İki şirket toplamda 16,6 milyar TL net kâr elde ederek, kendi rekorlarını bir kez daha geride bıraktı.
Türkiye Sigorta, geçen yılın aynı dönemine göre %42’lik artışla 9,33 milyar TL net kâr açıklarken; prim üretimini %44 yükselterek 72,7 milyar TL seviyesine taşıdı. Türkiye Hayat Emeklilik ise bireysel emeklilik sistemindeki fon büyüklüğünü %45 artırarak 352 milyar TL’ye, katılımcı sayısını ise 5 milyona ulaştırdı. Aynı dönemde kârlılığı %55 artış göstererek 7,22 milyar TL olarak kaydedildi.
Şirketlerin yılın ilk yarısındaki bu performansı, 2024’ten bu yana sürdürülen büyüme stratejilerinin ve doğru ürün odaklı yatırımların etkisini yansıtıyor.
Taha Çakmak: “Piyasa Beklentilerinin Üzerindeyiz”
Finansal başarının yanı sıra sigortacılığı toplumun her kesimi için erişilebilir kılmaya odaklandıklarını vurgulayan Türkiye Sigorta Genel Müdürü Taha Çakmak, şu değerlendirmede bulundu:
“2025’in ilk yarısında kendi rekorlarımızı aşarak hem prim üretiminde hem de net kârlılıkta piyasa beklentilerinin ötesine geçtik. Bu başarılı tabloyu, sağlık ve kasko gibi bireysel alanlardaki ürün çeşitliliğimiz, yangın sigortalarındaki stratejik hamlelerimiz ve güçlü sermaye yapımızla destekledik. Fiyatlama, risk yönetimi, müşteri odaklı hizmet anlayışı ve çoklu dağıtım kanallarını etkin kullanmamız sayesinde sektörde fark yaratıyoruz.”
Şirketler, 2025’in ikinci yarısında da büyüme ivmesini sürdürmeyi ve daha fazla bireye sigorta güvencesi sunmayı hedefliyor.
“Kasko ve sağlıkta dengeli büyüme ile farklılaşıyoruz”
Kasko ve sağlık branşlarında hem sigortalı sayısındaki artış hem de primlerdeki dengeli büyümeye ilişkin açıklamalarda bulunan Taha Çakmak şunları söyledi; “Bireysel sigortalarda birincil önceliğimiz vatandaşlarımızın sigortaya kolayca erişmesini sağlamak. Bu doğrultuda; fiyatlama çalışmalarımızda sigortalılarımızın davranışlarını modelliyor, güçlü ve etkin hasar yönetimiyle hem ölçek büyümesini sağlıyor hem de hedeflediğimiz teknik kârlılıklara ulaşıyoruz. Oto branşında beklentilerimiz ve teknik stratejimiz doğrultusunda prim üretimimiz geçen yılın aynı dönemine göre %29 artarak 14,4 milyar TL’ye ulaştı. Kasko prim üretimimiz de %55 artışla 7,6 milyar TL’ye yükseldi. 30 Haziran itibarıyla yaşayan kasko poliçe sayımız 1 milyona yaklaştı. Kaskoda fiyat rekabetini sürdürmemize rağmen teknik kârlılığımızı koruyabilmeyi başardık. Sağlık branşında ise, sigortalılarımızın sağlık hizmetlerine erişimini kolaylaştırmak ve kaliteli sağlık hizmetlerinden daha geniş kitlelerin faydalanmasını sağlamak adına ürünlerimizi ve hizmet kalitemizi sürekli geliştiriyoruz. Bu branşta yılın ilk 6 ayında geçen yılın aynı dönemine göre %155 artışla 9,4 milyar TL prim üretimine ulaştık. Portföyümüzün en hızlı büyüyen branşı olan sağlıkta 1 milyon sigortalı sayısını aşarak, önemli bir kilometre taşını geride bıraktık. Sağlık tazminat süreçlerimizde dijitalleşmeyi operasyonlarımızın merkezine alıyoruz. Aynı zamanda, teminat limitlerimizi artırıp, alternatif anlaşmalı kurum ağlarımızı genişletip, risk kabul kriterlerimizi de güncelleyerek, ürünlerimizi daha da derinleştirdik.”
Şirketlerin aktüeryal disiplin kalitesinin her zamankinden daha fazla öne çıktığını belirten Çakmak; “Dezenflasyon sürecine girerken, şirketlerimizin aktüeryal disiplin kalitesinin her zamankinden daha fazla öne çıktığını görüyoruz. Teknik kârlılığımız bu çeyrekte de etkileyici bir seyir izledi. Dezenflasyon süreci, Türkiye Sigorta’nın fiyatlama ve etkin hasar yönetimi odağını daha da güçlendirecek ve teknik sonuçlarını desteklemesiyle birlikte önemli bir ayrışma unsuru olacaktır” dedi.
