma hedefleriyle çelişen bu yaklaşımın, uzun vadeli ekonomik ve toplumsal gelişime zarar vereceği uyarısında bulunuldu. Konfederasyon, tartışmaların odağının eğitim süresi değil, eğitim sisteminin niteliği ve kapsayıcılığı olması gerektiğini vurguladı.

Türkiye genelinde 100 binden fazla şirketi temsil eden ve iş dünyasının en büyük bağımsız yapılarından biri olan TÜRKONFED, dört yıllık lise eğitiminin, iş gücü piyasasının talepleri doğrultusunda kısaltılması fikrine karşı çıktı. Açıklamada, “Nitelikli iş gücüne duyulan ihtiyaç her geçen gün artıyor. Bu yalnızca mesleki bilgiyle sınırlı değil; iletişim, analitik düşünme, uyum sağlama ve sorun çözme gibi yetkinlikleri de içeriyor” denildi.

TÜRKONFED’e göre, iş dünyası artık sadece teknik becerilere değil, aynı zamanda toplumsal duyarlılığı olan, güncel gelişmeleri takip edebilen ve sosyal sorumluluk bilinci taşıyan bireylere ihtiyaç duyuyor. Bu çerçevede, eğitimi kısaltma yaklaşımının kısa vadeli çözümler sunsa da, uzun vadede Türkiye'nin nitelikli insan kaynağına ulaşma hedefiyle örtüşmediği belirtildi. Açıklamada, “Eğitimin süresini kısaltmak değil, içeriğini güçlendirmek ve kapsayıcılığını artırmak Türkiye'nin önceliği olmalı” mesajı verildi.

Bu profili yetiştirecek güçlü ve kapsayıcı bir eğitim sistemi, Türkiye’nin kalkınma hedefleri açısından stratejik önem taşıyor. Çünkü eğitim, bireyleri iş hayatına hazırlamakla sınırlı bir süreç değildir. Aynı zamanda sosyal hareketliliği mümkün kılan, bireylerin yaşam fırsatlarını artıran ve eşitliği destekleyen temel bir araçtır. Bu nedenle eğitimin süresi ve niteliği birlikte değerlendirilmelidir. Özellikle imkânları sınırlı kesimlerden gelen çocukların hayata eşit koşullarda katılabilmesi ancak uzun soluklu ve nitelikli bir eğitim süreciyle mümkündür. Zorunlu eğitimi kısaltmak, bu eşitlik zeminini zayıflatır.

Gündemde yer alan, zorunlu eğitimin süresini kısaltma yönündeki öneriler, kısa vadeli iş gücü ihtiyaçlarını önceleyen bir yaklaşıma dayanmaktadır. Ancak unutulmamalıdır ki kısaltılacak her eğitim yılı, uzun vadede ülkemizin katma değerli üretiminden, inovasyon kapasitesinden, toplumsal refahından kayıp anlamına gelir ve nihayetinde nitelikli insan kaynağı yapımızı zayıflatır.

Bu risk, demografik verilerle daha da belirginleşmektedir. Türkiye’de nüfus artış hızı son on yılda yüzde 1’lik dramatik düşüş ile birlikte yüzde 0,34’e gerilemiştir. Nüfus artış hızı düştükçe demografik fırsat penceresi kapanmakta, iyi eğitilmiş iş gücünün önemi daha da artmaktadır. Bu nedenle eğitim sisteminde ihtiyaç duyulan reform, sürenin kısaltılması değil; eğitimin içeriğinin çağın gerekliliklerine uygun şekilde yeniden yapılandırılmasıdır. Müfredatın beceri temelli hale getirilmesi, öğrencilerin ilgi ve yeteneklerine göre yönlendirilmesi ve mesleki eğitimin niteliğinin artırılması hem bireysel gelişimi hem de ekonomik verimliliği destekleyecek temel adımlardır.

Eğitim, toplumsal yapının bütününü doğrudan etkileyen bir konudur. Bu nedenle alınacak her karar, toplumsal faydayı ve uzun vadeli kalkınma hedeflerini gözetmelidir. Biz TÜRKONFED olarak, zorunlu eğitimden de mesleki eğitimden de vazgeçilmemesi gerektiğine inanıyoruz. Konuya ilişkin görüş ve önerilerimizi paylaşmak üzere Milli Eğitim Bakanı Sayın Yusuf Tekin’den resmi bir randevu talebinde bulunduğumuzu da kamuoyuna duyururuz.