EKONOMİ

Enflasyon verisi sürpriz yaptı, gözler TCMB faiz kararında

TÜİK verilerine göre aylık enflasyon %1,37 ile beklentilerin oldukça altında gerçekleşirken, yıllık enflasyon son dönemin en düşük seviyesini gördü.

Abone Ol

Haziran ayında açıklanan enflasyon verileri, piyasalar üzerinde beklenmedik bir rahatlama etkisi yarattı. Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) verilerine göre aylık enflasyon %1,37 ile beklentilerin oldukça altında gerçekleşirken, yıllık enflasyon %35,05'e gerileyerek son dönemin en düşük seviyesini gördü. Bu gelişme, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) 24 Temmuz’daki Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı öncesinde faiz indirim beklentilerini yeniden gündeme taşıdı.

Haziran ayı enflasyonuna ilişkin piyasa tahminleri, TCMB Piyasa Katılımcıları Anketi’nde %1,61, Finansal Kurumlar Birliği’nde %2,19, AA Finans’ta ise %1,53 seviyesindeydi. Ancak açıklanan %1,37’lik oran, bu beklentilerin tamamını geride bıraktı. Uzmanlar, bu sürpriz verinin dezenflasyon sürecinin başladığına dair güçlü bir sinyal olduğunu ve TCMB’ye para politikasında manevra alanı açtığını belirtiyor.

FAİZLERDE DÜŞÜŞ SİNYALİ: GÖZLER 24 TEMMUZ’DAKİ KRİTİK TOPLANTIDA
TCMB, Mart ayında politika faizini %46’ya yükselterek enflasyonla mücadelede kararlılığını göstermiş, haziran ayındaki toplantısında ise politika faizini sabit tutmuştu. Temmuz ayındaki PPK toplantısı bu açıdan kritik bir dönemeç olarak görülüyor. Piyasada 250 baz puanlık bir faiz indirimi olasılığı ağırlık kazanırken, faiz indirimlerinin yıl sonuna kadar kademeli olarak devam edebileceği beklentisi oluştu.

MORGAN STANLEY: “250 BAZ PUANLIK İNDİRİM MASADA”
Uluslararası yatırım bankası Morgan Stanley, Türkiye'deki son gelişmelerin ardından yayımladığı raporunda, Merkez Bankası’nın temmuz toplantısında 250 baz puanlık faiz indirimi yapabileceğini duyurdu. Morgan Stanley ayrıca yıl sonuna kadar toplamda 1000 baz puanlık indirim beklentisiyle politika faizinin %36’ya kadar çekilebileceğini öngördü. Banka, bu sürecin yabancı yatırımcı güvenini güçlendireceğini de raporladı.

MEVDUAT VE KREDİ FAİZLERİNDE DALGALANMA BAŞLADI
Piyasadaki faiz indirimi beklentisi, bankacılık sektöründe de yansımalarını gösteriyor. Şu anda ortalama mevduat faizleri %50 civarında seyrederken, bazı bankalarda birkaç puanlık gevşemeler dikkat çekiyor.

Konut kredilerinde faiz oranları %3'ün üzerinde kalmaya devam ederken; özel bankalarda bu oran %2,95 ile %2,98 arasında değişiyor. Taşıt kredileri %3,45 - %4,00 aralığında; ihtiyaç kredileri ise %3,19 - %4,00 bandında seyrediyor.

Ekonomistler, olası bir faiz indiriminin mevduat ve kredi faizlerine de etki edeceğini, ancak bu etkinin zamana yayılarak kademeli gerçekleşeceğini belirtiyor. Uzmanlara göre 250 baz puanlık bir indirim durumunda, mevduat faizleri %47 seviyelerine gerileyebilir; kredi faizleri ise %3 bandının altını görebilir.

EKONOMİSTLER: “YAVAŞ AMA ETKİLİ BİR DENGELEME SÜRECİ YAŞANABİLİR”
Piyasa analistleri, faiz indiriminin ilk etkisinin tüketici kredileri tarafında hissedileceğini, buna bağlı olarak kredi talebinde sınırlı bir artış yaşanabileceğini öngörüyor. Diğer yandan, tasarruf sahiplerinin reel getirilerini koruyabilmek adına yeni mevduat ürünlerine yönelmesi bekleniyor.

Uzmanlar, "TCMB’nin temkinli adımları, hem iç talebi dizginleyerek enflasyonla mücadeleyi sürdürecek hem de piyasaya güven verecek şekilde kurgulanmalı" değerlendirmesinde bulunuyor.

TEMMUZ KARARI, YILIN DÖNÜM NOKTASI OLABİLİR
24 Temmuz’da açıklanacak faiz kararı, sadece piyasa aktörlerini değil; kredi çekmeyi planlayan vatandaşları ve tasarruflarını korumak isteyen mevduat sahiplerini de yakından ilgilendiriyor.

Ekonomistler, bu toplantının Türkiye ekonomisinde yılın en kritik para politikası adımlarından biri olabileceğini vurguluyor. Kararın faiz indirimi yönünde olması durumunda hem hanehalkı hem reel sektör için yeni bir dönem başlayabilir.

SONUÇ: TEMMUZ AYI, EKONOMİDE YENİ DENGELERİN HABERCİSİ Mİ?
Haziran enflasyonunun yarattığı iyimser tablo, Türkiye ekonomisinde temmuzla birlikte daha esnek bir faiz politikası sürecini başlatabilir. Merkez Bankası’nın alacağı kararlar, önümüzdeki dönem kredi kullanımı, yatırım ortamı ve tasarruf eğilimlerinde belirleyici rol oynayacak. 24 Temmuz’un ardından faizlerin yönü netleşecek; ancak bugünden itibaren piyasada hareketlilik başladı bile.