“Zor günde çiftçimizin yanındayız”
2025 yılının ilk yarısında etkin saha yönetimi ve başarılı kurumsal performansla bilanço yapısını güçlendirdiklerini ifade eden Türkiye Sigorta Genel Müdürü Taha Çakmak sözlerini; “Şirketlerimiz bu yılın ilk yarısında, kuruluşlarından bugüne kadarki başarılarını da aşarak, yeni rekorlara imza attı. Disiplinli hasar ve maliyet yönetimimiz sayesinde ilk yarı yılda bileşik rasyomuzu rakiplerimizden ayrıştırdık ve %97,5 seviyesinde kapattık. Hedefimiz yıl sonunda da aynı finansal kararlılıkla benzer teknik kârlılık seviyelerini koruyarak yılı tamamlayabilmek. Hasar tarafında ise ilk 6 ayda oto ve oto dışı, sağlık olmak üzere toplamda 20,9 milyar TL hasar ödemesi gerçekleştirdik. İlk 6 ayda kaskoda %58 hasar prim oranıyla 3,5 milyar TL, sağlıkta ise %90 hasar prim oranıyla 5,9 milyar TL hasar yükümlülüğü gerçekleşmiştir. Tarım segmentindeki don hasarları nedeniyle ödenen hasarlar %61 artarken, bu zor süreçte çiftçilerimizin yanında olmaya devam ettik. Büyük bir çoğunluğu zirai kaynaklı don olmak üzere tarım branşında toplamda 2,66 milyar TL’lik hasar ödemesi üstlendik” şeklinde sürdürdü.
“Hissedarlarımıza değer ve güven sunmayı sürdürüyoruz”
Piyasa değeri en yüksek sigorta şirketi olan Türkiye Sigorta, sermaye piyasalarındaki görünürlüğünü ve varlığını artırmaya da devam ediyor. Şirketin hisseleri, BIST Sürdürülebilirlik Endeksi ve BIST 50 yedek listesi gibi önemli endekslerin yanı sıra FTSE ve MSCI gibi birçok uluslararası endekste de yer alıyor. Türkiye Sigorta aynı zamanda, hayat dışı sigorta sektöründe BIST Temettü 25 Endeksi’nde yer alan tek şirket olma özelliği taşıyor.
Şirketin kayıtlı sermaye tavanını on kat artırarak 50 milyar TL’ye, ödenmiş sermayesini ise ikiye katlayarak 10 milyar TL’ye çıkardıklarına işaret eden Çakmak; “28 Ağustos’ta 2 milyar TL nakit kâr payı dağıtacağız. İstikrarlı olarak %50’nin üzerinde seyreden ortalama özkaynak kârlılığı ve düzenli yıllık kâr payı ödemelerimiz sayesinde hissedarlarımıza değer ve güven sunmayı sürdürüyoruz” dedi.
“Sadece fon büyüklüğümüzde değil, fon getirilerimizle de sektörde öncüyüz”
Türkiye Hayat Emeklilik’in performansıyla ilgili de değerlendirmede bulunan Taha Çakmak; “Bireysel Emeklilik ve Otomatik Katılım sistemlerinde sektörün toplam fon büyüklüğü 2025 yılının ilk yarısında %25,6 artışla 1 trilyon 535 milyar TL’yi aşarken; şirketimizin fon büyüklüğü %45 ile sektörün üzerinde bir büyüme kaydetti ve 352 milyar TL’yi aştı. Sadece yönettiğimiz fon büyüklüğünde değil; sunmuş olduğumuz getirilerle de sektörde öncü bir rol üstleniyoruz. Yılın ilk yarısında BES ve OKS olmak üzere tüm sektör genelinde ağırlıklı getiri %20,14 iken, biz katılımcılarımıza %23,22 getiri sunarak sektör lideri olduk” şeklinde konuştu.
“Fon yelpazemizi yeni temalarla genişletmeye devam ediyoruz”
Yatırım trendlerinin hızlı değişiminin şirketler için güçlü bir adaptasyon kabiliyeti ve yenilikçi yaklaşımları beraberinde getirdiğini söyleyen Genel Müdür Çakmak, değerlendirmesini şöyle tamamladı; “Türkiye Hayat Emeklilik olarak katılımcılarımıza sunduğumuz geniş fon yelpazesine yeni temaları eklemeyi sürdürüyoruz. Faizsiz tarafta tek olan Para Piyasası Katılım Emeklilik Yatırım Fonu’nu nisan ayında hayata geçirdik. Bununla birlikte; yine faizsiz tarafta Kira Sertifikaları Fonu’nu kurarak, bu fon türüne sahip olan az sayıda şirketten biri olduk. Tarım ve Gıda Fon Sepeti Emeklilik Yatırım Fonumuzu katılımcılarımızın takdirlerine sunduk. Borçlanma Araçları Fonumuz, yılın ilk yarısındaki %20,97 getiri ile Borçlanma Araçları Fonları arasında en yüksek getiriyi elde etti. Hisse senedi fonları arasında Teknoloji Sektörü Hisse Senedi Fonumuz Ocak-Haziran döneminde %9,5 getiri ile ikinci sırada yer aldı. Kıymetli Madenler Katılım Fonumuz ise Kıymetli Maden Katılım fonları arasında %40,83 getiri ile birinci sırada konumlanıyor. Devletimizin verdiği katkı paylarının bünyesinde yönetildiği devlet katkısı fonlarının performansı oldukça mühim. Katkı Emeklilik Yatırım Fonumuz da yılın ilk yarısında %9,33 getiri ile yine ilk sırada yer aldı.”