Ece Fuarcılık organizasyonuyla bu yıl ilk kez düzenlenen Colors of the World Fuarı, 18 Nisan’da Kadir Topbaş Gösteri ve Sanat Merkezi’nde kapılarını büyük bir coşku ile açtı. 20 farklı ülkeden katılımcıyı aynı çatı altında buluşturan fuar, daha ilk gününde yoğun bir ziyaretçi akınına sahne oldu. Farklı coğrafyalardan gelen kültürel dokular, geleneksel ezgiler ve yöresel lezzetler İstanbul’da adeta bir barış köprüsü kurdu. Gastronomi dünyasının önde gelen isimlerinden Günaydın Et ve Restoranları Kurucu Ortağı Cüneyt Asan, fuarın gastronomi turizmi açısından önemini vurguladı.
Asan, fuarın ilk gününde mikrofonlarımıza yaptığı açıklamada, etkinliğin taşıdığı anlamı şu sözlerle özetledi: “Aslında ‘Dünyanın Renkleri’ ifadesi tam da bunu anlatıyor, değil mi? Evet, adı üstünde. Dünyanın tüm renkleri burada. Farklı coğrafyalardan, farklı kültürlerden yaklaşık 20 ülke bugün bu festivalde bir araya geldi. Bu buluşma, tanışma, kucaklaşma anları; dünyanın şu anda belki de en çok ihtiyaç duyduğu şey: Barış.”
İstanbul’da böyle bir etkinliğin düzenlenmesinin çok değerli olduğunun altını çizen Asan, organizasyonun yalnızca kültürel bir etkinlik olmanın ötesinde güçlü bir mesaj taşıdığını belirtti: “İstanbul’da böyle bir festivalin gerçekleşiyor olması bu açıdan son derece anlamlı ve değerli. Çünkü sadece kültürel bir etkinlik değil, aynı zamanda bir barış mesajı, bir kardeşlik çağrısı taşıyor. Farklı ülkelerin aynı çatı altında bir araya gelip el ele vermesi, birbirini tanıması, birbirine sarılması bence bu festivalin en kıymetli yanlarından biri. O yüzden bu festivali gerçekten çok önemsiyorum. Özellikle içinde bulunduğumuz bu zamanlarda, dünyada birçok olumsuzluk yaşanırken biz İstanbul’da umut veren, insanları birleştiren bir festival düzenliyoruz. 20 ülkenin temsilcileri burada, kardeşçe, dostça, barış içinde yan yana. Bu, başlı başına büyük bir başarı.”
Festivalin atmosferine dair izlenimlerini aktaran Asan, alanda yankılanan ezgilere işaret ederek, “Arka planda duyduğunuz müzik seslerine kulak verin… Endonezya, Filipinler, Hindistan… Herkes burada. Burası gerçek anlamda bir festival alanı.” dedi.
Lezzetlerin Buluştuğu Zengin Bir Gastronomi Deneyimi
Fuar kapsamında her ülkenin kendi mutfağını da tanıtma fırsatı bulduğunu belirten Asan, gastronomik zenginliğe dair düşüncelerini şu sözlerle paylaştı: “Evet, gerçekten öyle. Her ülke buraya gelirken sadece kendi kültürünü değil, aynı zamanda kendi mutfağını da getirdi. Kendi yemeklerini hazırlıyor, kendi müziklerini çalıyor. Bu da ziyaretçilere çok zengin ve eşsiz bir deneyim sunuyor. Biz onların tatlarını keşfederken, onlar da bizim mutfağımızı ve kültürümüzü deneyimliyor. Bu karşılıklı etkileşim, kültürel zenginliğin en güzel örneklerinden biri. Bu anlamda festival sadece bir tanıtım değil, aynı zamanda bir paylaşım ve etkileşim platformu.” ifadelerini kullandı.