ŞİRKET HABERLERİ

EY-Parthenon’dan İşletme Sermayesi İçgörüleri

EY-Parthenon 2025 Özel Sermaye İşletme Raporu Açıklandı. Değer ve dayanıklılık için nakit disiplini nasıl sağlanabilir?

Abone Ol

EY-Parthenon (EYP) tarafından yayımlanan 2025 Özel Sermaye İşletme Raporu, likidite ve işletme sermayesi yönetiminin özel sermaye yatırımlarında kritik bir değer unsuru olarak öne çıktığını ortaya koyuyor. Rapora göre, birçok fon sıkışmış nakit kaynaklarını harekete geçiremiyor ve bu durum özel sermaye yöneticilerini öngörülemeyen risklere daha açık hale getiriyor. EYP’nin araştırması, dalgalı piyasa koşullarında işletme sermayesi stratejilerini devreye sokan özel sermaye şirketlerinin maliyetleri azaltabileceğini ve operasyonel verimliliği artırabileceğini gösteriyor.

Ernst & Young (EY) çatısı altında strateji ve kurumsal finansman alanında faaliyet gösteren EY-Parthenon, özel sermaye sektörüne sunduğu raporda portföy şirketlerinin bilanço yönetimiyle nasıl değer yaratabileceğine dair kapsamlı içgörüler paylaşıyor. Araştırma, işletme sermayesi ve likidite stratejilerinin, özel sermaye (PE) yatırım döngüsünün her aşamasında merkezi bir rol üstlendiğini ortaya koyuyor.

Bugünün özel sermaye piyasalarında, durum tespiti sürecinde bilanço üzerinden değer yaratma fırsatlarını tespit etmek, elde tutma döneminde katma değer sağlamak ve çıkış aşamasında portföy şirketinin değerini artırmak her zamankinden daha önemli hale geliyor. Araştırmaya katılan özel sermaye liderlerinin %24’ü işlemlerde öngörülmeyen risklerle karşılaştıklarını ifade ederken, fonların %73’ü temel taahhütlerde işletme sermayesi iyileştirmelerine ihtiyaç duyulduğunu vurguluyor. Rapor, özel sermayenin uzun vadeli ve sürdürülebilir değer yaratımı için kullanılmayan likidite fırsatlarını değerlendirme potansiyelini hatırlatıyor.

EY-Parthenon’un verilerine göre portföy şirketleri, yalnızca birkaç haftalık operasyonel analiz ile gelirlerinin %5’ine denk gelen sıkışmış nakdi 6 ila 9 ay içinde serbest bırakabiliyor. Bu bulgu, genel ortakların (GP) %70’inin likidite ve işletme sermayesi yönetimini en büyük fırsat alanı olarak görmesini açıklıyor. Ancak önceliklerin çakışması ve kaynak eksiklikleri nedeniyle bu potansiyel her zaman değerlendirilemiyor. Araştırma, bilançolarda hâlâ ciddi miktarda sıkışmış sermaye bulunduğunu ve bunun doğru operasyonel uygulamalarla serbest bırakılabileceğini gösteriyor.

Rapor ayrıca, nakit ve likidite yönetiminde keşfedilmemiş fırsatları ortaya çıkarmak için şu üç temel sorunun ele alınması gerektiğini vurguluyor:

  • PE şirketleri, günümüz piyasalarında nakit disiplinini ve kontrolünü nasıl sağlayabilir?

  • Fazla işletme sermayesi nasıl tespit edilir ve verimli şekilde kullanılabilir?

  • Finans fonksiyonu, yalnızca nakit tahminlerini güçlendirmek için değil, aynı zamanda karmaşık riskleri yönetmek için nasıl daha etkin kullanılabilir?

EY-Parthenon Türkiye Başkanı Özge Gürsoy rapora ilişkin değerlendirmesinde şunları söyledi:

“Bilanço yönetimi, özel sermaye yatırımlarında artık doğrudan değer yaratımının merkezinde yer alıyor. Portföy şirketlerinin nakit potansiyelini ortaya çıkarmak, yatırımcılar için kısa vadede likidite, uzun vadede ise büyüme açısından stratejik avantaj sağlıyor. Bu yaklaşım, PE fonlarının daha çevik, dirençli ve değer odaklı portföyler oluşturmasına imkan tanıyor. Nakit dönüşümünün yanında borç ve alacakların doğru yönetimi ile finans ekiplerinin doğru teknoloji ve araçlarla desteklenmesi de kritik unsurlar arasında. EY olarak, işletme sermayesi ve likidite stratejilerini yalnızca finansal verimlilik için değil, aynı zamanda yatırım döngüsünün her aşamasında rekabet avantajı sunan bir kaldıraç olarak değerlendiriyoruz. 2025’te daha güçlü konumlanan PE piyasasında, durum tespiti, süreç yönetimi ve çıkış hazırlığı aşamalarında işletme sermayesi değerine odaklanarak müşterilerimize uçtan uca destek sunuyoruz. Bu çalışmamızla, geleceğe daha başarılı adımlar atmak isteyen işletmeler için yol gösterici bir harita ortaya koyuyoruz.”