Dünya hazır giyim ticaretinden alınan pay, 35 yıl sonra ilk kez %3’ün, en büyük pazar olan Avrupa Birliği’nden alınan pay ise 30 yıl aradan sonra %5’in altına geriledi. TGSD Başkanı Toygar Narbay, “Bu yılın ilk yarısında dünya hazır giyim ticareti büyürken ihracatı gerileyen tek ülke Türkiye oldu. İçeride üretim yapmak ithalat yapmaktan pahalı hale geldi, istihdamdaki erime hız kesmeden devam ediyor, şirketlerin öz sermayeleri de tükenme noktasına geldi. Taleplerimiz karşılanmazsa üretim ve yatırımlar daha uygun koşulların olduğu ülkelere kayacak. Bu süreçte kaybeden maalesef Türkiye olacak” diye konuştu.
Türk hazır giyim endüstrisi, yıllardır güçlü bir konumda yer aldığı küresel ticarette son dönemde ciddi bir zemin kaybı yaşıyor. Öyle ki 2025’in ilk yarısında dünya ticareti büyürken, ihracatı küçülen tek ülke Türkiye oldu. Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD), Ekim ayında gerçekleşecek olan 18. İstanbul Hazır Giyim Konferansı öncesinde düzenlediği basın toplantısında sektörün kırılma noktasına geldiğini ortaya koyan verileri paylaştı. Toplantıya TGSD Başkanları Toygar Narbay ve Dr. Ümit Özüren’in yanı sıra TGSD Ekonomi Danışmanı Dr. Can Fuat Gürlesel katıldı.
Narbay: “Yüksek faiz ve baskılanan kur, rekabet gücümüzü eritti”
Narbay, dünya hazır giyim ihracatının 2023’teki sert düşüşten sonra toparlanmaya başladığını ancak Türkiye’nin tersine bir süreç yaşadığını hatırlatarak şunları söyledi: “Enflasyonla mücadele için uygulanan yüksek faiz ve düşük kur politikası maliyetlerimizi katladı, rekabetçiliğimizi yok etti. Buna savaş bölgelerindeki kayıplarımız da eklenince ihracatımız düşüşe geçti. 2025’in ilk yarısında dünya hazır giyim ihracatı %6 artarken, Bangladeş ve Vietnam gibi rakipler %10’un üzerinde büyüdü, biz ise %6,5 küçüldük. Hatta ihracatı gerileyen tek ülke olduk. 1990’da %3’ün üzerine çıkan dünya ticaretindeki payımız, 35 yıl sonra %2,96’ya düştü. AB pazarındaki payımız ise %4,65’e indi. Aynı zamanda iç satışlar azaldı, ithalat ise %25 artarak üretim kapasitemizi zayıflattı.”
“Yıl sonunda 2 milyar dolar üretim kaybı ve 63 bin istihdam kaybı bekliyoruz”
Narbay, sektörün geleceğine dair şu değerlendirmeyi yaptı: “Bu yıl hazır giyim ihracatında 1 milyar dolarlık kayıp bekliyoruz ve yılı 16,9 milyar dolarla kapatacağız. Buna paralel ithalat da 1 milyar dolar artacak. Yani toplamda 2 milyar dolarlık üretim kaybı yaşanacak. TGSD modellemelerine göre her 1 milyar dolarlık kayıp, 31 bin 500 kişilik istihdam kaybı yaratıyor. İlk yarıda hazır giyimde 33 bin 724, tekstilde 22 bin 116 olmak üzere 55 bin 840 kişi işini kaybetti. Aynı dönemde 3.023 şirket kapandı. Yıl sonunda istihdamın 520 bin seviyelerine kadar düşmesini öngörüyoruz. 2022-2025 arasında üretim %21,8 daralırken istihdam kaybı bu oranın da üzerine çıktı. Bu, sadece üretimde değil, beyaz yaka tarafında da işten çıkarmaların arttığını gösteriyor.”
Narbay ayrıca, cari açığın kapatılmasına en fazla katkı sağlayan sektörlerden biri olan hazır giyimde net ihracat gelirlerinin 2022’de 18,1 milyar dolardan 2024’te 13,9 milyar dolara gerilediğini, bu yılın ilk yarısında ise 5,9 milyar dolarda kaldığını açıkladı.
“İki yıldır zararına üretim yapıyoruz”
Narbay, sektörün maliyet baskısı altında olduğunu belirterek şöyle devam etti: “2022-2025 arasında dolar bazlı maliyetlerimiz %25,8 arttı. Buna karşılık satış fiyatlarını yalnızca %9,6 artırabildik, istihdamı ise %28,3 azaltmak zorunda kaldık. Buna rağmen zarar büyüyor. 2022’de %10,5 kâr eden bir şirket, 2024’te %-5,1 zarar yazdı. Bu yıl için öngörümüz %-4,6. İki yıl üst üste zarar eden sektörümüz öz sermayesini kaybediyor. Rakiplerimiz %3,5 FAVÖK ile sermayesini koruyabilirken bizim %17,5 seviyesine ulaşmamız gerekiyor.”
“Katma değerli üretimle 16 dolar seviyesindeyiz”
Sektörün kilogram başına değerinin 16 dolara ulaştığını belirten Narbay, “Markalaşma ve teknik tekstil üretimine yönelmeden bu seviyenin üzerine çıkmamız zor. Geleneksel pazar ve ürün gamını korumak zorundayız çünkü ölçek için buna ihtiyacımız var” dedi.
“Üretim dışa kayabilir”
TGSD’nin Şubat ayında sunduğu 10 maddelik çözüm önerilerine rağmen sonuç alınamadığını söyleyen Narbay, şunları ekledi: “Sektör artık üretim ve rekabet şartlarının daha uygun olduğu ülkelere yatırım seçeneğini ciddi şekilde değerlendiriyor. Türkiye’de küçülerek yurt dışı yatırımları artırma ya da üretimi tamamen taşıma gündemde. Böyle devam ederse Türkiye kaybedecek.”
Dr. Ümit Özüren: “Strateji belgesi ve UFUK 2040 planı yolda”
TGSD Başkanı Dr. Ümit Özüren ise, sektörün geleceğini şekillendirecek stratejik belgeler üzerinde çalıştıklarını açıkladı: “Hazırladığımız Türk Hazır Giyim Sektörü Strateji Belgesi’ni bu yılın son çeyreğinde, UFUK 2040 Stratejik Planı’nı ise 2026’nın ilk çeyreğinde yayımlayacağız. Ekim’de yapılacak konferansta ‘Yeni Düzenin Pusulası’ temasını ele alacağız. Bu pusula, yeni düzen, uzak pazarlar, inovasyon ve markalaşma rotalarını gösteriyor. İlk gün paneller, ikinci gün B2B görüşmelerle 1.500’ün üzerinde iş birliği toplantısı yapılacak. Zorluklara rağmen sektörü geleceğe taşımak için yol gösterici olmaya devam edeceğiz.”
TGSD’nin öne çıkan talepleri
Hazır giyim sektörünün ayakta kalabilmesi için döviz kuru politikalarının gözden geçirilmesi, işletme sermayesinin desteklenmesi, Eximbank kredilerinin artırılması, ölçek büyütmeye yönelik teşviklerin devreye alınması, kadın istihdamını artıracak kreş yatırımlarının yapılması ve EYT sonrası kaybedilen iş gücünün geri kazanılması gerektiği vurgulandı. Ayrıca kısa çalışma ödeneğinin yeniden uygulanması ve hammadde ithalat vergilerinin kaldırılması gerektiği belirtildi.