Ocak-Temmuz döneminde ayakkabı ithalatı adet bazında 1,7, değer bazında yüzde 5,8 artarken, ihracat adet olarak yüzde 39,2, değer bazında ise yüzde 14,6 daraldı. Bu dönemi 612 milyon dolar ihracat ve 1 milyar 49 milyon dolar ithalatla tamamlayan sektör, yedi aylık dış ticaret açığını 437 milyon dolara çıkardı.
Berke İçten, Türkiye’de ayakkabı endüstrisi başta olmak üzere emek yoğun sektörlerin son iki yıldır rekabetçilikte zorlandığını vurguladı. Düşük kur ve yüksek faiz politikalarının yanı sıra hammadde ve yan sanayi ithalatına uygulanan yüzde 100’ü aşan vergilerin sektörü zorladığını belirten İçten, şöyle dedi:
“Ayakkabı, üç yıl öncesine kadar dış ticaret fazlası verdiğimiz sektörlerden biriydi. 2021’de 512 milyon dolar, 2022’de ise 338 milyon dolar dış ticaret fazlası elde ettik. 2022, 377 milyon çift ve 1,3 milyar dolar ile hem adet hem de değer bazında en yüksek ihracatı gerçekleştirdiğimiz yıl oldu. Ancak 2023’ten itibaren tablo tersine döndü. 2024’te ihracatımız 240 milyon çifte, değer olarak 1 milyar 160 milyon dolara gerilerken, ithalat 76 milyon çifte ve 1 milyar 710 milyon dolara yükseldi. Geçen yıl ithal edilen ayakkabıların yaklaşık yüzde 10’u, yani 8 milyon çifti, Çin merkezli e-ticaret siteleri üzerinden ülkemize ulaştı. Bu hızlı artışla birlikte 2024’te dış ticaret açığımız 550 milyon dolara yükseldi. Şubat ayından itibaren uygulanan yüzde 10 ilave vergiye rağmen ithalat artışı devam ediyor. Özetle artık ayakkabıda ithalat fren tutmuyor.”
Hammadde ve Yarı Mamul Malzemeleri Vergisiz İthal Etmeliyiz
İçten, mevcut durumun devam etmesi halinde yıl sonunda ayakkabıda dış ticaret açığının 700 milyon dolara ulaşabileceğini belirtti. Türkiye’de üretim maliyetlerini düşürecek önlemlerin bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğini vurgulayan İçten, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Biz rekabetten asla çekinmiyoruz; sadece rakiplerimizle eşit şartlarda rekabet edebileceğimiz bir ortam istiyoruz. Endonezya ve Vietnam’da bir ayakkabının üretim maliyeti 12 dolar, Türkiye’de ise 20 doları buluyor. Bu farkın 4-5 doları işçilik ve genel giderlerden, kalan kısmı ise ağırlıklı olarak hammadde ve yan sanayi maliyetinden kaynaklanıyor. İşçilik maliyetinde bir değişiklik yapmamız mümkün değil; ancak hammadde ve yan sanayi maliyetimizi düşürebiliriz. Özellikle saya, taban ve Türkiye’de üretimi olmayan diğer hammaddeleri, yarı mamul malzemeleri gümrük vergisi ödemeden getirebilmeliyiz. Ülkemizde üretilemeyen veya istediğimiz kalitede olmayan malzemeleri uygun fiyatla ithal edip katma değerli ürün haline getiriyoruz. Bu ürünlere yüzde 100’ün üzerinde vergi ödendiğinde, spor ayakkabı rekabetinde uluslararası rakiplerimizin gerisinde kalıyoruz.”
Çin Merkezli E-Ticaret İthalatına Acil Önlem Şart
İçten, zorlu süreçlere rağmen geleceğe dair iyimser olduklarını ifade etti ve ekledi:
“Sektörümüz geçmişte zor sınavları başarıyla atlattı. Hammadde ve yarı mamul ithalatındaki vergiler sıfırlanır ve enflasyonla kur arasındaki paralellik sağlanırsa çıkışımız daha hızlı olur. Ayrıca Çin merkezli e-ticaret platformlarından gelen ayakkabılara yönelik acil önlem alınmalı. Kayıt dışı üretim ülkemizde 200 milyon çifte ulaşmış durumda ve iç pazardaki satılan ayakkabıların yaklaşık yüzde 40’ını oluşturuyor. Bu ürünler, vergisini ödeyen üreticilere ciddi haksız rekabet yaratıyor ve devletin yılda en az bir milyar dolar kaybına yol açıyor.”
TASD, mevcut zorluklara rağmen firmalarını alıcılarla buluşturmaya devam ediyor. AYMOD’un 73’üncü sezonuna 250 firma ve 600 marka katılırken, 60 ülkeden 15 bin ziyaretçi ve alım heyeti fuarı takip edecek. 600’den fazla yurt dışı alıcının ulaşım ve konaklama giderleri TASD tarafından karşılanacak. ABD ve Kanada’dan 20’den fazla firma B2B organizasyonuna katılacak. Bu görüşmelerle sektör için yeni işbirlikleri ve sinerji oluşturulması hedefleniyor.
AYMOD, Türkiye’nin Marka Değerini Yükseltiyor
Ticaret Bakan Yardımcısı Özgür Volkan Ağar, AYMOD fuarının küresel alıcılar, tasarımcılar ve üreticileri bir araya getirerek sektörün rekabet gücüne katkı sağladığını belirtti. Bakanlık, fuarın güçlenmesi ve etkinliği için destek vermeye devam ediyor. Katılımcıların stant ve yer kiralarının yüzde 50’si Bakanlık tarafından karşılanıyor.
Diğer Açılış Konuşmaları
İstanbul Valisi Davut Gül, pandemi sonrası emek yoğun sektörlerde yeni üretici ülkelerin devreye girdiğini ve bazı sıkıntılar yaşandığını belirtti. İSO Başkanı Erdal Bahçıvan ise sektörün sabırla yönetilemeyecek bir noktaya geldiğini vurguladı. İDMİB Başkanı Güven Karaca, emek yoğun sektörler için özel faiz ve teminat sistemleriyle destek paketlerinin hızlıca devreye alınması gerektiğini ifade etti.
AYMOD, İstanbul Fuar Merkezi’nde 4 salonda 5 Eylül Cuma akşamı sona erecek.