Ticaret Bakanlığı ev sahipliğinde, Afrika Birliği koordinasyonunda ve Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) organizasyonuyla düzenlenen 5. Türkiye-Afrika İş ve Ekonomi Forumu (TABEF), İstanbul Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen kapanış töreniyle sona erdi.
Forum kapsamında mikrofonlarımıza değerlendirmede bulunan Afrika İş Konseyi Başkanı Dr. Amany Asfour, Türkiye-Afrika iş birliğinin her iki taraf için de büyük fırsatlar barındırdığını vurguladı.
Dr. Asfour, Türkiye-Afrika İş Forumu’nun, Afrika ve Türk özel sektörü arasında kalıcı iş birlikleri için stratejik bir platform oluşturduğunu belirterek, forumun amacının “kazan-kazan” temelli ortaklıklar kurmak olduğunu söyledi. “Bu forum, Afrika ve Türkiye özel sektörü arasındaki iş birliği için bir köşe taşı niteliğinde. Amacımız, Afrika ve Türkiye’nin refahına katkı sağlayacak, aynı zamanda Afrikalı özel sektör temsilcilerini — özellikle KOBİ’leri, kadın ve genç girişimcileri — güçlendirecek bir ortaklık modeli geliştirmek.”
Dr. Asfour, Afrika ve Türkiye arasındaki ilişkilerde tarım, enerji, altyapı, tekstil, moda ve maden kaynaklarının geliştirilmesi gibi sektörlerin öne çıktığını ifade etti. Bu alanlarda teknoloji transferi, istihdam artışı ve sanayi bölgeleri ile ortak girişimlerin kurulması yönünde önemli adımlar atıldığını dile getirdi. “Afrika’nın sahip olduğu ham maddelere değer katmak, yerel sanayiyi güçlendirmek ve ‘Afrika’da Üretilmiştir’ markasını yaygınlaştırmak istiyoruz. Afrika’nın dünya mineral kaynaklarının yüzde 30’una, yenilenebilir enerji potansiyelinin yüzde 49’una ve tarıma elverişli arazilerin yüzde 60’ına sahip olduğunu unutmayalım. Bu potansiyeli, katma değeri yüksek ürünlere dönüştürmeyi hedefliyoruz.”
Afrika İş Konseyi Başkanı, kıtada ekonomik bölgeler ve inovasyon merkezleri kurarak üretim kapasitesini artırmak istediklerini belirtti: “Hedefimiz, kıtamızı hammadde ihraç eden bir yapıdan çıkarıp, sanayi ve üretim üssü haline getirmek. Artık ham madde değil, işlenmiş ürün ihraç eden bir Afrika görmek istiyoruz.”
Dr. Asfour, forum kapsamında birçok iş anlaşması, B2B görüşmesi ve iş birliği protokolü imzalandığını belirterek, bu gelişmelerin Afrika’nın 2063 Gündemi vizyonuna katkı sağlayacağını söyledi. “Türkiye ile Afrika arasında halihazırda önemli bir ticaret hacmi mevcut. Ancak biz sadece ticareti değil, Türk özel sektörünün Afrika’ya yatırım yapmasını da istiyoruz. Afrika Kıtasal Serbest Ticaret Alanı (AfCFTA) çerçevesinde, yatırım, sanayi ve üretimle birlikte kıta içinde 1,4 milyarlık tek bir pazara hitap eden ‘Made in Africa’ ürünleri üretmeyi hedefliyoruz.”
Dr. Asfour, Türkiye’nin teknoloji ve üretim alanındaki tecrübesinin Afrika için büyük bir fırsat olduğuna dikkat çekerek sözlerini şöyle tamamladı: “Türk özel sektörünün bilgi birikimi ve teknolojik gücüyle, ticareti yatırıma dönüştürerek sürdürülebilir ve kapsayıcı bir büyüme sağlayabiliriz. Bu iş birliği, hem Türkiye’nin hem de Afrika’nın ortak geleceğini şekillendirecek.”