Tüyap Fuarcılık Grubu ve ALZ Grup, Türkiye Gıda Platformu’nun (TGP) güçlü desteğiyle gıda sektörünü yeni bir merkezde buluşturmaya hazırlanıyor. Foodist İstanbul Gıda ve İçecek Ürünleri Fuarı, 1–4 Eylül 2026 tarihlerinde Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilecek.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri Sektör Kurulu ve bağlı tüm birlikler, Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu (TGDF) ve ETÜDER desteğiyle şekillenen fuar; Türkiye’nin en kapsamlı gıda buluşmalarından biri olarak konumlanıyor.
Fuarın ayrıntılarını Fuar Dergisi’ne aktaran TOBB Türkiye Fuarcılık Sektör Meclisi Başkanı ve ALZ Grup Yönetim Kurulu Başkanı Cihat Alagöz Foodist İstanbul'un dünyanın en büyük 3 gıda fuarından biri olmayı hedeflediğini belirtti.
“Doğuştan Dev Bir Fuar Ortaya Çıktı”
Cihat Alagöz, projeye duydukları heyecanı şu sözlerle aktardı: “ALZ Grup olarak en heyecan verici, içinde bulunmaktan en mutlu olduğumuz projelerden birini TÜYAP Fuarcılıkla iş birliği içerisinde hayata geçirmenin mutluluğu içerisindeyiz. Öyle büyük bir oluşum ortaya çıktı ki, Türkiye’de gıda sektörünü yöneten, sektöre kanaat önderliği yapan pek çok kurum ve kuruluşun tamamı İstanbul fuarımıza destekleyici kuruluşları ve ortakları halinde.”
Türkiye İhracatçılar Meclisi, Hububat-Bakliyat ve Yağlı Tohumlar İhracatçı Birlikleri, Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu (TGDF) ve Ev Dışı Tüketim Tedarikçileri Derneği (ETÜDER)’in güçlü desteğinin fuarı doğrudan uluslararası nitelikte üst bir kategoriye taşıdığını söyleyen Alagöz, projenin sektörün tüm aktörlerini tek çatı altında bir araya getirdiğini vurguladı.
"Foodist İstanbul, Dünyanın En Büyük 3 Gıda Fuarından Biri Olmayı Hedefliyor”
Alagöz, fuarın hedefinin çok büyük olduğunu ancak temellerinin bu hedefi fazlasıyla desteklediğini belirterek, “Bazı markalar doğuştan dev olarak ortaya çıkarlar. Foodist İstanbul da yola çıktığı gün itibarıyla dünyanın en büyük 3 fuarı içinde yer alma hedefiyle yola çıktı ve bu hedef hiç de iddialı değil. Çünkü birçok kurumun desteğiyle sektörün tamamına yakınının yer aldığı dev bir proje ortaya çıkıyor.” ifadelerini kullandı.
Uluslararası gıda fuarlarına katılım sağlayan birçok yerli markanın, bu kez Türkiye’de düzenlenen bu yeni organizasyonda yer almak istediğini belirten Alagöz, “Yurtdışındaki fuarları tercih ediyorum” diyen firmaların dahi Foodist İstanbul’da yer almasının kendileri için önemli bir motivasyon olduğunu kaydetti.
Alım Heyetleri Bir Yıl Önceden Hazırlandı
Fuar için dünya genelinde alım heyeti organizasyonlarının bir yıl öncesinden tamamlanmaya başlandığını ifade eden Alagöz, “An itibarıyla gıda sektörünün tamamını kapsayan ve bir yıl öncesinden dünyanın dört bir tarafından alım heyeti çalışmalarının organizasyon hazırlığı arefesindeyiz. 1 yıla yakın süre olmasına rağmen çalışmaların önemli bölümü tamamlandı. Çok güçlü alım heyetleri ile Türkiye, Foodist İstanbul’da dünyanın arz ve talebinin buluştuğu bir ekosistem ortaya çıkartıyor.” şeklinde konuştu.
Aynı Tarihte İkinci Dev Proje: Fresh İstanbul
Cihat Alagöz, Foodist İstanbul’un yanında ikinci büyük projenin de hayata geçirildiğini açıkladı:
“Foodist İstanbul’un dışında bir başka fuar projemiz daha var. Bu da Fresh İstanbul adı altında ortaya çıkacak. Foodist İstanbul ile aynı tarihlerde İstanbul Fuar Merkezi’nde yaş meyve-sebze, balıkçılık ve su ürünleri üzerine ihtisaslaşmış bir fuar daha inşa ediliyor.”
Fresh İstanbul ile Foodist İstanbul’un katılımcı ve ziyaretçi bakımından büyük bir sinerji oluşturacağını ifade eden Alagöz, iki fuarın bir arada gıda sektörünün eksiksiz bir fotoğrafını ortaya koyacağını belirtti.
“Eylül Ayı, 2027 İhracat Bağlantıları İçin En Doğru Zaman”
Fuar tarihinin özellikle Eylül ayına denk getirilmesinin stratejik bir karar olduğunu vurgulayan Alagöz, nedenlerini şöyle açıkladı:
“Eylül ayı bizim açımızdan, gıda sektörü açısından önemli bir ay. 2027 yılının ihracat bağlantılarının kurulması için en doğru zaman. 1–4 Eylül’de tanışıp bağlantı kuran firmalar, ekim-kasımda üretimlerini tamamlayıp aralık ayında sevkiyat hazırlıklarını yaparak 2027 ihracat yarışına 1 Ocak’ta önde başlayacaklar.”
Bazı alt sektörlerde sıfır gümrüklü ve kotalı ihracat avantajları bulunduğunu hatırlatan Alagöz, bu fırsatların Eylül ayında yapılan iş birlikleriyle daha da güçlendiğini ifade etti. Ayrıca Türkiye’nin iklimsel avantajları, uluslararası ziyaretçilerin seyahat alışkanlıkları ve global fuar takviminin de Eylül ayını en verimli dönem haline getirdiğini belirtti.
Son olarak tüm destekçi kurumlara teşekkür eden Alagöz, “Foodist İstanbul projesinin başarısı için canla başla çalışan tüm ihracatçı birliklerimize, federasyonumuza, ticaret odalarımıza, borsalarımıza şükranlarımı sunuyorum. Ayrıca bu projeyi anlatmamızda bize ekranlarını açan Fuar Dergisi’ne de teşekkür ederim. Fuar Dergisi, Türkiye fuarcılık sektöründe çok anlamlı bir çalışmayı yürütüyor. Sadece fuarcılık sektörümüzdeki gelişmeleri dinleyicileriyle izleyicileriyle paylaşmakla kalmıyor; aynı zamanda fuarlarını düzenlemiş olduğumuz sektörlerin de dinamiklerinin takip edildiği çok önemli bir platform sunuyor” ifadelerine yer verdi.