RÖPORTAJLAR

Egemen Bağış: “AB süreci artık teknik değil, siyasi irade meselesidir”

Abone Ol

Dünya ekonomisi ve siyasetinin önde gelen isimleri, bu yıl 16’ncısı düzenlenen Boğaziçi Zirvesi kapsamında İstanbul’da bir araya geldi. Uluslararası İşbirliği Platformu (UİP) tarafından organize edilen zirve, 6–7 Kasım tarihleri arasında “Küresel Zorluklar: Yeni Gerçeklere Uyum” temasıyla gerçekleştiriliyor.

İki gün sürecek programda küresel ekonomideki dönüşüm, siyasi dengeler, teknolojik yenilikler ve sürdürülebilir kalkınma gibi başlıklar ele alınırken, Türkiye’nin Avrupa Birliği ile ilişkileri de öne çıkan konular arasında yer aldı.

Zirveye katılan Eski Türkiye Cumhuriyeti Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış, hem Türkiye-AB ilişkilerine dair değerlendirmelerde bulundu hem de Boğaziçi Zirvesi’nin uluslararası etkisine dikkat çekti.

“Zirve artık kendi ayakları üzerinde duran uluslararası bir platform”
Zirvenin danışma kurulu üyesi olan Egemen Bağış, Boğaziçi Zirvesi’nin uluslararası alandaki konumuna ilişkin şunları söyledi: “Uzun yıllardır danışma kurulu üyesi olduğum Boğaziçi Zirvesi’nin 16’ncısında yer almaktan büyük bir memnuniyet duydum. Bu yılki zirvenin, önceki yıllara kıyasla çok daha yoğun katılımlı, çok daha ilgi çekici konuların tartışıldığı ve artık kendi ayakları üzerinde duran uluslararası bir platform haline geldiğini görmek beni gerçekten gururlandırdı.”

Bağış, panelde “Yeni Dünya’da Türkiye’nin Yeri ve Avrupa Birliği” konusunu ele aldıklarını belirterek, “Türkiye’nin Avrupa Birliği serüveninin artık Guinness Rekorlar Kitabı’na girecek kadar uzun sürdüğünü bir kez daha vurguladık.” dedi.

“Artık Avrupa’nın Türkiye’ye daha çok ihtiyacı var”
Türkiye’nin AB üyeliği sürecine değinen Bağış, geçmişten bugüne değişen dengelere dikkat çekti:
“1958 yılından bu yana Avrupa Birliği’ne üye olmaya çalışan Türkiye, bugün geldiğimiz noktada artık Avrupa’dan çok daha fazla Avrupa’nın Türkiye’ye ihtiyaç duyduğu bir dönemde. Bu durum Avrupalı muhataplarımız tarafından da yavaş yavaş görülmeye başlandı.”

Bağış, Avrupa’nın Türkiye’ye yönelik yaklaşımını yeniden değerlendirmesi gerektiğini vurgulayarak, “Artık teknik prosedürlere takılmadan, siyasi bir irade göstererek Türkiye’nin önünü açmaları ve bu süreci karşılıklı ihtiyaçlar temelinde yeniden değerlendirmeleri gerekiyor.” ifadelerini kullandı.

“Türkiye reformlarını kendi iradesiyle sürdürüyor”
Türkiye’nin Avrupa Birliği sürecinde kararlılıkla yoluna devam ettiğini belirten Bağış, ülkenin reform sürecine dair şu değerlendirmede bulundu: “Türkiye, 1958’den bu yana bu süreci kararlılıkla sürdürüyor. Reformlarını kendi iradesiyle hayata geçiriyor, vatandaşlarının yaşam standartlarını Avrupa seviyesinin üzerine taşımak için çalışıyor.”

Cumhuriyet vizyonuna da atıfta bulunan Bağış, “Zaten Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün hedef gösterdiği ‘muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkmak’ vizyonu da budur.” dedi.

“Türkiye birçok alanda Avrupa’yı geçti”

Bağış, Türkiye’nin son yıllarda kaydettiği gelişmeleri örneklerle anlatarak, ülkenin Avrupa ülkelerinin birçoğunu geride bıraktığını ifade etti: “Bugün sağlık sektöründe, telekomünikasyon altyapısında, savunma sanayinde Avrupa’daki pek çok ülkeden çok daha ileri bir noktadayız. Diğer alanlarda da hızlı bir ilerleme kaydediyoruz.”

Türkiye’nin artık sadece Avrupa standartlarını yakalayan değil, birçok açıdan onları aşan bir ülke haline geldiğini vurgulayan Bağış, “Dolayısıyla Türkiye artık yalnızca Avrupa standartlarını yakalayan değil, birçok açıdan onları aşan bir ülke konumuna gelmiştir.” ifadelerini kullandı.

“Türkiye, Avrupa’nın değerlerini fiilen yaşayan bir ülke”
Bağış, Türkiye’nin Avrupa vizyonunu hayata geçirdiğini belirterek, sözlerini şu cümleyle tamamladı:
“Kısacası, bugün Avrupa Birliği üyesi birçok ülkeyle kıyasladığımızda, Türkiye’nin çok daha ‘Avrupalı’ bir ülke olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.”

Bağış, "Türkiye artık Avrupa’ya entegre olmaya çalışan değil, Avrupa’nın geleceğini şekillendirebilecek bir aktör konumundadır.”